85 yıl önce çıkarılan ve “İsyan mıntıkasında işlenen efalin suç sayılmayacağına dair kanun” başlığını taşıyan yasa, bugün bir benzeriyle tekrar gündemde.

İMC'nin haberine göre; son bir yıldır Kürt il ve ilçelerindeki operasyonlara katılan askerlere yargı zırhı getiren kanunun 1930 yılında yaşanan Zilan Katliamı sorumlularının yargılanmasını önlemek için çıkarılan kanundan esinlendiği ortaya çıktı.

Tarihi kaynaklara göre, 3. Ağrı Harekatının yapıldığı 1930 yılında Zilan Deresi olarak bilinen yerde binlerce kişi katledildi, çok sayıda köy de yakılıp yıkıldı.

Bu harekat sonrası dönemin başvekili İsmet İnönü imzasıyla Meclis’e bir kanun teklifi sunuldu.

Teklifte bu katliamın yaşandığı süreçte bölgede görev yapan askeri kuvvetler, devlet memurları ve bunlarla birlikte hareket eden bekçi, korucu, milis ve ahalinin işlediği fiiller suç olmaktan çıkarıldı.

Böylece bir yargılama sürecinin de en başta önü kesilmiş oldu.

BENZERLİKLER

Meclis’te geçen ay kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayına sunulan son kanunda da benzer düzenlemeler yer alıyor.

“Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” isimli yeni yasada operasyonlar sırasında işlenen suçlar askeri suç sayılıyor.

Ancak soruşturma yapılması; Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları için başbakanın, diğer personel için Millî Savunma Bakanı’nın Jandarma Genel Komutanı için ise İçişleri Bakanı’nın iznine tabi kılınıyor.

Getirilen bu ciddi yasal zırhtan geçici köy korucuları ve gönüllü korucular da faydalanacak.

KANUNUN ZAMAN SINIRI YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayını bekleyen kanun hem ülke genelini kapsıyor hem de geçmişten geleceğe bir zaman sınırı içermiyor.

20 Temmuz 1931’de kabul edilerek yürürlüğe giren kanunda ise spesifik olarak belirli bir bölge ve dönem tarif ediliyor.


85 YIL SONRA AYNI KANUN

1931’de askere yasal zırh getiren “İsyan mıntıkasında işlenen efalin suç sayılmayacağına dair kanun” şöyle:

Madde 1: Erciş, Zilan, Ağrıdağ havalisinde vuku bulan isyanda, bunu müteakip Birinci Umumi Müfettişlik mıntıkası ve Erzincan’ın Pülümür kazası dahilinde yapılan takip ve te’dip hareketleri münasebetiyle 20 Haziran 1930’dan 10 Kanun-i evvel 1930 tarihine kadar askeri kuvvetler ve devlet memurları ve bunlar ile birlikte hareket eden bekçi, korucu, milis ve ahali tarafından isyanın ve bu isyanla alakadar vak’alarin tenkili emrinde gerek müstakilen ve gerekse müştereken işlenmis ef’al ve hareket suç sayılmaz.