Marmaris'te yaşayan Kürt çiftçi İbrahim Çay'ın, bir asker cenazesinin ardından evinden zorla alınarak meydana götürülüp dövülmesi ve zorla Atatürk büstünün öptürülmesiyle ilgili soruşturmada ifadesi alınan 5 kişi de Çay'ın tanıdığı çıktı. Çay'ın zorla Atatürk büstüne çıkarıldığı sırada yanında görünen saldırgan ise "Ben onu büstten indiriyordum" dedi.

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre; Marmaris’te İbrahim Çay adlı vatandaşın, geleneksel Kürt giysileriyle çektirdiği fotoğrafı Facebook’ta paylaşması üzerine evinden alınıp ilçe merkezinde dövülerek, zorla Atatürk büstü öptürülmesine ilişkin soruşturmada bugüne kadar 5 şüphelinin ifadesi alındı. Şüphelilerin tümü Çay’ın komşusu ve tanıdığı çıktı.

Şüphelilerden biri Çay’la sera kurduklarını ve bir hafta birlikte çalıştıklarını, ikisi de Çay’ın kendi marketlerinden alışveriş yaptığını anlattı. Bir fotoğrafta, Çay’ın büstte olduğu sırada yanında görülen saldırgan, “Şahıs o anda Atatürk büstünün üzerinde oturmaktaydı. Oraya nasıl çıktığını, neden çıktığını, kimin çıkardığını görmedim. Sadece jandarmaya yardımcı olmak için şahsı büstten indirmeye çalıştım” dedi. Bu arada, hiçbir şüpheli veya tanık, Çay’ı dövenlerin kimler olduğunu bilmediğini söyledi.

Hakkari’nin Dağlıca ilçesinde 8 Eylül 2015’te çıkan çatışmada, Marmaris’in Kumluova Mahallesi’nde ikamet eden Adnan Ergen hayatını kaybetmişti. Ergen’in ölümünden bir gün sonra, Ergen'in mahalledeki evine kadar bir yürüyüş düzenlenmişti. Yürüyüş sırasında evinden zorla alınan İbrahim Çay adlı vatandaş, meydana götürülerek dövülmüş ve burada zorla kendisine Atatürk büstü öptürülmüştü.

Çay, soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, saldırının yaşandığı gün Jandarma’dan “Durmuş Başçavuş” adlı kişinin kendisini arayıp, “Evin etrafında saldıran kişi var mı” diye sorduğunu, ardından, “Saldırı duyumu aldık. Dikkatli ol. Devriyeyle sana geliyoruz” dediğini anlattı. Çay, bu sırada eşi ve çocuklarıyla evde oturduğunu kaydetti.

Bu telefondan 15 dakika sonra bir araç ve iki motosikletlinin evlerinin önünde durduğunu anlatan Çay, “Araç, Kumluova’dan Caner’indi. Caner’in ağabeyi de gelmişti. Komşuları Selahattin ve Sebahattin de vardı. Görünce seralara doğru kaçtım. Beni yakaladılar. Arabaya bindirip Kumluova’ya götürdüler. Burada çok sayıda kalabalık vardı. Yaklaşık 5-10 dakika beni darp ettiler” dedi.

"PEŞMERGE KIYAFETİ GİYDİ"DİYE DÖVDÜLER, ATATÜRK BÜSTÜ ÖPTÜRDÜLER 

Jandarma’nın hazırladığı fezlekeye göre ihbar alındıktan sonra Çay’ın evine gidildi. Ancak Çay’ın “Bir kısım mahalleli tarafından meydana götürüldüğü” öğrenildi. Fezlekede, “Meydana varıldığında Atatürk büstünün iç kısmında Çay’ın oturur vaziyette bulunduğu, çevresinde yaklaşık 40-50 kişilik kalabalığın olduğu, jandarmayı görünce saldırıların yoğunlaştırıldığı, şahsın kalabalığın elinden kurtarıldığı” ifade edildi.

BÜSTTEN İNDİRMEYE ÇALIŞMIŞ!

Çay’ın şikayeti üzerine kendisini alıkoyan, dövdükten sonra zorla Atatürk büstünü öptürenler ifadeye çağrıldı. 30 yaşındaki Selahattin Uslu’nun çiftçilik yaptığı ve Çay ile tanıştığı anlaşıldı. Protesto için hayatını kaybeden askerin ailesinin oturduğu Esen Mahallesi’ne kadar yürüyüşe başladıklarını anlatan Uslu, “Bir anda ortalık karıştı. Ben halka sağduyu çağrısı yapmaya çalıştım ancak sesimi duyuramadım. Jandarmaya yardımcı olmak ve halkın elinden kurtarmak için şahsı jandarma aracına koymaya çalıştım. Şahıs o anda Atatürk büstünün üzerinde oturmaktaydı. Oraya nasıl çıktığını, neden çıktığını ve kimin çıkardığını görmedim. Jandarmaya yardımcı olmak için şahsı büstten indirmeye çalıştım. İndirmeye çalışırken de halktan birisi fotoğrafımı çekmiş” dedi.

"YEDİĞİMİZ İÇTİĞİMİZ AYRI GİTMEZDİ"

Uslu’nun 33 yaşındaki ağabeyi Sebahattin ise Çay’ı tanıdığını, bir ay önce sera tüneli kurduklarını, bir hafta birlikte çalıştıklarını belirterek, “Bu süre içinde yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi” dedi. Ancak Uslu, iddia edilenin aksine Çay’ı dövenler arasında olmadığını iddia etti.


Seracılık yapan 25 yaşındaki Caner Şirin de Çay’ı tanıdığını belirterek, “Ben yazın market işlettiğimden Çay devamlı olarak benden alışveriş yapıyordu” dedi. Şirin de dayak olayına karışmadığını ileri sürdü. Şirin’in 27 yaşındaki ağabeyi Çağatay ise Çay’ı 'sima olarak tanıdığını' kaydederken, “Çay’ın Atatürk büstü üzerinde oturduğunu ve kafasında yaralanmaların olduğunu gördüm. Kimin nasıl darp ettiğini görmedim” dedi. Market işleten Hakan Tosun da Çay’ın kendi müşterisi olduğunu anlattı. Tosun, “Ben şehidimizden dolayı o an ona öfkelenip bağırdım. Herhangi bir aşağılayıcı söz kullanmadım. Ancak ne dediğimi hatırlamıyorum” dedi.


"GERİ DÖNMEYECEĞİM"

İbrahim Çay, 3 ay önce yaşanan olayın ardından Evrensel Gazetesi'nden Burak Şefkat'e konuşmuştu. Çay, "Şimdiki planın ne, nerede, nasıl yaşayacaksın" sorusuna ise şu yanıtı vermişti:

"Bundan sonra geri dönmeyeceğim. Nasıl dönerim bir daha ben? Bundan sonra burada yaşayacağım. Dünyam altüst oldu. Bir insanın gururuyla, şerefiyle oynamak kolay mı?"