BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Siirt Milletvekili Gültan Kışanak ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbakanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, İmralı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile görüşme yapma talebiyle Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu.

Yetkililer, koster bozukluğu ve kötü hava koşulu bahaneleriyle, 3 haftadır Abdullah Öcalan’ın avukatları ile de görüşmesine izin vermiyordu.

Demirtaş, görüşme taleplerini telefon ile DHA muhabirine değerlendirdi

Demirtaş, İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan ile 25 gündür görüşme gerçekleştirilmediğini ve bir tecritin söz konusu olduğunu ileri sürerek şöyle dedi: "Genel itibariyle tıkanan bir süreç var. Tıkanan bu süreci tıkandığı yerde açmak için görüşmek istiyoruz. Bu tıkanıklığı aşmak istiyoruz. Eğer görüşme gerçekleşirse, biz de görüşmeden sonra aramızda değerlendirme yapıp sayın Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve aydınlarla görüşebiliriz. Akil adamlar konusunda çalışma başlatılabilir."

Demirtaş, görüşmenin gerçekleşmesi için bir engel olmadığını, İmralı'nın F Tipi Cezaevi statüsünde olduğunu da belirterek, "Bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. İlk kez yazılı olarak görüşme için talepte bulunduk. İmralı'ya gitme talebimizin reddedilmesi için hiç bir hukuki gerekçe görmüyoruz. Eğer İmralı Adası'nda sayın Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleşirse, bu görüşmenin kendisi bile önemli bir siyasi gelişme olacaktır" diye konuştu.

Geylani: "Diyalog kanalları açılsın"

Bu arada BDP Genel Başkan Vekili Hamit Geylani de "çatışmaların durması için derhal gerekli diyalog kanallarının açılmasını" istedi.

Geylani, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, BDP'nin "çatışmaların durması için diyalog kanalları açılsın" önerisini dikkate almak yerine gerilimi ve çatışmanın şiddetini arttıracak bir dil kullandığını ve bu yönde adımlar attığını iddia etti.

Açıklamasında, "AKP, Kürt sorununu silahları ortadan kaldıracak şekilde çözmek yerine polise, askere yeni araçlar almak, valilere özel yetkiler vermekle uğraşıyor" ifadesine yer veren Geylani, bu yolla Kürt sorununun çözülemeyeceğini, çatışma ortamının son bulmayacağını kaydetti.

Medya kuruluşlarının da tarihe "savaş medyası" olarak geçmemek için "Kandil'deki sivil ölümleri görmezden gelmemesi" gerektiğini savunan Geylani, açıklamasını "Çatışmaların durması için derhal gerekli diyalog kanalları açılmalıdır. Taraflar derhal silahları susturmalıdır. Başka da bir seçenek yoktur" ifadesiyle bitirdi.

Yenişafak hakkında suç duyurusu

Öte yandan, BDP'den yapılan diğer bir yazılı açıklamada da Geylani'nin, Yeni Şafak Gazetesi'nin 18 Ağustos 2011 tarihli "Katil Sizsiniz" haberi nedeniyle gazetenin Yazı İşleri Müdürü Özcan Ünlü ve muhabir Erhan Seven hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu bildirildi.