İstanbul Beyoğlu'nda geçtiğimiz çarşamba günü iki genç önce sokak köpeklerinin, ardından da üç kişinin sopalı saldırısına uğrayarak yaralandı. Bacak ve ellerinden yaralanan, sopalarla sırtlarına darbeler alan gençler, şikayet için polise haber verince bu kez de "Kürtlere ölüm" sloganları ile nefret söylemine maruz kaldı.

Polislerin saldırganları serbest bıraktığını ifade eden iki genç, saldırıyı maniple edenleri serbest bırakmanın bu suçu meşru hale getirdiğini dile getirerek suç duyurusunda bulundu.

ANF'den Jinda Zekioğlu'nun haberine göre, Beyoğlu Katip Çelebi Mahallesi Maç Sokak'ta meydana gelen olayda yaralanan 28 yaşındaki Vahab Ayhan ve 29 yaşındaki Gökçe Ölçer, gece 2 sularında Maç Soktak'tan İstiklal Caddesi'ne doğru yürüdükleri sırada köpeklerin saldırısına uğradı.

"SANDIM Kİ KÖPEKLERİ KOVALAYIP BENİ KURTARACAKLAR, AMA ONLAR DA BİZE SALDIRDI"

Ayhan, olay anını ANF'ye şöyle anlattı:

"Sokağa girmemizle birlikte iki tane köpek üzerimize saldırdı. Ne yapacağımızı bilemedik. Arkadaşımla iki ayrı tarafa koşmaya başladık. O sokağın başına doğru kaçabildi. Ben biraz koştum, o sırada köpeklerden biri bacağımı ısırdı. Diğeri de öbür bacağıma saldırdı. O sırada bir apartmandan ellerinde koca koca sopalarla 18 ile 25 yaş arası üç genç  çıktı ve bana doğru koşmaya başladı. Sandım ki, köpekleri kovalayıp beni kurtaracaklar. Ama bir anda ne olduğunu şaşırdım. Biri çantamı çekti, öteki sopayı sırtıma indirdi. İki köpek ve üç genç aynı anda üzerimdeydi."

POLİS'TEN 'SALDIRGANLARI EVDEN ALAMAYIZ' YANITI

Saldırganlarla bir süre boğuştuktan sonra, çantasını çalmak istediklerini fark eden Ayhan "Çantama uzandılar, karnımın altına doğru çektim, bırakmadım. Tekrar kaçmaya çalıştım ellerinden. Sokağın başı hastane zaten. Arkadaşımın da yardımıyla koştuk.  Peşimizden gelmediler. Orada bir apartmana doğru gittiler" dedi.

Saldırının ardından hemen polisi arayan Ayhan ve Ölçer, bir sivil ekibin geldiğini, onlara saldırganların girdiği apartmanı gösterdiklerini, ancak polislerin "O gençleri evden alamayız" dediklerini belirtti.

"KÜRTLERE ÖLÜM!"

Ayhan'ın anlatımına göre; kendisine saldıran gençlerden biri apartmandan "ülkücü işareti" yaparak çıktı ve "Kahrolsun Kürtler..." diyerek bağırmaya başladı: "Saldırgan gencin; 'Biz Anadolu'nun bağrından geldik. Adanalıyız. Türk'üz biz! Kürtlere ölüm. Hainlere ölüm!' şeklinde bağırmasıyla apartmanın balkonunda saldıranlardan diğer iki genç ve öteki balkonlardaki insanlar da benzer şekilde 'Hepinizi öldürmek lazım, Kürtleri öldürmek lazım. Buradan defolun!' diye bağırmaya ve onlar da 'ülkücü işareti' yapmaya başladılar."

"POLİSLER SALDIRGAN GENÇLERİ TANIYORDU"

Yaşananlar karşısında şoka giren Ayhan ve Ölçer ne olduğunu anlayamadıklarını söylüyor:

"Polis bize baktı. Ne olduğunu anlamadığımızı söyledik. Ben Kürdüm, arkadaşım Türk. Ama bizim ırkımızı sorup da saldırmadılar açıkçası. Hem Kürt isek bu saldırıya uğramamız normal mi?" diyen Ayhan, olayın bununla da sınırlı olmadığını anlatıyor:

"Bir tek o genci aldı polis. Ekip otosuna bindirip, hepimizi polis merkezine götürdüler. Bizim ifademiz alınırken, o genç de biraz ilerimizdeki nezarethanede bağırmaya devam ediyordu. Polisler bu gençleri tanıyordu. "Hemşerim" diye sesleniyorlardı birbirlerine. Saldırgan genç aynı şekilde. "Biz Adana delikanlısıyız, Türk'üz biz. Bu Kürtlere, hainlere cezalarını verdik. Bunları temizlemek lazım..." gibi laflarla durmadan bağırmaya devam etti. Sonra birden sesi kesildi. Biz rapor almak için hastaneye kadar gitmiştik. Geri döndüğümüzde çocuğu serbest bırakmışlardı."

"POLİS KENDİ ÇETELERİNİ OLUŞTURUYOR"

Saldırıya uğrayan ve yaralanan Vahap Ayhan ve Gökçe Ölçer, yaşananların sadece basit bir saldırı olmadığını, kişilik haklarına da saldırıldığını ve bu sloganların ceza almamak için bir paravan olduğunu düşündüklerini dile getirdi. Saldırganların Kürtlere hakaret ederek bu saldırıyı meşrulaştırdıklarını, böylece nezarethanede 10 dakika bile tutulmadan serbest bırakılabildiklerini söyledi.

AVUKAT: OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ

Öte yandan, Ölçer ve Ayhan'ın avukatı Ramazan Demir, olayın takipçisi olacaklarını dile getirdi:

"Maç Sokak'taki kamera kayıtlarına ulaştık. Ölçer ve Ayhan'ın sokakta yaşadığı saldırının detayları kamera kayıtlarıyla mahkemeye sunulacaktır. Birden fazla kişiyle gasp, yağmalama, darp, kötü muamele, tehdit, hakaret ve nitelikli yapma suçlarından suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca sadece fiziki değil, manevi bir saldırı da var. Polis ifadesinde saldırganlar, gasp etmeye çalıştıklarını değil "Kürt oldukları için..." saldırdıklarını dile getirmişlerdir. Bu durumda polis de gasp olmadığı düşüncesiyle suçluları serbest bırakmıştır. Oysa, olduğu gibi anlatsa savcının gözaltı kararı vermesi gerekirdi."

Demir, bu olayın Kürtlere yönelik hakaret ve saldırı olaylarını meşrulaştırdığını dile getirerek, "Polis de, bu şekilde tanıdıklarına iltimas geçiyor diye düşünmeden edemiyoruz. Normal üslupta polis saldırgana "Hemşerim" demez, diyemez. Ancak polis bu şekilde kendi küçük çetelerini yaratıyor." diye konuştu.