Alevilerin kutsal saydıkları Muharrem ayı bugün başlıyor.

Bu ayda Kerbela’da yaşanan acılar hatırlanarak kimsenin ağlamamasına özen gösterilir. Eğlenceden uzak durulmaya çalışılır, düğün nişan töreni yapılmaz.

Kerbela katliamı adına matem orucu tutularak aşure kaynatılır.

Aşure, Arabi aylardaki ilk ay olan muharremin 10. günü anlamına gelir. Her yıl kurban bayramının takip eden 21. günde oruca başlanır; 12. günün sonunda aşure pişer. Nuh peygamberle başlayan aşure geleneği 12 imama ithafen dağıtılır buna da 12 imam aşuresi derler.

Aleviler, muharrem orucunda, Kerbela’da Hüseyin’in yolunun kesilip susuz şehit edilmesi nedeniyle mümkün olduğunca sudan uzak durular. Etli yemeklerden uzak durulur çünkü canlıların öldürülmesi istenmez.

‘DUALARIMIZ ZALİMİN ZULMÜNE DİRENEN MAZLUMLAR İÇİN’

Yazılı bir açıklama yapan Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, “Kerbela zulmün yaşandığı her yerdir. Kerbela; mazlumun zalime baş kaldırdığı mekandır. Bu yıl matemimizi bu bilinçle tutacağız, dualarımız zalimin zulmüne direnen mazlumlar için olacak” dedi.

Alevi Bektaşi toplumu açısından Kerbela sadece bir coğrafik yerin adı olmadığı gibi Hz. Hüseyin ve Yezit de birer kişi değildir. Bunların hepsi birer sembol olarak tarihin her döneminde varlığını sürdürmektedir.

Alevi Bektaşi toplumu açısından Kerbela yer yüzünde yapılan katliamların yaşandığı coğrafik yerlere verilen ortak addır; Kerbela Yavuz döneminde Anadolu’dur, 2. Mahmud döneminde İstanbul’dur, Koçgiri’dir, Dersim’dir, Maraş’tır, Çorum’dur, Sivas’tır, Gazi’dir ve Gezi’dir.

Kerbela bugün Irak’tır, Suriye’dir, Lazkiye’dir, Şengal’dir, Kobane’dir. Kerbala zulmün yaşandığı her yerdir. Kerbela; mazlumun zalime baş kaldırdığı mekandır. Aynı şekilde bu zulmü yaşatanlar Yezit’dir. Zulme direnenler ise Hz. Hüseyin ruhunu taşımaktadır.

Bu yıl matemimizi bu bilinçle tutacağız, dualarımız zalimin zulmüne direnen mazlumlar için olacak, lanetlerimiz mazlumu katleden işgalcilere, tecavüzcü katillere ve onların destekçilerine olacaktır. Hak erenler dualarımızı kabul, matemlerimizi makbul eylesin.” (İMC, bianet)