Kürt illerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde yayınladıkları bildiri ile birlikte hedef alınan "Barış akademisyenleri" de ‘Adalet Yürüyüşü'ne katıldı.

Adalet Yürüyüşü'ne destek veren "Barış Akademisyenleri"nden Dr. Erdal Gilgil, yürüyüşün Maltepe'de sonlandırılmaması, Edirne ardından da Kürt illerine kadar devam etmesi gerektiğini söyledi.

Gilgil,  "Oradaki insanların çığlığını duyan kimse yok. Cizre'de, Sur'da olanları aslında herkes tam olarak öğrenemedi" dedi.

22 Kasım 2016 tarihli 677 Nolu KHK ile Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden ihraç edilen Prof. Dr. Nursel Şahin, barış bildirisine imza attıklarında da yaşamı, adaleti ve barışı savunduklarını dile getirdi.

Şahin, "Ölümlerin bir an önce sonlandırılması için, sivil halk üzerindeki baskının ve katliamların son bulması için bildiri imzaladık. Bu bildiriden de hiç geri adım atmadık. Bugünde bizim haklılığımız ortadadır. Hala bu ülkede hak ve hukuk birileri tarafından kullanılmaktadır. Gerçek bir hukukun olduğundan söz edemiyoruz. Yandaşlar ve siyaset üzerinden bu halka yönelik demokrasi ve özgürlükler anlamında ciddi bir baskı söz konusu. Bu adalet arayışı bizim içinde söz konusudur" dedi.

KHK ile "Barış akademisyenleri"nin "sivil ölüme" maruz bırakıldığını savunan Şahin, "Biz sözümüzün var olduğunu biliyoruz. Mücadeleye devam ederek kazanacağımızdan eminiz" diye konuştu.

'BİR VESİLE OLABİLİR'

Adalet Yürüyüşü'ne geç kalındığını ifade eden Şahin, "Geç kalınmış bir adalet arayışından söz edemeyiz. Adalet ve özgürlük arayışı ve demokrasi mücadelesi her zaman sürdüreceğimiz platformlardır. Bu yürüyüş belki bu talepler üzerinde ortaklaşmamızın bir vesilesi, bir kanalı olabilir. Onun için bu yürüyüşe destek vermeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

'GECİKMİŞ OLSA DA...'

Aynı KHK ile Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden ihraç edilen Dr. Erdal Gilgil de, bugün Adalet Yürüyüşü'nde olmalarının barış bildirisine attıkları imzanın arkasında olduklarının göstergesi olduğunu vurguladı.

Bu ülkede barışın olmasını istediklerinin altını çizen Gilgil, "Barış gelsin istiyoruz. Bu ülkede zulme maruz kalan tek kişiler tek biz değiliz, tüm toplum. Adaletin de barış ile geleceğine inanıyoruz. O yüzden bugün bu yürüyüşe katıldık. O zamandan tepkinin gösterilmesi gerekiyordu. Gecikmiş olsa da bütün toplum kesimleri ve halklar için bir adalet talebi olduğu içinde buna katılmamız gerekiyordu ve katıldık " ifadelerini kullandı.

'EDİRNE VE KÜRT İLLERİNE YAYILMALI'

Yürüyüşün Maltepe'de sonlandırılmaması, Edirne ardından da Kürt illerine kadar devam etmesi gerektiğini dile getiren Gilgil, "Oradaki insanların çığlığını duyan kimse yok. Oradaki insanların da çığlığının duyurulması gerekiyor. Cizre'de, Sur'da olanları aslında herkes tam olarak öğrenemedi. Biz imza attığımız bildiri ile bunun bilinmesini istedik" dedi.

(Kaynak: Dihaber