Prof. Dr. Baskın Oran'ın 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlere yönelik sözleri nedeniyle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhine açtığı 10 bin liralık tazminat davasının ilk duruşması görüldü.

Ankara Adliyesi 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılması gereken duruşma, mahkeme hakiminin başka bir yere atanması nedeniyle Nöbetçi 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldü.

Duruşmaya Baskın Oran ve avukatı Oya Aydın Göktaş katılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı mazeret bildirerek katılmadı.

TARAFLARIN SOSYAL VE EKONOMİK DURUMLARININ ARAŞTIRILMASI TALEP EDİLDİ

Baskın Oran'ın avukatı "Dava dilekçemizi tekrar ediyoruz. Dosyada tüm deliller toplanmış sadece tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmamış. Bu eksikliğin giderilmesini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme, davalı vekilinin mazereti ve hakim değişikliği nedeniyle, ön inceleme duruşmasının bir sonraki celsede yapılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca tarafların sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması talebine karar verilmesini de bir sonraki celseye bıraktı.

31 SAYFALIK ŞİKAYET DİLEKÇE

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde lisansüstü dersleri veren Prof. Dr. Baskın Oran, Erdoğan'ın akademisyenlere dönük 4 ayrı konuşması nedeniyle 'kişilik haklarının zedelendiğini' ifade ederek Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmış ve 10 bin TL manevi tazminat istemişti.

Mahkemeye sunulan 31 sayfalık şikayet dilekçesinde, "Davalı Erdoğan konuşmasında, kendisinin de aralarında bulunduğu akademisyenleri hedef alarak, 'alçak, güruh, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş sözleriyle aşağılayıp hakaretler etmekte, onları terör destekçisi gibi göstermektedir" ifadeleri yer almıştı.

Duruşma, 13 Aralık'ta Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Erdoğan’ın Barış Akademisyenlerine yönelik açıklamaları şöyle:

"Kendine akademisyen diyen bir güruh Türkiye devletinin topraklarını korumasına dil uzatıyor, bölge halkını tehdit ediyor. Akademisyen güruhu yurtdışından gözlemcileri Türkiye'ye davet ediyor. Bunun adı müstemlekeciliktir, mandacılıktır.

Türkiye bu zihniyetin ihanetiyle 100 yıl önce de karşılaştı. Yalnızca yabancıların sorunları çözebileceğine inanan bir güruh vardı.

‘AYDIN MÜSVEDDELERİ’

Bu aydın müsveddeleri kalkıp devletin katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız. Aydın falan değilsiniz. Sizler ne Doğu'nun ne de buraların adresini bilemeyecek kadar cahilsiniz. Ama bizler kendi evimizin yolu gibi iyi biliriz.

“Kendilerine akademisyen diyen güruh Türkiye'nin muhatabı değildir. Yalnızca millet bizim muhatabımızdır. Terör örgütü tamamen çekilene kadar güvenlik güçleri orada kalacaktır.”