Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Eş Raportörleri Ingebjørg Godskesen ve Marianne Mikko, 9-13 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirdikleri Türkiye ziyaretleri sonrası yaptıkları açıklamada, devam eden anayasa değişikliği sürecini yakından izlediklerini ifade etti.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Siyasi İlişkiler ve Demokrasi Alt Komitesi de, Türkiye ziyaretinin ardından hazırladığı raporda, “Türkiye’nin denetim sonrası diyalog sürecinden çıkarılıp tekrar denetim sürecine alınmasını” önermişti.

Türkiye’deki demokratik kurumların işleyişi ve bu raporda yer alan görüşler 23-27 Ocak 2017 arasındaki toplantılarda tartışılacak.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Eş Raportörlerin, ziyaretleri süresince Ankara ve İstanbul’da Meclis Başkan Vekili, bakanlar ve HDP de dahil siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, diplomatlar, akademisyenler ve yerel yöneticilerle bir araya geldiğini açıkladı.

‘TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ GÜNLERDEN GEÇİYOR’

Eş Raportörler Godskesen ve Mikko’nun açıklamasında, “Türkiye siyasi tarihi açısından çok önemli günlerden geçiyor, anayasasını yeniden şekillendirirken devam eden Olağanüstü Hal’in (OHAL) sonuçlarıyla başa çıkmaya çalışıyor” dedi.

Parlamentoda devam eden oylamaların çok önemli olduğunu vurgulayan eş raportörler, oylamaların siyasi partileri daha da kutuplaştırdığına dikkat çekti ve bu nedenle Anayasa’da belirtildiği üzere oy verme işleminin gizli yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.

Eş Raportörler açıklamalarında ayrıca, Türkiye yurttaşlarını etkileyecek olan yeni anayasaya ilişkin parlamentoda yürütülen tartışmaların devlet kanalları da dahil canlı yayınlaması gerektiğini belirtti.

‘TUTUKLU VEKİLLERLE GÖRÜŞEMEDİLER’

Açıklamada HDP Eş Genel Başkanları da dahil 11 HDP’li vekilin tutuklanmasına yol açan Mayıs 2016’da 139 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecinin Avrupa Konseyi standartlarına uymadığı bir kez daha hatırlatıldı.

HDP Eş Genel Başkanlarıyla görüşme talepleri reddedilen Eş Raportörler “Görüşme talebimizin reddedilmesi için bir sebep göremiyoruz” dedi.

Açıklamada ayrıca OHAL koşullarında referanduma gidilmesinin ciddi zorluklara neden olacağı, hali hazırda medya özgürlüğü konusunun endişe verici halde olduğu ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel hakların büyük oranda kısıtlandığına dikkat çekildi.

Godskesen ve Mikko, “Bu ortamın seçim kampanyası yürütmek için uygun bir ortam olmayabileceğini” ifade etti.

(Kaynak: Bianet)