Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlendiğine dair bir bulguya rastlanılmadığını açıkladı. Açıklamada, ölüm nedeninin tespit edilemediği kaydedildi.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin günlerdir merakla beklenen rapor açıklandı.

Özal'ın Adli Tıp raporunu değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yazılı açıklama yaptı.

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşında yapılan incelemeye ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunda şu ifadeler yer aldı:

''Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün hemen sonrasında gerekli otopsi işleminin ve ölü üzerinden derhal alınması gerekli kan, idrar ve doku örnekleri gibi materyallerin alınarak incelemelerinin yapılmamış olması nedeniyle kesin ölüm sebebinin saptanamadığının bildirilmiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporu diğer bulgu ve deliller ışığında soruşturmaya devam edilerek, muktezaya bağlanacaktır.''

ZEHİRLENME BULGUSU YOK

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan muayene ve yeniden canlandırma işlemleri sonucunda düzenlenen tıbbi belgelerde, zehirlenme lehine değerlendirilebilecek patogonomik (zehirlenmeye spesifik) klinik ve laboratuvar bulgusunun tespit edilemediği kaydedilen raporda, radyoaktif madde maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunamadığı vurgulandı.

Anıt mezarda yapılan fethi kabir sırasında mezar ve çevresi ile otopsiden elde edilen örneklerin analiz ve bulgularının da yer aldığı raporda, otopsi örneklerinde saptanan DDE (DDT'nin metoboliti olan) düzeylerinin, Türkiye'de normal popülasyonda 1976-1996 yıllarında saptanan adipoz (yağ) doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği bildirildi.

'SAĞLIKLI BİR RAPOR GİBİ GÖRÜNÜYOR'

NTV canlı yayınında Başsavcılık açıklamasını değerlendiren Adli Tıp Uzmanı Nevzat Alkan, ''Sağlıklı bir rapor gibi görünüyor sonuçta zehirlenme yok diye net söylemişler. Ama kesin ölüm sebebi ortada yok deniyor bu da çarpıcı bir durum. Ölüm nedenini çok tespit edemedik demişler ama belki o nokta belirginleştirilebilirdi' dedi.

Alkan açıklamasında şunları kaydetti:

''Adli Tıp uygulamalarında biz otopsi yaptığımızda yüzde 5 otopside bile ölüm nedenini tespit edemeyiz. Biz buna negatif otopsi deriz. Üzerinden 19 yıl geçmiş bir durumda elbette bu negatiflik oranı daha da artar. Burada tabi bir tahminde bulunması gerekirdi kurulun. Zehirlenme yok demiş, ağır metali dışlamış birçok şeyi dışlamış öyle olunca ortaya kendisinde mevcut bir hastalık kalmış gibi görünüyor. O dönemde Hacettepe Tıp Fakültesi'ne ölü şekilde geliyor cumhurbaşkanı muhtemelen orada bir defin ruhsatı tanzim edildi ve kalp krizine bağlı ölüm denmişti. Şimdi yapılan ölüm araştırmasında bundan farklı bir bulguya ulaşılamadı. Eğer zehirlenme olsaydı ulaşılabilirdi.''

DDK ÖLÜMÜ 'ŞÜPHELİ' BULMUŞTU

17 Nisan 1993'te hayatını kaybeden Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili bazı iddialar ortaya atılmıştı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iddiaların araştırılması için Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK) talimat vermişti.

DDK'nın ölümle ilgili 625 sayfalık raporunda, Turgut Özal’ın ölümünün 'şüpheli' olduğu belirtilerek "Ölümle ilgili bilinmezlik bugün de devam ediyor" ifadesi kullanılmıştı.

Kurul raporunda, Özal'ın mezarının açılarak otopsi yapılması gerektiğini kaydederek, “Köşk’te delil tespiti yapılmaması akıl tutulmasıdır” demişti.

'ZEHİRLENDİ' İDDİASI

Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mezarının açılmasına karar vermişti. Özal'ın mezarının açılmasının ardından hazırlanan raporda 'zehirlendiği' iddiaları ortaya atılmıştı.