AK Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde toplanan aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu çeşitli sivil toplum örgütleri (STK) üyeleri, Hizbullah'a yönelik yapılan soruşturma kapsamında çeşitli dernek ve basın yayın organlarına yönelik operasyonları protesto etti.

İnzar Dergisi, Kelha Amed Dergisi, Doğruhaber Gazetesi, Peygamber Sevdalıları Platformu, Özgür Kudüs Platformu, Mustazaf Der, İlim Der, Umut Der, İlke Der, Hayıreli Der, Semere Der, Furkan Der, Dost Der, İzmit Umut Der, Özlem Ajans, Dua Yayıncılık çalışanlarının da bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup saat 13.00 sıralarında Sütlüce’deki Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde toplandı.

Geniş güvenlik önlemleri alan polis, parti binası önünde barikat kurarak grubun yaklaşmasını önledi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu grup, "Baskıya ve zulme hayır", "Üzülme gevşeme Allah bizimle", "Fakirin aşına uzanan derin ellere dikkat", "STK’lar susturulamaz" pankart ve dövizleri taşıdılar. Sık sık tekbir getiren grup, ,"Zulme karşı omuz omuza", "Herkes için adalet" şeklinde sloganlar attılar.

Gösteride kadınların erkeklerden ayrı durması dikkat çekerken bazı çocukların boyunlarına astıkları "Babamın suçu kuran okumak", "Babamın suçu Allah’ı sevmek", "Ataları vakıf kurar, torunları vakıf basar" yazılı dövizler dikkat çekti.

TAHLİYELERDEN SADECE 20 TANESİ HİZBULLAH DAVALARIYLA İLGİLİ

Grup adına basın açıklamasını Mustazaf Der Sekreteri Davut Işık yaptı. 102. Madde tahliyeleri İslami kesim üzerinde tehdit ve linç kampanyasına dönüştürüldüğünü, son günlerde yaşanan haksız ve hukuksuz gözaltıları protesto etmek için toplandıklarını belirten Işık, şunları söyledi:

"Bu tahliyeleri bahane eden bir kısım medya, bir iftira ve çamur kampanyası başlattı. Medyada Hizbullah tahliyeleri adıyla yaftalanan 102. Madde tahliyeleri gittikçe İslami kesim üzerinde yoğunlaşan bir mahalle baskısına dönüşmüştür. Halbuki bu tahliyelerden sadece 20 tanesi Hizbullah davalarıyla ilgilidir, geri kalan yaklaşık bin civarındaki kişi, PKK, DHKP-C ve diğer sol örgütlerle uyuşturucu kaçakçılığı, gasp, hırsızlık ve tecavüz gibi davalardan tahliye edilmişlerdir.

Gözü kan bürümüş canilerin, hainlerin, ahlak ve namustan yoksun kişilerin tahliyeleri hiç gündem edilmemiştir. Ama Hizbullah davasından gerçekleşen tahliyeler ise malum medya tarafından, İslami kesim üzerinde yoğunlaşan bir tehdit ve linç kampanyasına dönüştürülmüştür. Bu habis kampanya ve baskılar Hükümet üzerinde de tesirini göstermiş ve ne yazık ki devlet eliyle gerçekleşen hukuksuzlukların da başlamasına sebep olmuştur." dedi.

HUKUK GÜN GELİR HERKESE LAZIM OLUR

Medya terörü estirildiğini, bunun etkisiyle legal alanda ve yasal çerçevede faaliyetlerini yürüten İslami gazete, yayınevi ve derneklerin basıldığını belirten Işık, bu baskınlarda dernek yöneticileri, dernek çalışanları ve yazarların gözaltına alındığını söyleyerek, "Ülkemizin birçok yerinde "yasa dışı örgüt ile irtibatlıdır iftirasıyla” tamamıyla yasal faaliyetlerde bulunan derneklere polis baskınları düzenlenmekte, derneklerin kapıları kırılmakta ve gözaltılar gerçekleştirilmektedir.

Bu baskınlar ve gözaltına alınmalar esnasında, namaz kılınan odalara ayakkabı ile girilmekte, yaşlı, genç, kadın, çocuk ayırımı yapılmadan şafakla birlikte, herkesin yataklarında uyuduğu bir vakitte, çoluk çocuk uyurken masum insanlar mağdur edilmektedir. Buradan medyaya, yetkililere, idarecilere ve ilgililere sesleniyoruz! Eğer bir hak var ise toplumun her kesimine adaletle uygulanmalıdır. Yapılan hukuk dışı uygulamalara bir an önce son verilmelidir. Biz uygulanan hukuksuzluğu hukuk çerçevesinde dile getiriyoruz Ve hukuk, gün gelir herkese lazım olur." dedi.

17 NOKTAYA EŞ ZAMANLI PROTESTO

Geçtiğimiz Cuma günü İstanbul’da yaklaşık 17 noktaya eşzamanlı operasyonlar düzenlenmiş, Doğruhaber Gazetesi’nin de aralarında bulunduğu 7 dernek ve Dua Yayıncılık polis tarafından basılmıştı. Doğruhaber Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş ile gazete yazarlarından Fikret Gültekin ve Mehmet Ali Gönül’ün aralarında bulunduğu 13 kişi de düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınmıştı.

POSTA