Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Balıkesir Üniversitesi'ndeki Burhan Erdayı Spor Salonu'nda düzenlenen "Geleneksel Türk Okçuluğu Kursu"nun açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, kurs açılışında yaptığı konuşmada, dünyada unutulmaya yüz tutmuş, ihmal edilen, gerçek anlamda dünyadaki egemen spor endüstrisinin kuvvetleriyle, dinamikleriyle başa çıkamayan bütün yerel ve geleneksel sporların tanıtılması için çalışmalar yaptıklarını savundu.

Bu çalışmaları, dünyada yaşanan derin kültürel adaletsizliğin giderilmesi için önemli bir çaba olarak gördüklerini öne süren Erdoğan, "Kimliğimizden kopamayız. Daha 100 yıl olmadı, ülkemizi işgale yeltenenler, bölmek, parçalamak isteyenler, bunu başaramadıklarını görünce bizi kültürel olarak işgal etmeye yeltendi. Bunu, müzik, sanat, yeme-içme adetleri ve elbette sporlarıyla yaptılar" dedi.

Bilal Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bağımsızlık, sadece sınırların içinde bir ülke, bayrak ve İstiklal Marşı'na sahip olmakla bitmiyor. Bağımsızlık, kararlarınızı özgürce, bir millet olarak kendi iradenizle verebilmenize de bağlı. Bu bağımsızlığı sağlamak, kültürel bağımsızlık olmadan mümkün değil. Geleneksel sporların özellikle gençlerle buluşması için bütün Türkiye'de çalışmalar yapıyoruz. Batı'nın futbolunu, basketbolunu, voleybolunu biz de izliyoruz, oynuyoruz, seviyoruz. Bunlarla problemimiz yok. Şunu bilmemiz lazım, bu sporların bugün bu kadar büyük endüstrilere sahip olmasının, bu kadar büyük rakamların bu sporlarla telaffuz edilmesinin sebebi, bu sporların en eğlenceli sporlar olması değil. Atlı okçuluk, hedef okçuluğu, yaya okçuluğu, güreş sporları, kökbörü, cirit sporları, seyir zevki olan, çok daha fazla mücadele azmi gerektiren, hem fiziken hem manen çok iddialı sporlar. Biz kendi sporlarımıza sahip çıkarsak hem eğleneceğiz, hem maddi ve manevi gelişimimize büyük katkısı olacak hem de bunu yaparken kültürümüzden uzaklaşmayacağız."