PKK Lideri Abdullah Öcalan avukatları ve DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ile görüştü. Bu süreç içerisinde devlet yetkililerinin Abdullah Öcalan ile bir kez daha görüştüklerini belirten Tuğluk, son yaşanan olaylara ilişkin Öcalan'ın değerlendirmesini şu cümleler ile aktardı: "Aslında kendisinin yürütmek istediği ve yürüttüğü görüşmelere bir müdahale olarak değerlendiriyor bunları. Yürütülen müzakere sürecini sekteye uğratmaya çalışanların yarattığı bir ortam olarak değerlendiriyor süreci. Bu yüzden gelişmeleri çok iç açıcı bulmadığını söyledi."

Son dönemde yaşananlar üzerine gözlerin çevrildiği PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukatı ve DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk görüşmesi bugün gerçekleşti. DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları Şaziye Önder, İbrahim bilmez ve Özgür Erol, İmralı Adası dönüşünde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Açıklamada Tuğluk, Öcalan ile yaptıkları görüşmede pek çok konuyu ele aldıklarını belirterek, bu konuları; "Son dönemde gelişen olaylar, halka karşı yaklaşımlar, YSK'nin veto kararı, KCK duruşması" olarak sıraladı.

Bunlar içerisinde özellikle son dönemde halka karşı sokakta işkence yaşanması, 700'e yakın kişinin gözaltına alınmasının ve bunlar içerisinde 100'e yakının tutuklanmasının bu görüşmede öne çıktığını ifade Tuğluk, "Aslında kendisinin yürütmek istediği ve yürüttüğü görüşmelere bir müdahale olarak değerlendiriyor bunları. Yürütülen müzakere sürecini sekteye uğratmaya çalışanların yarattığı bir ortam olarak değerlendiriyor süreci. Bu yüzden gelişmeleri çok iç açıcı bulmadığını söyledi. En azından görüşmenin havasından bunu çıkardık" diye konuştu. Tuğluk, İmralı'da bir yandan Öcalan'la görüşmeler devam ederken bir yandan da halka karşı bu saldırıların yapılmasının görüşme sürecini ve demokratik süreci sekteye uğrattığına dikkat çekerek, Öcalan'ın devlet yetkilileri ile bir görüşme daha gerçekleştirdiğini söyledi. Tuğluk, bu görüşmeye ilişkin olarak Öcalan'ın, "Görüşenlerin iyi niyette olduğunu, ancak müzakere sürecinin iyi niyetten öteye gidemediğini, güven verici bir yaklaşımın söz konusu olmadığını, özellikle son dönemde askeri operasyonların artması ve KCK tutuklularının hala serbest bırakılmamış olmalarının burada bir çözüm iradesi ya da görüşenlerin yeterince inisiyatifli olmadığını kendisine düşündürdüğünü ifade ettiğini" dile getirdi.

Fakat tüm bunlara rağmen Öcalan'ın 15 Haziran'a kadar görüşmelerin devam edeceğini söylediğini dile getiren Tuğluk, "Ama şunu da söyleyebilirim, çok fazla umut verici değil. Bir tasfiye sürecinin Kürtler üzerinde uygulandığını bunun uluslararası bir planın parçası olduğunu ifade etti. Ve bunun kamuoyunun bilmesi gerektiğini söyledi. Sorunun müzakere yoluyla çözmenin, anayasal çerçevede çözmenin mümkün olduğunu, bunun için çaba sarf ettiğini ama bir sonuç alamadığını söyledi" diye konuştu.

Tuğluk ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin "Seçime kadar nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini yönünde bir önerisi oldu mu?" sorusuna Tuğluk, Öcalan'ın şu yanıtı verdiğini aktardı: "Benim içinde bulunduğum koşullar gerçekten çok zor koşullar. Bu koşullarda zaten ben ne kadar sürece etki edebilirim. O nedenle Kürtlerin bütün bu durumu değerlendirmesi gerektiğini, nasıl yaklaşım göstermesi gerektiğine herkesin kendisinin karar vermesi gerektiğini; ama Haziran'a kadar bu görüşmelerin devam edeceğini söyledi."

Gazeteciler, Tuğluk'a BDP Batman Milletvekili ve Bağımsız Milletvekili Bengi Yıldız'ın yapılan saldırılara ilişkin olarak, "Böyle devam ederse AKP binalarına yöneliriz" yönündeki açıklamasını da sordu.

Tuğluk, bu soruya da, "Süreci geren bizler değiliz. Bize süreci germek eleştirisi çok insafsızca olur. Biz bir haftadır halkın içindeyiz. Sokaklarda insanlara işkence yapılır gibi muameleler söz konusu. Çocuk, genç, yaşlı demeden sokak ortasında linç girişimleri uygulandı. Bunlar bizim için çok ciddi hususlar. Halka karşı bu tür saldırılarla çözüm gelişmiyor. Söylediğimiz şeylerde bunun ifadesidir. Halkla barışmak, halkla bu sorunu çözmek böyle sokak ortasında şiddet uygulayarak olmayacaktır. Çok zararlı ve umutları kıran bir yaklaşımdır. Halkın anti demokratik uygulamaları siyaseti meşru temelde demokratik tepkisi ile bunu göstermek durumundadır zaten. Bu bir hak arayışıdır. Ama geliştirilen yaklaşım çok daha vahim bir durumdur. AKP çok yanlış bir yaklaşım içerisindedir. Bu gelişmeleri önemli noktaları götürme noktasında hiçte hizmet etmeyen bir durum olarak değerlendiriyorum" yanıtını verdi.

ANF