Ezgi Başaran, “Matematiksel Evrim Yaz Okulu”nun TÜBİTAK Lisanüstü Yaz Okulu ve Benzeri Diğer Etkinlikleri Destekleme Programı'na yaptığı başvurunun reddedilmesi konusuna ilişkin kaleme aldığı yazısında, TÜBİTAK'ı sert bir şekilde eleştirdi.

TÜBİTAK'ın "Evrim tartışmalı konu" gerekçesini ve başvuruyu yapan akademisyenleri "Bunların ‘camiayı/ülkeyi temsil niteliği çok zayıftır'" şeklinde nitelemesini aktaran Başaran, "Evrim diyen bilim insanları bizden değildir" başlıklı yazısının ilgili kısmında şunları söyledi:

"Düzenleyenler ne bakımdan camiayı ve ülkeyi temsil etmiyor acaba diye bir düşünelim isterseniz. Hepsi evrimsel biyoloji ve biyolojik veri modellemesi konularında uzmanlaşmış bir grup bilim insanı. Bilim camiasının bu alanda bilinen isimleri. Ülkeyi temsil etmek, ne ola? Yüzde 90’ı Müslüman olan, yüzde 50’si AK Parti’ye oy veren bir ülkede evrim ile ilgili yaz okulu açmaya yeltenmek mi ülkeyi temsil etmemek acaba?

Etiketle, böl, yönet taktiğinin son uygulayıcısı TÜBİTAK anlaşılan.

* * *

O zaman şöyle bir şeyle karşı karşıyayız: Gezi’ye çıkan gençler, tiyatromuza da dizimize de karışamazsın diyen sanatçılar, içki içenler, doğum kontrol yöntemine başvuran aileler, kürtaj yaptıran kadınlar, Yavuz Sultan Selim ismine karşı çıkan Aleviler, haklarımı verin diyen Kürtler, sen ne zaman bu kadar zalim oldun diye soran dindar Müslümanlar, mesleğini hakkıyla yapan gazeteciler ve son olarak evrim ile ilgili çalışma yapmak isteyen bilim insanları... Bunların ‘camiayı/ülkeyi temsil niteliği çok zayıftır’. Bugün itibariyle vatandaşlık havuzu, devletin kurumları tarafından bu şekil etiketlenmiş ise... TÜBİTAK bile ‘ülkenin sahipleri ve olmayanlar’ ayrımını böyle müdanasız şekilde gerekçe yapıyorsa... Denilmek istenen nedir? Bir biz varız. Geri kalan bizden değildir. Ama biliyoruz: Hayatın akışına, 21. yüzyıl dünyasına, insan doğasına uymayan bu dayatmaların ömrü kısadır, dökülüp gidecektir.

Allah doğal seleksiyondan razı olsun, öyle."

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.