Başarılı oyuncu Altan Erkekli devam eden savaşa dair kaygılarını ve barış talebini anlattı... Erkekli, Kürtlere baskı yaparak değil, Kürtlerle barışarak bir çözüm doğabileceğini vurguladı.

1975'de Ankara Sanat Tiyatrosu'na katıldığında sahnedeki duruşunun ve öğretisinin, "emeğin en yüce değer olduğu ve barışın-kardeşliğin savunulması gerektiği" olduğunu anlatan oyuncu Altan Erkekli, "Sanatçıların üstlenmesi gereken asıl rol de bu olmalı" dedi.

Erkekli, AKP Hükümeti'nin yeni anayasa için samimi olmasını ve anayasanın mutlaka Kürt sorununun barışçıl çözümüne katkı sağlayacak içerikte hazırlanmasını istedi. Erkekli, devamla "Kürt sorunu istendiği takdirde TBMM'de çözülebilir. Partilerin görevi de halkın daha fazla acı çekmemesi için bu sorunu derhal çözmektir. Fakat yeni anayasayla kesinlikle hak ve özgürlüklerin, anadilde eğitimin yerine getirilmesi gerekmekte" dedi.

AKP'nin barış ve özgürlük taleplerine kulak vermediğine de dikkat çeken Erkekli, "Biz de istediğimiz kadar sahneden barışı, özgürlüğü haykıralım fakat dinleyen yok. Bu nedenle daha fazla baskı yapılması gerektiğine inanıyorum. AKP'yi yeni anayasanın bu talepleri içermesi için zorlamak gerekiyor. Yeni anayasa hazırlanırken AKP'yi barışa zorlamalıyız. Biz de sanatçılar olarak elimizden ne gelirse yapmaya hazırız" şeklinde konuştu.

Son olarak sınırötesi operasyon konusuna değinen oyuncu Altan Erkekli, silahla çözümün mümkün olmayacağını kaydetti. Erkekli, tezkerenin TBMM'den geçmesinden kaygı duyduğunu, şu cümlelerle özetledi: "Operasyonlar kaygı verici oluyor. Sınırötesi operasyonun gündeme gelmesi de kaygı verici; bu bir çözüm olamaz. İnsan öldüğü zaman yüreğimiz de kan ağlar, lokmamız kursağımızdan geçmez. Gözyaşı acısını paylaşmayı öğrenmeliyiz. Ölen insanlar İstanbul'da da olsa, Edirne'de, Diyarbakır'da, Batman'da, Şırnak'ta da olsa, o acıyı onlarla birlikte paylaşıyor ve hissediyorum. Artık kimsenin ölümüne yol açan yöntemlere yönelmemeliyiz. Topraklarımızda barış içinde, kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz."


ALİ BARIŞ KURT - İSTANBUL / YENİ ÖZGÜR POLİTİKA