Musa Anter'in öldürülmesine ilişkin Ankara'da görülen davada, mahkeme kontrgerilla elemanı "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında tutuklama kararı verdi. Mahkeme ayrıca halen İsveç'te yaşayan itirafçı Abdülkadir Aygan'ın ifadesinin alınması için Adalet Bakanlığı'na yazı yazılmasını istedi.

Diyarbakır'da 20 Eylül 1992 tarihinde Kürt yazar Musa Anter'in öldürülmesine ilişkin davaya, Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Duruşmaya tutuklu sanık, eski itirafçı Hamit Yıldırım ve tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi katıldı. Diğer sanıklar "‘Yeşil"kod adlı kontrgerilla elemanı Mahmut Yıldırım ile itirafçı Abdülkadir Aygan katılmadı.

Müşteki Dicle Anter'in avukatı Selim Okçuoğlu, dosyanın siyasal bir karar ile Ankara'ya alındığını ve dosyanın daha da gecikmesinden endişe ettiklerini söyledi. Tutuklu sanık Hamit Yıldırım ise, Musa Anter'i tanımadığını, kim olduğunu bilmediğini ve tahliyesini istedi.

ANF'nin haberine göre ara kararını açıklayan mahkeme, Hamit Yıldırım'ın tutukluğunun devamına, Savaş Gevrekçi için tutuklama isteminin reddine karar verdi. "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında yakalama kararının çıkarılmasına karar veren mahkeme, İsveç'te bulunan Abdülkadir Aygan'ın ifadesinin alınması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne talimat yazılmasına karar verdi.

'Yeşil' kim?

1973'te Bingöl Genç İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev aldı ve ilişki aynı yıl MİT Tatvan Bölge Müdürlüğü'ne tayin edildi.

Kasım 1975'te askerden geldikten sonra Millî Görüş hareketi içinde MİT adına çalıştı. Yıldırım, Elazığ'da 1977'de Etibank Ferro Krom tesislerinde puantör olarak göreve başladı. İşlemleri 20938 sicil numarası üzerinden yapılıyordu.

Tam dört yıl sonra farklı bir göreve soyunup, farklı bir isimle anılmaya başladı. Operasyonlarda PKK’li gibi giyinen Mahmut Yıldırım, güvenlik görevlilerince ayırt edilebilmek için ‘yeşil fular’ takıyordu. Susurluk kazasından sonra ortaya dökülen ilişkiler, pek çok cinayetin tetikçisi olduğunu ortaya koydu. Herkes Yeşil'den söz etti ancak bulunamadı. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, aldığı bilgileri aktarırken Yeşil'in öldürüldüğünü söyledi.

Ancak kısa bir süre sonra Yeşil, İHD Başkanı Akın Birdal'ı vuranların arkasındaki isim olarak ortaya çıktı. Daha sonraki bilgiler Yeşil'in hâlâ hayatta olduğunu ortaya koydu. Susurluk Raporu'nda da Yeşil'e 12 sayfalık özel bir yer ayrıldı.

Ahmet Demir, Mehmet Kırmızı sahte kimliklerini kullanan, Güneydoğu'da "Sakallı" adıyla bilinen Solhanlı Mahmut Yıldırım'ın geçmişi bir ölçüde deşifre edilebildi. Bir dönem MİT'te, bir dönem JİTEM'de görev aldığı anlaşıldı. 

JİTEM subayı Ahmet Cem Ersever'in öldürülmesinden, Güneydoğu'daki pek çok fail-i meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirlendi. Hatta Abdullah Öcalan'ın Suriye'de öldürülmesi için görevlendirilen ekipte de yer aldı.

Afyon Cezaevi'nde Sabancı suikastı sanıklarından DHKP-C'li Mustafa Duyar'ı Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nden alıp getiren ekipte onun da adı sayıldı. Ancak istihbarat birimlerinin kamuoyuyla pek de paylaşmadığı kanıya göre, aslında "Yeşil" tek bir kişinin değil, birden fazla görevlinin kullandığı ortak kod adı.

Yeşil kodunu kullananlardan biri üst düzey görevlerde bulunuyor. Bir dönem Güneydoğu'da PKK'ye karşı özel operasyonlar, karşı gerilla eylemleri ve taktikleri onun yönetiminde yürütüldü.

Mahmut Yıldırım ise Yeşil kod adıyla dolaşan bir tetikçi. Ankara'da bir pavyonda eğlenirken olay çıkarttığı için gözaltına alınan, götürüldüğü Emniyet Müdürlüğü binasında Orhan Taşanlar ve ekibi tarafından kaburgaları kırılana kadar dövülen Yeşil'i polisin elinden alan ve MİT'te tedavi ettiren kişinin Mehmet Eymür olduğu öne sürüldü.

Üzerinde taşıdığı telefonla aradığı yerler arasında resmî kurumların yanı sıra Abdullah Çatlı, Sami Hoştan, Sedat Peker gibi isimler de bulunuyor. Mesut Yılmaz'a Budapeşte'te yumruk atanlar da Yeşil'in telefonundan arananlar arasında yer alıyor.

Yeşil adının korkuyla anılması Susurluk çetesi tarafından tahsilat amacıyla kullanıldı. Susurluk çetesinin tehditle para topladığı kişileri arayan hep Yeşil idi. Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmeden önce para yatırdığı Ziraat Bankası Ankara Heykel Şubesi'ndeki hesabın sahibinin de Ahmet Demir kimliğini kullanan Yeşil olduğu ortaya çıktı.

Musa Anter, Cem Ersever, Tarık Ümit ve Behcet Cantürk olmak üzere birçok faili meçhul cinayette "zanlı" olarak isminden söz edilmektedir. Mahmut Yıldırım'ın izi uzun süredir bulunamadı. Yaşayıp yaşamadığı konusunda da net bir bilgi henüz yok. (wikipedia)