TUNCELİ'de 'asimilasyon ve cemaatleşmeye hayır' mitingi düzenlendi. BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, "Eğer misyonerlerinizi buradan çekmezseniz, halkın size cevabı hoş olmaz" dedi.

Tunceli'de yaklaşık 50 sivil toplum örgütünün organize ettiği ve Alevi Bektaş Federasyonu, Pir Sultan Kültür Derneği'nin de destek verdiği 'Asimilasyon ve cemaatleşmeye hayır' mitingi düzenledi. Mitinge, BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, Çemişgezek dışındaki ilçelerin de belediye başkanları, sanatçı Ferhat Tunç ve bazı siyasi parti temsilcileriyle yaklaşık 10 bin kişi katıldı.

Devlet Hastanesi önünde toplanan göstericiler 'Her türden asimilasyona hayır' yazılı pankart açıp davul zurna eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında, 'Dersim'de cemaat istemiyoruz', 'Cemaat dışarı bilim içeri', 'Dersim onurdur onuruna sahip çık' sloganları attı. Yaklaşık 1 kilometre süren yürüyüş ardından Seyit Rıza Heykeli önünde toplanıldı.

Burada ilk konuşmayı yapan miting tertip komitesi başkanı ve Eğitim-Sen Tunceli Şube Başkanı Mehmet Ali Arslan, asimilasyon politikalarının son 10 yıldır cemaatçi örgütler aracılığıyla derinleştirilmek istendiğini ileri sürdü. Arslan, "Cemaatcileşmede Dersim halkı açısından kutsal sayılan Haydar, Munzur, Sarısaltık, Erenler gibi isimler kullanılarak halkın duyguları istismar ediliyor. Daha dün Dersim'de, Maraş'ta, Malatya'da, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi'de bu değerleri katleden bu zihniyet değil mi? Bugün Dersim'de yapılan ve yapılmasında ısrar edilen baraj projeleriyle bu değerleri sular altında bırakarak yok eden bu zihniyet değil mi? Onlar hiç merak etmesinler! Tüm baskı ve katliamlara rağmen bu değerleri bu halk zaten yaşatıyor ve yaşatmaya da devam edecektir. Tüm halkımızı Cemaatçi örgütlenmelerin bu faaliyetlerine karşı duyarlı olmaya ve tavır almaya davet ediyoruz" dedi.

TUNCELİ’DEKİ ÜNİVERSİTEYE CEMAATÇİ KADRO

Arslan, Tunceli Üniversitesi'ninde cemaatleşmeye hizmet ettiğini ileri sürüp, "Tunceli Üniversitesi bugünkü haliyle cemaat örgütlenmelerinin bileşeni durumundadır. Gerici cemaatçi kadrolaşmanın artık kabul edilemez bir boyuta ulaştığı açıktır. Üniversite yönetiminin şehirde ve ilçelerde iktidar partisi AKP ve Fethullah Gülen cemaatinin en etkili gücü gibi faaliyet yürüttüğü, Munzur Koleji, Haydar dersaneleri başta olmak üzere asimilasyoncu gerici Gülen cemaatine bağlı kurumların etkin biçimde desteklendiği, alt yapısı hazırlanmadan bölümler açılması nedeniyle barınma olanağından mahrum kalan çok sayıda öğrencinin cemaat evlerine ve yurdunda mahkum bırakıldığını görmekteyiz. Son olarak Rektör Durmuş Boztuğ tarafından; Alevi inancında önemli bir yeri olan ve örgütlerince amaç dışı kullanılması yasaklanan semahın bir şenlik aracı olarak kullanılması çalışması başlatılmıştır. Bizler buradan ilan ediyoruz. Semah bir ibadet şeklidir. Dünyanın hiçbir yerinde bir ibadet ritüeli şenliklere, şölenlere malzeme yapılamaz. Tunceli Üniversitesi siyasi iktidarın, cemaatlerin yuvası olmaktan çıkana, bilim yuvası olana kadar mücadelemiz sürecek" dedi.

HÜKÜMETİN UZATTIĞI KIRINTILARA KANMAYACAĞIZ

Tunceli Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Özkan Tacer, "Dersim halkı hükümetin uzattığı kırıntılara kanmadı, kanmayacak. Hiçbir Alevi de hükümetin bu asimilasyon politikalarına kanmayacaktır. Fethullah Gülen cemaatinin buradaki çalışmalarına karşı dik duran demokratik kitle örgütlerinin duruşunu hepimiz desteklemeliyiz. Artık bütün Dersimlilere bir görev düşüyor, başta cemaat okullarına ve dershanelerine hiçbir Dersimli çocuğunu yollamamalı ve onları protesto etmelidir" dedi.

ASİMİLASYON BİR SOYKIRIMDIR

BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, hükümete sert eleştirilerde bulundu. Halis, hükümetin daha önce asimilasyonun soykırım olduğunu söylediğini belirterek, şöyle dedi:

"Evet doğru asimilasyon bir soykırımdır. Ama asimilasyon tarihe tecavüzdür, insan yaşamına tecavüzdür ve inanca tecavüzdür. Tecavüz kültürü ile niye başladığımı birazdan size soyutlayacağım. Devlet Alevileri yaşatmadı, Alevilere karşı bozuk bir kimlikten, bozuk bir sicilden gelen AKP Alevilere hiçbir şey vermedi. Daha sonra gerçek amacı ortayı çıktı ki, gerçek amacı Alevileri ve Aleviliği yok etmek olduğu anlaşıldı. Daha doğrusu bu tecavüz kültürüne karşı, tecavüze karşı ses vermek suçtur artık" dedi.

HALKIN CEVABI HOŞ ALMAZ

Halis, hükümete ve cemaatlere çağrıda bulunup, "Eğer misyonerlerinizi buradan çekmezseniz, halkın size cevabı hoş almaz" dedi. Halis, şöyle dedi:

"Hükümet artık burayı özel kuşatmaya almış, fiziki soykırımdan sonra barajlarla doğamızı soykırıma uğratıyorlar. Dünyanın en büyük çevre eylemini biz gerçekleştirdik. Bir başka kuşatma, tarikatlarla, cemaatlerle, AKP'nin hükümet ve devlet gücüyle, Dersim'i öz gücünden, öz kimliğinden ve inancından koparmaya çalışıyorlar. Ahtımız aht, sözümüz söz olsun, Fethullah Gülen'e de diğer tarikatlara da AKP'ye de bu kuşatmaya da dur diyeceğiz. Buradaki misyonerlerini bir an önce geri çeksinler, geri çekmezler ise bu halkın vereceği cevap çok da hoş olmaz diye düşünüyorum."

Konuşmaların ardından Ferhat Tunç ile Metin Kahraman birer konser verdi.

DHA