19-22 Aralık cezaevleri katliamında, 12 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiği Bayrampaşa Cezaevi önünde bir araya gelen, insan hakları savunucuları, katillerin ve emir verenlerin yargılanmasını istedi. Eyleme katılan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Yoldaşlarımıza olan borcumuz, buradaki insanların kararlılığıyla ödenecek. Dünyanın hiçbir yerinde zulüm kimsenin yanına kar kalmamıştır” dedi.

 

28 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiği 19 Aralık cezaevleri operasyonun 11. Yıldönümü, 12 tutuklu ve hükümlünün öldürüldüğü Bayrampaşa Cezaevi önüne protesto edildi. Tecride Karşı Mücadele Platformu bileşenleri, Bayrampaşa Metro girişinde toplanarak şimdi küçükbaş hayvan satış yeri olarak kullanılan cezaevine yürüdü. Sık sık “19-22 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız”, “Yaşasın devrimci dayanışma”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak”, “Tecride son” sloganların atıldı.

 

‘TARİHİN EN BÜYÜK HAPİSHANE KATLİAMI’

Veysel Şahin, Tecrit Karşıtı Mücadele Platformu adına yaptığı açıklamada, 19-22 Aralık 2000’de “Tarihin en büyük hapishane katliamının yaşandığını” kaydetti. Operasyonun “halkın özgürlük mücadelesini söndürmek” amacını taşıdığını belirten Şahin, operasyonun direnişle karışlandığını ifade etti. Operasyonun ardından tutuklu ve hükümlülere dava açıldığını hatırlatan Şahin, operasyonun siyasi ve askeri sorumlularının yargılanmasını istedi.

 

ÖNDER: ZULÜM KİMSENİN YANINA KAR KALMAZ

Basın açıklamasına katılan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dönemin siyasi ve askeri yetkililerinin söylediklerini “artık çuvala sığmayacak mızrak” olarak niteleyerek şöyle konuştu:

 

"Dönemin bütün suçluları açık, aleni ve resmi olarak belli iken, sorumluluk 30 tane fakir fukara, garip gureba askere ihale edinmek isteniyor. Dönemin askeri ve siyasi sorumluları, dönemde yapılan zalimlikler, bugün artık çuvala sığmayacak bir mızrak niteliğine gelmiştir. Bizzat operasyona katılan bir asker, jandarmanın envanterinde bulunmayan gaz bombaları kullanıldığını söylemiştir. Yine bu asker yanarak dışarı çıkan mahkumların üzerine benzinle ıslatılmış battaniyeler atıldığını itiraf etmiştir. İnsanların vicdanı da bunu tarihe gömmek isteyenleri unutturmak isteyenleri affetmemiştir ve affetmeyecektir."

 

Operasyonda kimyasal silah kullanıldığı hatırlatan Önder, “Bunlar insanlığa karşı açılmış büyük bir suçtur. Yasalardan medet ummuyoruz. Yoldaşlarımıza olan borcumuz, buradaki insanların kararlılığıyla ödenecek. Dünyanın hiçbir yerinde zulüm kimsenin yanına kar kalmamıştır. Hesabını soracağız” diye konuştu.

 

KARANFİLLER BIRAKILDI

19 Aralık davasının avukatlarından Oya Aslan, operasyonun insanlık suçu olduğunu belirterek. “Zaman aşımı bu insanlık suçu ortadan kaldırılamaz. Halen tecritte müvekkillerimiz ölüyor. Bunu önlemenin tek yolu asıl sorumluların cezalandırılmasıdır” diye konuştu.

 

Operasyonu Bayrampaşa Cezaevi’nden karşılayan Mehmet Güvel ile Bursa Cezaevi’nde karşılayan Nihat Göktaş, 19 Aralık günü yaşadıklarını paylaştı. Konuşmaların ardından İdil Tiyatro Atölyesi, “Basın açıklaması” adlı skeç oynadı. Ardından ise Grup Yorum, Kutup Yıldızı ve Pınar Sağ hep birlikte “Çav Bella” marşı okundu. Ardından ölenler anısına cezaevine kapısına karanfiller bırakıldı.

 

Katılımcıların dağıldığı sırada polis ile gerginlik yaşandı. Polislerin eyleme katılanlardan birine sözlü tacizde bulunmasıyla başlayan gerginlik, kurum temsilcilerinin araya girmesiyle sona erdi. (İSTANBUL)