Uğur Dündar'ın sunduğu 'Halk Arenası'na CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve sanatçı Barış Atay konuk oldu. Barış Atay rol aldığı 'Kırmızı Yorgunları' adlı tiyatro oyununa uygulanan sansürün arka planını anlattı. Barış Atay yerel seçimler konusunda CHP'ye bir de eleştiride bulundu. Atay ' Özellikle Beyoğlu adayını düşünürken Gezi ruhunu hesaba katmamak büyük yanlış olur' dedi.

Uğur Dündar'ın Barış Atay'ın 'Kırmızı Yorgunlar' adlı oyununa uygulanan sansüre ilişkin sorusu üzerine Atay, söz konusu sansürün şaşırdığı, beklemediği bir şey olmadığını, uzun zamandır yaşanılan bir şey olduğunu söyledi. Sansürün kendisiyle ilgili olmadığını söyleyen Atay, "Fikrini söyleyen hatta söylermiş gbii yapanlar hakkında yaptırım uygulanıyor" diye konuştu.

Atay sözlerine şöyle devam etti:

İKTİDAR ALEYHİNDE ÇOK KONUŞUYORMUŞUM

5 Şubat akşamı Gebze'de Osman Hamdi Bey Sahnesi'nde 'Kırmızı Yorgunlar' oyunu oynanacaktı. Çalışma arkadaşım Hasan, sahne müdürünün Kocaeli'deki Kültür Daire Başkanı'nın konuşmalarımdan rahatsız olduğunu iletti bana, çok konuşuyormuşum iktidar aleyhinde.

Durumun ne olduğunu anladıktan sonra Barolar Birliği'ndeki konuşmanın rahatsızlık yarattığını söylediler. 'Elimizden geleni yaptık, aylık programda adınızın olmaması şartıyla oyunu oynamanıza izin verecekler' dediler.

KİM ŞAŞIRTMIYOR Kİ

Konuyu arkadaşlarımızla değerlendirdik. Bunun apaçık bir yasak ve sansür olduğunu, oyunu oynadıktan sonra açıklarsak ilkeli duruşumuzu bozacağımızı, o yüzden seyircilerimizden özür dileyerek sahneye çıkmayacağımızı basın açıklamasıyla duyurmamız gerektiğine karar verdik.

Bugün de basın açıklamamızı yaptık. Telefonlar gelmeye başladı. Öncelikle sahne müdürü aradı, olayı çok büyüttüğümü, böyle bir şey olmadığını, meselenin parayı ödemediğimiz için olduğunu söyledi. Biz bir emekçi olduğu için adını geçirmemeye çok önem vermiştik. Ama kim şaşırtmıyor ki.

TÜRKİYE'DE SANATÇI OLMAK

Barış Atay, dik duruş sergileyen sanatçıların iktidar tarafından türlü yollarla işsiz bırakıldığı yönündeki soruya şu şekilde cevap verdi:

'İş ve meslek ayrımını yapmak lazım. Mesleğinizi yaptırmayabilirler. Yaptırmamak için çok uğraşacaklardır. İşsiz bırakabilmek başka bir şeydir. Ben oyuncu olarak doğmadım. Hayatımda bir ilkeli duruş göstermek için oyunculuk dışında başka bir iş yapmak zorunda olmadığımı da düşünmüyorum. Bu dönemde üzerimizde baskılar olacağını tahmin ediyorduk.

Mehmet Ali Alabora'yla başladı baskılar. Levent Üzümcü, Şebnem Sönmez'le devam etti.

Ankara'yı yönettiğini iddia eden bir belediye başkanı var. Önüne geleni hedef gösteriyor. Onları hedefe oturttu.

Çok şaşırmadığımız, beklediğimiz, geleceğe dair bizi ürküten, daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatan şeyler. O yüzden işsiz kalma mevzusunu çok önemsemiyorum.

Şunu çok önemsiyorum. Sizin televizyonda izlediğiniz, sinemaya ve tiyatroya oranla sanat değeri çok tartışılır olmayan televizyon dizilerine bile bu kadar müdahale edilebiliyorsa sizin sanata bizden daha çok sahip çıkmanız gerekiyor.

Siz tiyatro seyretmeye gitmezseniz, tiyatroya da baskı gelir, sinemaya da baskı gelir, müziğe de, resme de aklınıza gelen her şeye. İş bizde değil, sizde bitiyor aslında.'

ATAY'DAN İNCE'YE: ADAYINIZ TOMA'LARA SU TAŞIDI

Beyoğlu'nda aday çıkaracaksınız, çok önemli bir nokta. Ankara'da Mansur Yavaş, Antakya'da Lütfü Savaş'ı aday gösterdiniz ki Mansur Yavaş'tan daha kötü. Antakya, Ali İsmail'in, Abdullah Cömert'in Ahmet Atakan'ın Antakya'sı. Onların memleketi ve biz o adamın TOMA'lara su taşıdığını biliyoruz. Bunu size neden sölüyorum. Benim AKP'den bir beklentim olamaz. Ama eğer ben vekil olsaydım dediniz de, henüz sosyalist bir partinin Meclis'e girme ihtimali görülmediği için benim vekil olmam çok zor. Ama sosyal demokrasiye inanan bir parti olarak size bunu söyleyebilirim. Siz sosyal demokrasiye inanan bir parti olarak yüzünüzü sola dönmek zorundasınız. Ve Gezi bize en çok bunu öğretti.

Gezi'nin öğrettiği en büyük şey şudur ki, bu ülkede gerçekten merkez sağ ile flört etmeden, merkez sağa kaymadan sadece etnik kimlikler, dini kimlikler kullanılmadan safi muhalefet ederek insanlar başarıya ulaşabilir ve partilerin gerçekten samimilerse bunu yapabilirler. Özellikle Beyoğlu adayını düşünürken Gezi ruhunu hesaba katmamak büyük yanlış olur.

HESAPLAŞMAKLA DEĞİL YÜZLEŞMEKLE OLUR

Hukuksuzluk yeni değil, 81 doğumluyum, babam annem 78 kuşağı, siz 68 kuşağısınız. 90′ların ortasında genç oldum. Faili meçhullerle büyüdük, 2000′lerde de bu arkadaşlar geldiler.

Hukuksuzluk hep vardı koalisyonlar döneminde de vardı. Tabandan kopma olayını şöyle değerlendiriyorum. Özeleştiri yapılması gerekir. Sağ zihniyetle hesaplaşmakla değil kendinle yüzleşmekle olur.

İşçi sınıfının bitirilmesi önemli bir operasyon. Bu rejime gelene kadar en büyük problemimiz kendi hatalarımızla yüzleşmemek oldu. 

(insanhaber)