2014 Düşünce Özgürlüğü Raporu'na göre, ateizm ve hümanizm dünya çapında giderek daha fazla hedef haline geliyor.

Uluslararası Hümanist ve Etik Birliği’nin hazırladığı Düşünce Özgürlüğü Raporu’nda ateist ve hümanistlerin, 2014’te dünya çapında “nefret kampanyalarının” hedefi olduğu ortaya çıktı.

Radikal'in Independent'a dayandırdığı habere göre, dinî ve siyasî liderler Tanrı’nın varlığına inanmayanlara karşı üsluplarını giderek sertleştiriyor.

Atesitlere karşı “nefret dili” yalnızca “gerici” veya radikal dinî liderler tarafından kullanılmıyor; devlet başkanlarının da aralarında bulunduğu siyasî liderler de aynı eylemi gerçekleştiriyor. Raporda, “2014’te, ‘din değiştirme’ ve ‘dine hakaret’i hedef alan yasaların yanı sıra, özellikle ateistlerin ve hümanizmin hedef alındığını gördük. Bu durum, açıkça cahillikten veya bu gruplara karşı tahammülsüzlükten kaynaklanıyor” deniliyor.

'ŞEYTANİ BİR TEHDİT'

Raporda Malezya Başbakanı Necip Rezak’ın politikalarına dikkat çekiliyor ve liderin, “Hümanizm ve sekülarizmin yanı sıra liberalizm İslam ve devlete karşı şeytanî bir tehdittir” sözleri hatırlatılıyor. Rezak’ın, Kur’an Resitali Toplantısı’nda yaptığı bir konuşmada, “Müslümanların din değiştirme hakkına yönelik herhangi bir talebe müsamaha göstermeyeceğiz” demesi de duruma örnek gösteriliyor.

Çarpıcı sonuçların görüldüğü raporda, Suudi Arabistan, ateizm ve terörizmi eşit tutan yeni yasası nedeniyle eleştirildi. Ülkenin yeni terör düzenlemelerinin ilk maddesi, “Herhangi bir formda ateist düşünceye veya İslam dininin temellerini sorgulamaya çağrı yapmayı” yasaklıyor.

'ATEİSTLERE ORGANİZE BİR SERT TEPKİ'


Uluslararası Hümanist ve Etik Birliği’ne göre, Mısır’ın Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’yi eleştiren sekülerler kendilerini hedef alınmış şekilde buldu. Raporda bu durum, “ Genç ateistlere karşı organize bir sert tepki” sözleriyle özetleniyor. Hüsnü Mübarek’in devrildiği 2011’den bu yana birçok genç Mısırlının ateist olduğunu ilan ettiği belirtilirken, yaşanan değişimin, ülkenin dinî kurumlarını rahatsız ettiği vurgulanıyor.

Raporda, Mısır’ın Gençlik Bakanlığı’ndan Nuamat Sati’nin “ateizmin tehlikelerine farkındalık yaratmak” ve “neden toplum için bir tehdit olduğunu açıklamak” için başlattığı kampanyadan da söz ediliyor. Sati, kampanyanın amacını, “ Sosyal medyada sesleri giderek daha fazla çıkan gençlere kararlarını yeniden düşünme ve dinlerine dönme fırsatı tanımak” sözleriyle anlatmıştı. Mısırlı yetkililer, televizyona çıkan ve YouTube’da ateist olduklarını açıklama özgürlüğü hakkında konuştukları videoları bulunan genç ateistleri tutuklamıştı. Raporun özellikle endişe verici bulduğu bir gelişme ise Mısır’daki Hıristiyan kiliselerin, ülkede ateizmin yayılmasını engellemek amacıyla El Ezher’le ittifak kurması.

600 KIRBAÇ CEZASI ALMIŞTI

Gençlerin artan bir kısmının özel olarak kendilerini ateist ilan ettiği Suudi Arabistan’da, sonuçlar ciddi olabiliyor. 30’lu yaşlarının başlarındaki Raef Badawi, “Free Saudi Liberals” (Özgür Suudi Liberaller) adlı sitede, Vahhabilik’in yanı sıra İslam’ın diğer yorumlarını da tartışma özgürlüğünü savunması nedeniyle ateistlikle suçlanmıştı. Badawi, 2013’ün Temmuz’unda, yedi yıl hapis cezasına mahkum edilmiş ve 600 kırbaç cezası almıştı.

Dünyadaki her ülkenin anti-ateist bakış açısını değerlendiren Düşünce Özgürlüğü Raporu, neredeyse tüm ülkelerin, kimi durumlarda dinî ayrıcalıklar ve yasal muafiyetler aracılığıyla ateistlere karşı ayrımcılık yaptığı bulgusuna ulaştı.

Raporda sert bir şekilde eleştirilen ülkeler arasında İskoçya’nın da bulunduğu belirtilirken, ateizme karşı en tahammülsüz ülkelerin, bu düşünceyi engellemek adına herhangi bir dine inanmayanlara kimlik kartı çıkarmayı reddettiği, çocukları ateist ailelerden aldığı ve dinini değiştirenlere idam cezası verdiği vurgulanıyor.