Kayıp yakınları, 2015 yılının ilk eyleminde devletin cezasızlık politikasını protesto etti, kaybedenlerin cezalandırılmasını, kayıplarla ilgili her türlü bilgi kamuoyuna açıklanmasını istedi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 510'uncu haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri, ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşıdı.

Bu haftaki eyleme HDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun yanı sıra HDP ve DBP'li yöneticiler de katıldı.

HDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, daha önce yaşanan katliamları hatırlattı, "AKP de aynı geleneği sürdürdü" diye konuştu. "İnsanlık suçunda zaman aşımı olamaz" diyen Aksoy, gözaltında kayıpların insanlık suçu kapsamına alınarak zaman aşımının uygulanmaması için mücadele edeceklerini belirtti.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da kayıp olaylarında hakim ve savcıların sorumluluğunu hatırlattı, "Bu alanda onlara da bir utanç sabıkası verelim" dedi.

Kayıp yakınlarının eyleminde ilk olarak Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak konuştu. AKP hükümetinin iktidara gelmeden önce adalet arayışlarına yanıt vereceğini söylediğini dile getiren Ocak, "Ancak, AKP adalet arayışımıza katliamlarla yanıt verdi" dedi. Ocak'ın ardından konuşan kayıp Abdullah Canan'ın oğlu Tayyip Canan ise 2015 yılının acılarının son bulacağı bir yol olmasını temenni ederek, " Bizler öncelikle sürdürülmekte olan barış girişimlerinin başarıyla sonuçlanmasını ve ülkenin geçmişiyle yüzleşip Hakikatleri Arama Komisyonu'nun kurulmasını istiyoruz" dedi.

Kayıp Cemil Kırbayır'ın avukatlarından Yaşar Kaya da Kırbayır'ın kaybedilmesi ile ilgili Ocak ayı sonunda Kars Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açılacağını ifade ederek herkese davaya sahip çıkma çağrısı yaptı.

'BU MEYDAN AYNI ZAMANDA 2014’ÜN DE VİCDANIDIR’    

Kaya'nın ardından konuşan HDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, devletin 30 yıldır kaybettirme geleneğini sonlandırmadığını belirterek, "Kaybedenleri biliyoruz ama kaybettirenleri neden bilmiyoruz?" diye sorarak devlet ve AKP hükümetine geçmişle yüzleşme çağrısı yaptı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 2014 yılında 50 kişinin faili meçhul cinayete kurban gittiğini belirterek, " 2014'ten 2015'e bu şekilde geldik. Dolayısıyla, buradaki meydan sadece 80 ve 90'lı yıların vicdanı değil, aynı zamanda 2014'ün de vicdanıdır" diye konuştu.

'TÜRKİYE’DE CEZASIZLIK, POLİTİK BİR TERCİH OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR’

Konuşmaların ardından bu haftanın basın açıklamasını kayıp Hayrettin Eren'in ablası İkbal Eren yaptı. Devletin cezasızlık politikasıyla insanlık suçlarını meşrulaştırdığını söyleyen Eren, "Devleti yönetenler, yüzlerce insanın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu olan kamu görevlilerinin yargı önüne çıkarılmalarını ve evrensel hukuka uygun yargılanmalarını imkansız kılan egemen zihniyette ısrar ediyor. Ve bu zihniyet sonucu Türkiye'de cezasızlık, yapısal bir olgu ve politik bir tercih olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Türkiye'de cezasızlığa yol açan önemli nedenlerden birinin zamanaşımı, zamanaşımının ise etkin soruşturma yokluğu olduğunu belirten Eren, zamanaşımı uygulanamayacağı kuralının uluslar arası bir hukuk normum olduğunu ve Türkiye'nin de buna uymakla hükümlü olduğunu kaydetti.

'SAKLANAN BELGELER KAMUOYUNA AÇILANSIN’

Türkiye'de yüzlerce insanın kaybedildiği halde kayıp iddiaları ile ilgili yürütülen az sayıda dava bulunduğunu ifade eden Eren, şunları söyledi: "Ağır insan hakkı ihlallerinin yaşanmaması, adalet ve barışın tesisi için insanlığa karşı işlenmiş suçlarda etkin bir soruşturma yapılmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Devlet sırrı olarak saklanan belge ve bilgiler kamuoyuna açıklanmalıdır. Kaybedilen kişilerin ailelerine 'gerçeği öğrenme' hakkını tanıyan BM'nin 'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunması'na dair uluslararası sözleşme derhal imzalanmalıdır. Kayıplar gerçeği ile yüzleşmek için kayıp yakınları ve insan hakları örgütleri ile diyalog başlatılmalıdır."

Saydığı taleplerin gerçekleşmesi için mücadelelerini sürdüreceklerinin altın çizen Eren, cezasızlığı besleyen iktidarlar ve devletin kaybetme suçunun ortağı olduğunu ifade etti. (DİHA)