Ali Nesin, “Korkunç zamanlar yaşıyoruz. Hani ‘her şeyin başı eğitimdir’ derler ya. Yanlışmış. Meğer her şeyin başı hukukmuş, adaletmiş” ifadesini kullandı.

Nesin Vakfı’na ait olan ve 2007’de kurulan Matematik Köyü hakkında dava açıldı.

Agos'un haberine göre, İzmir’in Selçuk ilçesinde, Şirince köyünün 1 kilometre uzağındaki Kayser dağının yamaçlarında bulunan Matematik Köyü’ne bağlı olarak inşa edilen bir evle ilgili açılan soruşturmada Ali Nesin’in 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İzmir Kültür ve Turizm Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü ile Selçuk Belediye Başkanlığı tarafından yapılan şikâyet üzerine başlatılan soruşturmada, Nesin’in “İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından kentsel SİT alanı olarak tescil edilen Şirince Köyü’nde bulunan arsada, vakıf adına izinsiz iki katlı bina yaptırarak korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bozulmasına ve tahrip olmasına neden olduğu” iddia ediliyor.

İMZA KAMPANYASI

Söz konusu soruşturmanın, Ali Nesin’in, aynı gerekçeyle hapis cezasına çarptırılan ve iki yıldır cezaevinde olan dilbilimci ve yazar Sevan Nişanyan hakkında başlattığı ‘Sevan Nişanyan İçin İzan Talep Ediyoruz’ başlıklı kampanyanın ardından gelmesi kafalarda soru işareti yarattı.

Ali Nesin, kendisi hakkında 2014 yılında açılan soruşturmadan haberi olduğunu belirtti ve dava konusu olan ‘2 katlı binanın’ bir köy evi olduğunu söyledi.

Nesin’e göre, Nişanyan için düzenlediği kampanyanın ardından soruşturmanın gelmesi rastlantı, fakat açılan iki davanın da bir ortak noktası var: “Bürokrasi denen denetimden çıkmış canavar akıl, mantık, vicdan, izan demeden vazifesini yapıyor. 40 yıldır imar planı çıkmamış bir köyde vatandaşlar suça teşvik ediliyorlar, hatta suça zorlanıyorlar. İnsanların yaşadığı bir yere çivi çakma yasağı getirilebilir mi? Ve bu yasak 40 yıl sürebilir mi? Sürer! Nasıl sürer? Eğer vatandaş devletin umurunda değilse sürer.”

Sevan Nişanyan, ‘Koruma Kanunu’na muhalefet’ gerekçesiyle cezaevinde yatan tek mahkum. Açılan davalarla Nişanyan’ın ‘susturulmak’ istendiğine dair tartışmalar da devam ederken, Ali Nesin “Sizin için açılan dava da böyle bir amaca hizmet ediyor olabilir mi?” sorusunu şöyle cevaplıyor: “Yok. Ben Sevan kadar sivri dilli ve siyasi değilim. Beni susturmaya gelinceye kadar susturmak isteyecekleri kimler kimler var.”

KORKUNÇ ZAMANLAR

Akademisyen Ali Nesin’e, son olarak akademik özgürlüğün gidişatı hakkında soruya ise, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ metnine imza veren akademisyenlere yönelik baskılar, gözaltı, soruşturma ve okuldan uzaklaştırmalara geçtiğimiz hafta üç akademisyenin tutuklanmasıyla yeni bir boyut kazandı. Nesin, gidişatın ‘kaygı verici’ olduğu görüşünde: “Korkunç zamanlar yaşıyoruz. Hani ‘her şeyin başı eğitimdir’ derler ya.

Yanlışmış. Meğer her şeyin başı hukukmuş, adaletmiş. Durum o kadar kötü ki, bundan sonra her şey ancak daha iyi olabilir diye düşünüyorum, ya da umuyorum. Cumhurbaşkanı her demeciyle Türkiye Cumhuriyeti’nin başkanı olabilecek bir yapıya sahip olmadığını kanıtlıyor. Herkes bunu görüyor. Bunun da bir sonu gelecek. Ben halkımıza ve vereceği oya güveniyorum.”