Aladağ davasında mahkeme heyeti, İTÜ’den tüm sanıkların kusur yönünden değerlendirilmesi için akademisyenlerden, yangın konusunda uzman ve dernekler mevzuatına hâkim kişilerden yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulmasını isteyerek, duruşmayı erteledi. 

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaati’ne ait öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016 tarihinde çıkan ve 11’i kız çocuğu 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasının 5’inci duruşması son erdi. Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, ailelerin beyanları, 2 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıkların savunmalarının ardından müşteki ve sanık avukatları söz aldı. Savcının açıklanan mütalaasına karşı yapılan savunmaların ardından ise duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, aradan sonra kararını açıkladı. 
 
Tutuksuz yargılanan sanıkların adli kontrol uygulamasının kaldırılması talebini ret eden mahkeme heyeti, tutuklu yurt müdürü Cuma Ali Genç ve dernek başkanı İsmail Uğur'un tutukluluğunun devamına karar verdi. Uğur'un cezaevi koşullarında yaşamını sürdürüp sürdüremeyeceğine dair Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor alınmasına karar veren mahkeme heyeti, bilirkişi raporuna yapılan itiraz üzerine İTÜ’den tüm sanıkların kusur yönünden değerlendirilmesi için akademisyenlerden, yangın konusunda uzman ve dernekler mevzuatına hakim kişilerden yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulmasını istedi. 
 
Duruşma, 24 Mayıs tarihine ertelendi. Duruşma sonrası aileler ve avukatlar açıklama yaptı. 
 
‘HERKES İÇİN ADALET’
 
"Hak hukuk adalet" ve "İhmal değil cinayet" sloganı atılan açıklamada, Aladağlı aileler, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a seslenerek adalet istedi. Aileler, "Hakim ve savcılar ellerini vicdanlarına koyup karar versinler" diye konuştu.  Avukat Can Atalay ise, herkes için adalet varsa Türkiye'nin var olacağını söyledi.  "11 kız çocuğunun bedeli nedir? Hesabını kim verecek bize?" diye soran Atalay, sadece düşüncelerinden ötürü binlerce insanın tutuklu olduğunu ifade etti.