Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ak Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından verilen iftarda söylediği; “Eğer Alevilik Hz. Ali'yi sevmekse, ben dört dörtlük bir Aleviyim. Çünkü Hz. Ali efendimizi çok seviyorum. Ben onu nasıl sevmem. O nasıl yaşıyorsa, ben de onun gibi yaşamaya gayret ediyorum. Ama Aleviyim diye ortaya çıkıp, Hz Ali'nin yaşam şeklinden uzak olanlara da söyleyecek hiçbir şeyim yok" sözlerine Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu’ndan tepki geldi.

“Başbakan Alevi toplumuyla alay etmeyi bırakıp Başbakan olmanın gereğini yerine getirmelidir” diyen Kenanoğlu sözlerini “Dört dörtlük Alevi değil, vicdan sahibi bir insan ol yeter” diyerek tamamladı.

“ALEVİ OLMAK İSTEYENLER BANA BENZESİN”

“Alevilerin İslam inancı, bu inanç içerisinde Hz. Ali inancı, Hz. Ali’ye yükledikleri anlam ve Hz. Ali’nin yaşamı ile ilgili inandıkları Sünnilikten de Şiilikten de çok farklıdır” diyen Ali Kenanoğlu şöyle devam etti:

"Bir Başbakan’a düşen görev inançları tanımlamak tariflemek, o inancın mensuplarını kategoriye ayırmak, kendini de o inancın dört dörtlük timsali ilan etmek değildir. Alevilerin toplumsal taleplerini, inanç özgürlüklerini, gasp edilen haklarını hukuklarını, eşit yurttaşlık haklarını teslim etmenin yolu kendini Alevi ilan etmekten geçmez.

Kendini Alevi ilan etmekle yetinmeyen Başbakan’ın Alevilerle dalga geçer tarzda kendisini dört dörtlük Alevi ilan etmesi de komedi ötesi vahim bir vakadır.

Bir taraftan Alevi açılımı deyip diğer taraftan kendine uyan bir Alevilik ve o Aleviliğe uyan dört dörtlük bir Alevi tarifi yapıp, Alevi olmak isteyenler bana benzesin demeye getirmek Alevi toplumu ile dalga geçmektir.

Başbakan Alevi toplumuyla alay etmeyi bırakıp Başbakan olmanın gereğini yerine getirmelidir. Alevilerin talepleri 1. Alevi çalıştayına katılan çok farklı Alevi kesimlerince ortaklaştırılarak Hükümete sunulmuştur.

Bunlar; Cem evlerinin ibadethane olarak kabulü, Okullarda Alevi çocuklarına zorunlu Sünnilik eğitimi vermekten vazgeçilmesi, Alevi köylerine cami yapma uygulaması ve daha evvelce yapılan yerlere İmam atanmasından vazgeçilmesi, Hâce Bektaş Dergahı başta olmak üzere devlet tarafından gasp edilen Alevi ibadethanelerinin Alevilere teslim edilmesi, Madımak Oteli’nin, katliamı lanetleyen bir şekilde ibret müzesine dönüştürülmesi, Kamu kurum ve kuruluşlarında Alevilere yönelik negatif ayrımcı tutumlara son verilmesi, Alevilerin Demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi her alanda eşit haklara sahip olması, Devletin inançları, ibadetleri ve onların mabetlerini tanımlamaktan, tarif etmekten vazgeçmesi.

Sayın Başbakan dört dörtlük bir Alevi olmak yerine bu talepleri yerine getirerek iyi bir Başbakan, hak hukuk tanıyan iyi bir yönetici, ayrımcılığı ortadan kaldıran, vicdan sahibi iyi bir insan olmayı hedeflemelidir.” (Deniz Güneş / Demokrat Haber İstanbul)