Dolmabahçe’de ‘Akil İnsanlar’ komisyonu toplantısına katılan ünlü isimler toplantının ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sanatçı Hülya Koçyiğit, “Anaların artık gözyaşlarının dinmesini istiyorum” dedi.

Sanatçı Hülya Koçyiğit, “Türkiye’de yıllardır akan kanın durması için Türkiye için, geleceğimiz evlatlarımız için, anaların artık gözyaşlarının dinmesini için mutlaka Türkiye barış, çözüm getirmeli. Çözümü üretmeliyiz. Barışın tesis etmesi için hep beraber inanarak çabalamalıyız. Anaların artık gözyaşlarının dinmesini istiyorum” dedi.

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, “Gizli kapaklı bir şey yok. Sayın Başbakan masa etrafına davet edilmiş olarak arkadaşlardan barış sürecine destek vermelerini istedi. Bunun çeşitli evreleri tartışıldı. Neleri yapabilirizi ya da nelerin yapılabileceğini ifade ettiler” diye konuştu.

BASKIN ORAN, “BU DAHA ÖNCE DENENMİŞ BİR OLAY DEĞİL”

Başbakanlık İnsan Hakları Danışa Kurulu eski Üyesi Baskın Oran, “Bu daha önce denenmiş bir olay değil. Türkiye’de ilk defa vuku bulan bir gelişim. Dolayısıyla burada biz 63 kişi ancak birbirimizle tanıştık. Ve kartvizitlerimizi birbirimize verdik. Mesele bundan ibarettir. Bundan sonra neticeye gitmek için ne yapmak lazım. Her grup, mesela beni Ege grubuna koymuşlar. Her grup kendi arasında toplanacak veya maillerle, telefonlarla haberleşecek. Burada mesela İzmir’e gidip bir hafta mı kalmak gerekiyor, yoksa günübirlik gidip dönmemek mi gerekiyor. Nasıl bir yöntem izlenecek, işin lojistiği nasıl olacak. İkincisi hangi gruplarla ve örgütlerle görüşülecek. Üçüncüsü ve en önemlisi bu örgütlerle ne konuşulacak. O insanlar size ne diyecek, siz o insanlara ne diyeceksiniz. Burada beni memnun bırakan bir husus oldu. O da Sayın Başbakan dedi ki ‘siz ne AK Parti’nin nede hükümetin temsilcisisiniz. Ayrıca sizin orada söyleyecekleriniz de sizin bileceğiniz iştir. Sadece bu barış sürecine katkı bekliyoruz sizden’ dedi” şeklinde konuştu.

CELALETTİN CAN: “ACABA BİZ BUNU YÜZLEŞME HAREKETİNE DÖNÜŞTÜREBİLİR MİYİZ?”

78’liler Vakfı Başkanı ve Özgür Gündem Yazarı Celalettin Can ise “Acaba biz bunu yüzleşme hareketine dönüştürebilir miyiz? Diyarbakır Cezaevi ile ilgili bir komisyon çalışması var. Ülkenin batısında Diyarbakır’da ne yaşandı, Kürt halkının başına neler geldi. Bunu ülkenin batısına anlatabilme çerçevesinde Diyarbakır Adalet Komisyonu olarak batıda bunu yaygınlaştırabilir miyiz diye bir görüş dile getirmeye çalıştık. Ama ısrarla üzerinde durduğumuz en önemlisi gerçekten barış istiyorsak, Kürt kardeşliği diyorsak, gerçekten bu insanlarla yan yana yaşamak istiyorsak dilimizi değiştirmemiz, barışın dilini geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.