Devrimci Karargah davasından 600 gündür tutuklu olan Bilim ve Gelecek dergisi Editörü Baha Okar, hapishaneden girdiği Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS) birinci basamağında ilk beş bine girdi.

 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makine Mühendisliği Bölümü'nde okumuş olan Okar, tutuklandığında İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü'ne devam ediyordu.

 

Siyaset Bilimi veya Tarih bölümlerinde okumak amacıyla da 1 Nisan'da yapılan YGS'nin birinci basamağına girdi. 1 milyon 700 bin kişinin girdiği sınavda yüzde 10'luk dilime girmeyi başardı.

 

Eşi Suzan Yılmaz Okar, bianet'e yaptığı açıklamada, "Baha sınava sadece 15 gün kadar çalışabildi" dedi.

 

“OKAR’A ÖZGÜRLÜK” İSTEDİLER

Devrimci Karargah Davası kapsamında 600 gündür tutuklu bulanan Bilim ve Gelecek Dergisi Editörü Baha Okar 30 Nisan'da hakim karşısına çıkıyor. Duruşmaya katılım çağrısı yapan eşi Suzan Okar ve avukatı Mehmet Kadıoğlu yargılamanın üretilmiş delillerle yapıldığı ifade ediyor.

 

Devrimci Karargah örgütüne yönelik olduğu öne sürülen operasyonlar sonucunda 25 Eylül 2010’da tutuklanan Bilim ve Gelecek Dergisi Editörü Baha Okar, 30 Nisan günü hakim karşısına çıkacak. Editörlüğünü yürüttüğü Bilim ve Gelecek Dergisi, ailesi ve arkadaşları “tanığız” diyerek Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi bir araya geldi, “Okar’a özgürlük” istedi. Daha önce de aynı torba operasyon sonucu hukuksuzca tutuklanan sosyalistlerden bir kısmı tahliye edilmişti.

 

‘HANEFİ AVCI HESAPLAŞMASININ ZORAKİ BİLEŞENİ’

Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ender Helvacıoğlu, Okar hakkında somut bir delil olmadığının kaydederek, “Tanıkların Baha Okar ile ilgili beyanlarına ve Türkiye’de olduğuna dair yazılı kanıtlar olmasına rağmen basına da yansıdığı gibi Hanefi Avcı hesaplaşmasının zoraki bileşenlerinden biri olarak hala içeride tutuluyor” dedi. Okar’a, “hiçbir örgütle bağı olmamasına rağmen ‘örgüt kimliği’ giydirilmeye çalışıldığını” belirten Helvacıoğlu, tutuklamanın bir komplo olduğunu söyledi.  Helvacıoğlu, “Bu komplonun artık sonlandırılmasını, düzmece bir iddianameyle tutuklanan Okar’ın serbest bırakılmasını istediklerini” belirterek, 30 Nisan'da görülecek duruşmaya duyarlılık çağrısı yaptı.

 

19 AYDIR YARGILANMIYOR

Suzan Okar, eşi Baha Okar’la ilgili olarak teknik takip ve parmak izi yoluyla elde edildiği öne sürülen delillerin üretilmiş deliller olduğunun belgelerle sabit olduğunu ifade ederek tutukluluğun ne ahlaki ne de hukuki olarak açıklanamayacağını belirtti.

 

Baha Okar’ın avukatı Mehmet Kadıoğlu da, “Devrimci Karargah davasında yargılanan bu insanların tek ortak noktaları solcu olmalarıydı. Baha iki yıldır yargılanmıyor, çünkü mahkemenin ihbarcıyı dinlemesi gerekiyordu. Okar, gerçekten yargılandığında iki dakika dahi tutulmayacak” diye konuştu.

 

PARMAK İZİ ÇIKMASIN DİYE ELDİVENLİ AÇIKLAMA

Basın açıklamasına katılan CHP milletvekili Haluk Eyidoğan “parmak izi” deliliyle suçlanan Okar’ın tutukluluğuna ithafen eldiven giyerek açıklama yaptı. Eyidoğan, “Hapishanelerde milletvekilleri, gazeteciler, sanatçılar var. Ülkemiz bu yaşananları hak etmiyor. Ben Baha’yla, ’50 soruda Deprem’ kitabının editörlüğünde beraber çalıştım. Umarım iktidar bu yanlışı düzeltir, bu ayıptan kurtuluruz” diye konuştu. CHP milletvekili Melda Onur da “Baha’nın tutukluluğu bilimin ve geleceğin tutsaklığıdır. Mahkemede savunma ve iddianameyle torba örgüt oluşturulduğunu görüyoruz. Baha gibi tutuklu tüm arkadaşlarımızın tahliyesini istiyoruz” dedi.

 

Açıklama 30 Nisan’da Beşiktaş Adliyesi’nde görülecek Devrimci Karargah davasının duruşmasına katılım çağrısıyla sona erdi.

 

İSTANBUL/EmekDunyasi.Net