Aydınlar ve akademisyenler yeni bir bildiri hazırladı. Dört maddelik bildiride Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik tepki, 12 Eylül hatırlatması ve PKK'ye kör terör uyarısı var. Bildirinin altında imzası da olan Baskın Oran, yeni bildiriyi Rusya'nın Sesi FM'de (RS FM) Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'bidebunudinle' programında açıkladı.


Akademisyenler, "Bu suça ortak olmayacağız" diyerek Güneydoğu'daki çatışmaların bir an önce durdurulmasını istedi kıyamet koptu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aydınları, "Bunlar aydın değil karanlık, kapkaranlık" diye suçladı, sonra suçlamanın dozunu arttırdı, alçak, hain, zalim sıfatlarını kullandı. Üniversiteler imzacı akademisyenlerin peşine düştü, savcılar hızla harekete geçti. Gelişmeler üzerine aydınlar bir bildiri daha hazırladı. O bildiride Erdoğan'a 12 Eylül hatırlatması, PKK'ye kör terör uyarısı var.

AKADEMİSYENLERİN YENİ BİLDİRİSİ

1. Erdoğan rejimi bizzat yarattığı kargaşayı bahane ederek resmi ideoloji dışındaki farklı düşüncelerini ifade eden akademisyenler başta olmak üzere Türk halkına 12 Eylül'ü aratacak bir baskıyı asla uygulayamaz.

2. Hendekler ve barikatlar denilen olay bugünkü kargaşanın sebebi değildir. Kürtlere 1919'dan bu yana verilip tutulmayan sözlerin, son olarak da müzakere masasının devrilmesinin yarattığı hayal kırıklığının ve Kürtlere uygulanagelmiş boğucu baskının günümüzdeki koşulları sonucudur.

3. Erdoğan rejimi bunları bahane yaparak kendi Kürt vatandaşlarını öldüremez, zulmedemez, onurlarını ayaklar altına alamaz, cenazelerini zırhlı araçlar arkasında sürükleyemez, kentlerini harabeye çeviremez.

4. PKK ise Kürtlerin imha edilmesi politikası ile mücadele ederken kör teröre kayarak sivillere zarar veremez, kendi halkını çaresiz bırakamaz, iktidara daha büyük baskı uygulama fırsatı yaratamaz.

'BASKICI REJİM KORKU YARATMAK ZORUNDA'

RS FM'de dört maddelik bildiriyi okuyan Prof. Baskın Oran, bugünü 12 Eylül askeri darbesi ile karşılaştırırken, "O gün buramıza kadar gelmişti, sonucunu düşünmeden aydınlar dilekçesini verdik, bugün de buramıza kadar getiriyor Erdoğan" dedi.

Oran Cumhurbaşkanı'nın akademisyenlerin hazırladığı bildiriyi neden bu kadar gündeme taşıdığına ilişkin de yorum yaptı, baskıcı rejim korku yaratmak zorunda dedi.

Oran, "Bir küçücük olayı bu kadar büyütmek rasyonel mi irrasyonel midir? İrrasyoneldir. Ama Erdoğan açısından fevkalade rasyonel bir nedeni var. Korkutulan insanlar mevcut otorite neyse oraya sığınır. Erdoğan milleti korkutmaya çalışıyor. Her fırsatı ganimet bilerek Türkiye toplumunu geriyor, bu seferki bahanesi ise akademisyenlerin bildirgesi" diye konuştu.

'KEM SÖZ SAHİBİNİ YANSITIR'

1960'da Adnan Menderes'in akademisyenler için "Karacübbeliler" benzetmesini, Kenan Evren'in "Hain" suçlamasını hatırlatan Oran, "Bütün baskıcı rejimler aynı hakaretleri, aynı şablonları konuşurlar değişmez, kem söz sahibini yansıtır" dedi.

Akademisyenler bir önceki bildiride PKK'nin adını hiç anmamakla suçlanmıştı. Hazırlanan ikinci bildiride ise PKK'ye kör terör uyarısı var.

Baskın Oran bu uyarının gelen tepkiler nedeniyle mi ikinci bildiriye konulduğu sorusunu yanıtladı. Bir de Cumhurbaşkanı'nın "Çınar'da ölen Mevlüde İrem Çiftçi'yi nereye koyacaksınız" sorusunu.

'O BİLDİRİ HAZIRLANIRKEN 1 TONLUK PATLAYICI YOKTU'

Oran şöyle konuştu:

"O bir tonluk dinamit kamyonu bir önceki bildiri zamanında olmadığı için o bildiride PKK yoktu. Bir de Sayın Cumhurbaşkanı nereye koyuyor şimdiye kadar öldürülen 160 sivili, duvarlara yazılan yazıları nereye koyuyor, onlar Erdoğan'dan habersiz mi yazıldı duvarlara. Zırhlı arabanın ardından cenazenin sürüklenmesi, bunları nereye koyuyor Cumhurbaşkanı?"

Bütün baskıcı rejimlerin baskıyı bir seviyeye çıkarırsam insanları tutarım dürtüsüyle hareket ettiğini söyledi Baskın Oran. Ama Oran'a göre bu yanlış bir tercih. Oran "Baskı bir seviyeyi aştıktan sonra insanlar hiçbir şeye bakmazlar. Erdoğan neticelerine katlanacak" diye konuştu. (Sputnik Türkiye)