Merkezi Hamburg'da bulunan internet haber sitesi Avrupa Postası Hamburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi amfisinde “Türkiye nereye gidiyor?” başlıklı bir panel düzenledi.
 
Panele, Odatv davasından tutuklu kalan gazeteciler Ahmet Şık ve Barış Terkoğlu ile Federal Parlamento eski milletvekili siyasetçi Memet Kılıç (Yeşiller) konuşmacı olarak katıldı.
 
Gazeteci Ahmet Şık, ‘Türkiye bölünüyor‘ diye bas bas bağıran, milliyetçilik edebiyatı yapan AKP’nin asıl kendisi Türkiye’yi bölüyor, Türkiye AKP’li olanlar ile olmayanlar arasında bölünmüş durumda, bizden olan ile olmayan arasında, mevcut yapı itibariyle Türkiye zaten şu an bölünmüş durumda, o halde bırakın da bölünsün, dedi.
 
“CEMATİN TEK BAŞINA YAPABİLECEĞİ BİR DARBE KALKIŞMASI DEĞİLDİ”
 
Ahmet Şık, AKP ve Gülen Cemaatinin birbirinin suç ortakları olduğunu iddia edip, çıkar meselelerinden ters düştüklerini söyleyerek, “Türkiye uçurumun dibine düşmüş durumda. 15 Temmuzda yaşananın senaryo olduğunu düşünen bir muhalif anlayış da var. Ben onlardan değilim. İktidarın senaryosu olmadığını, gerçekten bir darbe kalkışması olduğunu düşünüyorum. Darbenin arkasındaki güçlerden birisi Gülen Cemaati ve ona bağlı olan bir takım unsurlar. En önemli aktörlerden birinin Gülen Cemaati olduğunu düşünüyorum. Buna dair bir kuşkum kalmadı. Ama esas sormamız gereken diğer aktörler.
 
Çünkü bu Gülen Cemaati’nin tek başına yapabileceği bir darbe kalkışması değildi. Erdoğan karşıtlığı üzerinde ortak payda belirlemiş bir darbeciler koalisyonu olduğunu düşünüyorum. Deşifrasyon olunca yapılan pazarlıklar sonucu koalisyonun dağıldığını düşünüyorum. Böyle düşünmeme neden olan şeylerden birisi tutuklanan askerler arasında Gülen Cemaatine düşman demek istemiyorum ama karşıt olan paşaların, subayların da olması, mesela Adil Huduti. Gülen Cemaatinin mensubu olmayan bir takım aktörler de bu kalkışmanın içerisinde bulundu” dedi.
 
'TÜRKİYE BÖLÜNDÜ ZATEN, BIRAKINDA BÖLÜNSÜN ARTIK’
 
Türkiye’deki muhalefet partilerini de eleştiren Şık‚ “CHP neoliberal sağcı bir parti. Solcu parti mi hayır? Türkiye’de asıl sorun kırk yıldan beri var olan Kürt sorunu. Bu durumda talep edeceğimiz tek şey barış barış barış” diye konuştu.
 
“Türkiye’de iktidar şu anda Fethullah Gülen cemaati nefretinden, karşıtlığından siyaset izlemeye çalışıyor” diyen Ahmet Şık şöyle devam etti:
 
“Bilinen bir gerçek var ki o da İslamcı faşist parti AKP’nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra daha da güçlendiği. Ancak AKP bir o kadar da zayıflıyor. İnanın buna. AKP’nin önümüzdeki süreçte kendi içinde dağılması da mümkün. Erdoğan ortadan yok olunca (Bunu ölmek anlamında kullanmıyorum elbette, siyasi anlamda kullanıyorum) AKP tabanında bir dağılmanın yaşanacağına inanıyorum. Çünkü AKP siyasi bir örgüt değil. AKP tabanı piramit vari mafya tipi örgütlenmeye dayanmakta.
 
AKP suça bulaşmış bir mafya örgütüdür. AKP’ye siyasi parti muamelesi yapmak doğru değil. Örgütlenmesi de tıpkı mafya gibi. Lideri var, alt örgütleri var. vs vs. Bu örgüt her türlü suça bulaşmış bir örgüt. AKP’yi ayakta tutan tek şey Erdoğan korkusu. İçlerinde Erdoğan’a karşı olanlar bile korktuklarından seslerini çıkaramıyorlar. Darbe yanlısı diye suçlanma endişesiyle.
 
AKP var olmak için her türlü kötülüğü yapabilir. Türkiye’de 6-7 Eylül olayları gibi provokasyonlar yaşanabilir. ‘Türkiye bölünüyor‘ diye bas bas bağıran, milliyetçilik edebiyatı yapan AKP’nin asıl kendisi Türkiye’yi bölüyor. Türkiye AKP’li olanlar ile olmayanlar arasında bölünmüş durumda. Bizden olan ile olmayan arasında. Mevcut yapı itibariyle Türkiye zaten şu an bölünmüş durumda. O halde bırakın da bölünsün. O zaman farklılıkları, renklilikleri bir tartışma ortamında demokratik biçimde daha rahat konuşabileceğiz. Ancak AKP farklılıklara, renkliliklere tahammül eden bir parti değil.
 
“CHP ULUSALCI ZİHNİYETTEN KURTULMALI”
 
CHP’nin temel özgürlük alanlarına yönelik yaklaşım sorunu var. CHP’nin içinde elbette demokratik yaklaşımı benimseyen arkadaşlar var. Türkiye’de temel sorun Kürt sorunu. Kürt sorunu Türkiye’de kara bir şal gibi. Neyi örtmeye çalışsanız bu siyah şal karşınıza çıkıyor. CHP Kürt sorunu, azınlıklar sorunu, mezhep, kadın hakları vs. gibi konularda cesaretli olmalı. CHP ulusalcı zihniyetten kurtulmalı.
 
CHP’de Kılıçdaroğlu’nun Dersimli, Alevi olması vesilesiyle umutlanmıştık. Ancak beklentileri karşılayacak bir nitelikte politika üretemiyor.” (Süheyla Kaplan / Avrupa Postası)