Adliye binası bahçesindeki eylemde konuşan Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, 6 bin zeytin ağacının kesildiği Yırca'da, Danıştay'ın acele kamulaştırmanın yürütmesini durdurma kararını 28 Ekim'de vermesine rağmen, UYAP'a 7 Kasım'da konulduğunu açıkladı, "Danıştay, bu cinayete ortak olmuştur" dedi.
Yırca'da bir çevre katliamı yaşandığını vurgulayan Baro Başkanı Zeynel Balkız şöyle konuştu:
"Her ne kadar bakanlık kararıyla burada bir özel sektörün santral yapımıyla ilgili kamu yararı kararı olsa da, bu karar sonradan gelişen ve diğer kanunlara göre tamamen geçersizdir. Bakanlık bu kararı verirken kanunu çiğnemiştir. Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, buradaki zeytinlik alanların sanayiye açılmaması ve zeytinlik alanların daraltılmaması için olumsuz görüş belirtmiştir. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün vermiş olduğu karar zeytinlerin korunması için yeterlidir. Özel sektör bu kanunu çiğneyerek, asırlık zeytin ağaçlarını yok etmiştir. Bunu hukuksuz, hukukun çiğnenmesi olarak ifade etmek istiyorum. Zeytinlik alanların daraltılamayacağı konusunda görüş bildirilmiş olduğu saniyeden sonra, burada zeytin fidanların sökülmesi suçtur. Manisa Barosu, bu suçun sonuna kadar takipçisi olacaktır. O zeytinlik alanlara tekrar kavuşmak için 50 yıl daha beklenecektir. Bu ülkenin 50 yılını mahvedenlerden hesap soracağız."
'DANIŞTAY KARARI 10 GÜN SONRA DUYURULDU'
Danıştay 6'ncı Dairesi'nin Yırca Mahallesi'ndeki santral yapılacak alandaki acele kamulaştırılmanın yürütmesini durdurma kararını geçen 28 Ekim'de vermesine rağmen UYAP'a düşmediğini belirten Balkız şöyle devam etti:
"Açıklanması ise 7 Kasım'da yapılmıştır. Aradan geçen 10 gün içinde bu şirketin elemanlarının kıyımına müsaade edilmiştir. Bu bir çevre katliamıdır, kıyımdır. Bunu özel şirketin elemanları yapmış olsa da, Danıştay'ın bu geciken adaleti bu kararı açıklamaması bu cinayete bir yerde ortak olmaktır. Danıştay, bu cinayete ortak olmuştur. Danıştay'ın bu tavrını da hukukçu olarak kınıyorum."
AVUKATIN DÖVÜLMESİ
Yırca köylülerine hukuki destek veren, aynı zamanda burada kiralık zeytinliği de bulunan barolarına üye avukat Hasan Namak'ın, Kolin Grubu'nun özel güvenlik görevlileri tarafından dövülüp, elleri kelepçelenerek 5 saat boyunca rehin tutulması nedeniyle geçen Cuma savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını da hatırlatan Balkız, "Ancak buna rağmen sorumlular yeni teşhis edildi ve ifadeleri alınmadı" dedi.
'BU BİR MAFYA FAALİYETİDİR'
Avukat Hasan Namak da yaşadıklarını anlatırken, Kolin Şirketi'ni 'mafya' olarak niteledi. Namak, "Ben bunun bir mafya tanımına uygun olduğunu düşünüyorum. Bir menfaat grubu, devlet birimlerinin göz yumması veya eliyle bunu yapabilmiştir. Hiçbir mafya devletle işbirliği yapmadan, onların gözyumması olmadan o faaliyeti yürütemez. Bu açıkça uluslararası kurallara göre mafya faaliyetidir" diye konuştu. (gercekgundem.com)
