Yunanistan Yüksek Mahkemesi (Yargıtay-Arios Pagos), Türkiye'nin 'bize verin' talebine rağmen, DHKP-C'nin ileri kadrolarından Aslan Tayfun Özkök'ü iade etmeme kararı verdi. DHKP-C'nin yönetici kadrosundan Aslan Tayfun Özkök, Dursun Karataş'ın cenazesine katılmak üzere havayoluyla Hollanda'ya gitmek isterken, 14 Ağustos 2008'de Kıbrıs Rum kesiminde sahte pasaportla yakalanmıştı.

Türkiye, 14 Ağustos 2008 tarihinde Güney Kıbrıs Rum Kesmi'nde kırmızı bültenle arandığı gerekçesiyle gözaltına alınan Özkök'ü daha sonra gönderildiği Yunanistan'dan istemişti. Atina'da 24 Mart 2009'dan bu yana devam eden mahkeme süreci, alt mahkemenin "Türkiye'ye iade edilmesin" kararını Yunanistan Yargıtay Mahkemesi'nin onaylamasıyla sonuçlandı. Türkiye, Yunanistan'dan Özkök'ün 8 buçuk aylık hapis cezasını çekmesi için iade edilmesini talep ediyordu. Geri kalan kısa ceza süresini dikkate alan Yargıtay, "Özkök'ün iade edilmesi halinde siyasi görüşleri sebebiyle durumunun daha da kötüleşebileceği" gerekçesini ileri sürdü.

Yargıtay'ın diğer gerekçeleri arasında, savcı yardımcısı Russos Papadakis'in Türk makamları tarafından Özkök'e atfedilen 'silahlı terör örgütü DHKP-C'nin yöneticisi olma suçu'nun yeterince açık ve belirlenmiş olmadığına dair görüşüne katılması da yer aldı. Özkük'ün iadesi için işlediği belirtilen eylemlerdeki payı ile hangi yıllarda ve nerede işlendiğinin net olmadığı ve suçlamaların ikna edici bulunmadığı savunuldu. Yargıtay, ağır suçlamalara rağmen davalının güvenliğine dair garantilerin bulunmadığını, işkence görüp görmeyeceği ile adil bir yargılama yapılıp yapılmayacağının da bilinmediğini iddia etti.

PASOK, ÖZKÖK'E SAHİP ÇIKTI

Yunan Yargıtayı'nın "Türkiye'ye aide edilmesin" kararı, nihai karar anlamına gelmiyor. Türkiye'ye iade edilip edilmeyeceğine dair son sözü Yunanistan Adalet Bakanlığı söyleyecek. Ancak Adalet Bakanlığı'nın da Türkiye'yi kızdıracak bu kararı onaması bekleniyor. Yunan siyasi partileri de Özkök'ün Türkiye'ye teslim edilmemesi için Yargıtay'a dilekçe vermişlerdi. İktidar partisi PASOK'un İnsan Hakları Komisyonu üyesi Antonis Karras, Sol Koalisyon (Sinaspismos) Partisi Milletvekilleri Theodori Dritsa ve Anastasios Kurakis Yargıtay'a dilekçe veren isimler arasında yer almışlardı.

ÖZKÖK, YUNANİSTAN'DAN SİYASİ İLTİCA TALEBİNDE BULUNDU

Özkök'ün, Dursun Karataş'ın ölümünden sonra medyada DHKP-C'nin liderliğine soyunduğu iddia edilmişti. Oysa Dursun Karataş’ın ölümünden bir süre önce örgütsel ilişkisi kopmuştu. DHKP-C de Özkök’ün aleyhinde açıklamalar yayınlamıştı.

Aslan Tayfun Özkök 1980 darbesinden sonra arananlar arasındaydı. 1981’de yaralı olarak yakalandı. Hapishane direnilerinin en önündeydi. Devrimci Sol Ana Dava’dan yargılandı ve idam cezası aldı. Uzun yıllar hapiste kaldıktan sonra 1990 yılının Mayıs ayında firar etti. O zamandan bu yana aranıyordu.

Özkök, Güney Kıbrıs'ta 8 ay tutuklu kaldıktan sonra iltica başvurusunda bulunması için 24 Mart 2009'da Yunanistan'a teslim edilmişti. 4 ay hapiste yattıktan sonra mahkemeye çıkarılan Özkök, savcının Türkiye'ye iade edilmesi talebine rağmen serbest bırakıldı. Savcı, mahkemenin kararına itiraz etti ancak karar değişmeyince konu, Yargıtay'a taşındı. Yunanistan Yüksek Mahkemesi, Türkiye'den iade talebine dair yeni bir dosya göndermesini istedi. Bu süreçte Yunan siyasi partileri, STK'lar ile farklı sol gruplar, “terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği” ile suçlanan Özkök'e sahip çıkarak, Türkiye'ye iade edilmemesi için şahitlik yaptı. Yargıtay da dün verdiği kararla Özkök'ün Türkiye'ye iade edilmeyeceğine hükmetti. Yunanistan'a siyasi iltica talebinde bulunan Özkök, bundan sonra mücadelesine kaldığı yerden devam edeceğini açıkladı.