İçişleri Bakanlığı’nın CHP'li İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ile iki belediye meclis üyesini, haklarındaki yolsuzluk dosyaları nedeniyle görevden uzaklaştırması tüm dikkatleri hükümetin belediyelerle ilgili son uygulamalarına çevirdi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükümetin belediyelere dönük kayyım atama, soruşturma ve kovuşturmayla görevden uzaklaştırma uygulamaları ile belediye başkanlıklarında yaşanan istifalar hükümete tepkileri sertleştiriyor.

DW Türkçe’den Hilal Köylü’nün haberine göre, CHP yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun, hükümetin HDP’li belediyelere kayyım atadığını, AKP’li belediyelerde istifa sürecini işlettiğini ve CHP’li belediyelerde de görevden alma işlemleri gerçekleştirdiğini belirtiyor.

Torun, “Çünkü AKP hükümeti yerel yönetimlerde çöktüğünü gördü. Belediyelerde yeniden yapılanarak gücünü yenilemek istiyor” diyor.

Seyit Torun, hükümetin bu uygulamasına karşı nasıl bir strateji izleyeceklerini ise “Ortada bir milli irade operasyonu var. Türkiye’de olmayan hukuk olduğunu herkes bilse de, biz bir hukuk kurulu oluşturduk ve haklarımızı sonuna kadar koruyacağız” sözleriyle açıkladı.

HDP’Lİ SAKIK: DEMOKRATİK SİYASET TASFİYE EDİLİYOR

Ağrı belediye başkanlığını kazanmasına karşın kayyım kararı nedeniyle görevini bırakmak zorunda kalan HDP’li Sırrı Sakık, hükümete tepkili.

Sakık “Demokratik siyasete çok ihtiyaç duyulan bir dönemde, demokratik siyaset tasfiye ediliyor. Belediye başkanları görevden alınacaksa, neden seçimler yapılıyor. Toplumun tüm kesimleri harekete geçmeli” şeklinde konuştu.

Niye görevden alındığını tam olarak bilmediğini söyleyen Sakık “Bir yerde konuşmuşum da, terör suçu işlemişim de görevden alınmışım” dedi. 

Sırrı Sakık, yaşanan süreçte CHP’nin de suçlu olduğunu öne sürüyor.

Sakık, CHP’ye “Hükümete destek oldular, dokunulmazlıkları kaldırdılar, HDP’li belediyelere operasyon yaparken ses çıkarmadılar” eleştirisini getirdi. 

CHP’li Seyit Torun ise bu eleştiriye “Onlar hangi tepkiyi göstermiş de, biz destek çıkmamışız. Yok böyle bir şey” yanıtını verdi.

‘NELER YAŞANDIĞINI BİLMİYORUZ’

Bazı MHP'liler hükümetin yerel yönetimlere kayyım atama işleminden MHP’nin de etkilendiğini belirtiyor ve buna Adana Pozantı’yı örnek gösteriyor.

MHP'li üyeler “Genel başkanımız Bahçeli, terör soruşturmasıyla olduysa kayyım olabileceğini söyledi, ancak biz de tam olarak yerel yönetimlerde neler yaşandığını bilmiyoruz” yorumunu yapıyor.

MHP’li muhaliflerce kurulan İyi Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Musavaf Dervişoğlu ise, “Belediyelere siyasi operasyon yapılıyor. Keyfi kararlarla yerel yönetimleri değiştiremez, hiçbir belediye başkanını istifaya zorlayamazsınız. Operasyonları demokrasiyle özdeşleştiremiyoruz” dedi.

TMMOB: KENTSEL RANT TEK ELDE TOPLANIYOR

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı görevini bırakan Melih Gökçek hakkında ‘görevini kötüye kullandığı’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.

TMMOB Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, hükümet zoruyla istifa eden belediye başkanlarının açıklama yapmadığına dikkat çekti. Candan’a göre hükümetin yerel yönetim politikasının belli bir hedefi var.

Candan “Başkanlık sistemi yerel yönetimlere de sirayet ettiriliyor. Belediyeler sindiriliyor ve kentsel rant tek elde toplanıyor. Cumhurbaşkanının sürece doğrudan müdahale etmesi yerel yönetim hukukunun kalmadığını da gösteriyor. Bundan sonra yapılacak yerel seçimin anlamı kalmamıştır” açıklamasını yaptı.

Hükümetin belediyelere dönük uygulamaları 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlamıştı.

Belediyelere kayyım atama işlemleri 15 Ağustos 2016 tarihli ve 674 sayılı KHK ile gerçekleştirildi. KHK ile belediyelere kayyum atama, taşınır mallarına el koyma ve çalışanları görevden uzaklaştırma yetkileri valiliklere ile kaymakamlara verildi.

İçişleri Bakanlığı’nın son verilerine göre HDP çatısı altındaki 102 belediyeden 94’üne kayyım atandı. Bu belediyeler arasında Ağrı, Batman, Hakkari, Dersim, Mardin, Siirt, Şırnak, Diyarbakır, Van ve Bitlis gibi büyük iller de var.

Hükümetin bu süreçte kayyım atadığı belediyeler arasına MHP ve AKP’li belediyeler de girdi. MHP’li Adana Pozantı’da, AKP’li Konya Ilgın, Giresun Çamoluk ve Erzurum Aşkale’de belediye başkanlıkları kayyım tarafından idare ediliyor.

Kayyım atamalarını AKP’li belediye başkanlarının istifa ile görevini bırakması süreci izledi. AKP’li İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Niğde ve Düzce belediye başkanları hükümetin isteği üzerine görevlerinden istifa etti. İstifalarla ilgili olarak hükümetten “Yolsuzluk soruşturmaları ve terör suçlamaları dikkate alınıyor” açıklamaları geldi.

İçişleri Bakanlığı CHP’li İstanbul Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi de hakkındaki ‘adli soruşturmalar ve kovuşturmalar’ gerekçesiyle görevden uzaklaştırmıştı.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe