Metris T1 Tipi Cezaevi'ndeki mesane kanseri ve ağır epilepsi hastası hükümlü Cengiz Sinan Halis Çelik, “Bayıldığımda biri beni görüp müdahale etsin diye açık havalandırmaya çıktığım zaman kameraların önünde bekliyorum” dedi. 

Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, Metris T1 Tipi Cezaevi’nde kalan, mesane kanseri ve ağır epilepsi hastası hükümlü Cengiz Sinan Halis Çelik, havalandırmaya çıktığı zaman bayılırsa birileri görsün diye kameraların önünde oturuyor.

Çelik, daha önce adli bir mahkum tarafından saldırıya uğrayarak ayağından yaralandı. Fizik tedavisinin yapılmadığını, hastalığının ilerlediğini avukatlarına ve ailesine bildiren Çelik’in avukatı kendisiyle görüşebilmek için cezaevine gitti. Müvekiliyle cezavinde görüşen avukat Raziye Öztürk Turgut, Çelik’in sağlık durumunun ciddi olduğunu fakat cezaevi idaresinin yoğunluk nedeniyle Çelik’in hastane sevkini gerçekleştirmediğini söylüyor.

22 YILDA 5 CEZAEVİNE SEVK…

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD), ‘Hasta mahpuslar’ listesinde yer alan hükümlü Çelik, 1996 yılında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevine girdiğinde henüz 22 yaşında olan Çelik, sırasıyla Erzurum, Giresun, Sincan cezaevlerinden sonra Tekirdağ 1’nolu Cezaevi’ne sevk edildi. 20 Aralık 2010’da Adli Tıp Kurumu Çelik’e geçirdiği ani epilepsi nöbetleri nedeniyle ‘Tek başına kalamaz’ raporu verdi. Daha sonra Metris T1 Tipi Cezaevi’ne sevk edilen Çelik’in sağlık durumu giderek ağırlaşmaya başladı.

Cezaevindeki müvekkiliyle görüşen avukat Raziye Öztürk Turgut, Çelik’in sevk edildiği Metris T1 Tipi Cezaevi’nin hasta hükümlüler ve tutuklular için uygun olmadığını söyleyerek müvekkilinin hastaneye sevkinin de yapılmadığını belirtiyor.

4 AY ÖNCE MESANE KANSERİNDEN AMELİYAT OLDU

Çelik, hastalığını ailesine ve avukatına bildirince avukatı Turgut, Metris T1 Tipi Cezaevi’ne giderek müvekkilini ziyaret etti. Turgut, müvekkiliyle görüşmelerini şöyle anlatıyor: “Müvekkilimin gönderildiği cezaevi hasta tutsaklar için oluşturulmuş R Tipi değil, hücre şeklinde olan, tek kişinin kaldığı, ki genelde tutukluların 2-3 gün tutulduktan sonra götürüldüğü bir yer. Müvekkilim yaklaşık 4 ay önce mesane kanserinden kaynaklı ameliyat olmuş; ancak sonrasında tüm taleplerine rağmen kontrole götürülmedi. Ayrıca kemoterapi alması gerekiyor, şu an dişleri dökülmüş ve idrarını yaparken yoğun bir acısı varmış. Anlattığına göre idrarından kan geliyor.”

‘HASTANEYE GÖTÜRÜLMEME SEBEBİ YOĞUNLUK’

Çelik’in hastaneye sevkinin yapılmamasında, cezaevi idaresinin ‘jandarma eksikliği ve sevklerde yaşanan yoğunluğu’ gerekçe gösterdiğini aktaran Turgut, müvekkilinin epilepsi hastalığından dolayı sık sık bayıldığını söyleyerek şöyle devam ediyor: “Cengiz diğer cezaevlerinde bayıldığı zaman arkadaşları ilgileniyormuş. Ama burada tek başına. Cengiz’le cezaevinde görüşürken bana ayrıca şunları anlattı: ‘Havalandırmaya çıktığım zaman kameraların önünde oturuyorum. Olur da bayılırsam beni kameradan görüp müdahale etsinler diye!’”