CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu, Özgür Gündem’le dayanışmak için başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TiHV) Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve gazeteci- yazar Ahmet Nesin ile görüştü.
 
Ahmet Nesin, tutuklanmasını beklediğini belirterek, "Bizden sonra sıra belediye başkanlarına gelecek. Ondan sonra belki de AKP içindeki muhalif sesleri cezaevine gönderecekler. Ben AKP’lileri de bekliyorum" diye konuştu.
 
Hülya Karabağlı’nın T24’teki haberine göre; CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu’ndan Veli Ağbaba, Utku Çakırözer, Sezgin Tanrıkulu, Şenal Sarıhan, Selina Doğan ve Nurettin Demir’den oluşan heyet Özgür Gündem'de “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” yaptıkları için tutuklu bulunan Erol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin ile görüştü.
 
EROL ÖNDEROĞLU: TÜRKİYE'DE BUNDAN SONRA HER ŞEY BEKLENEBİLİR
 
Heyetle görüşen Erol Önderoğlu, sembolik isimlerin tutuklandığını belirterek, şunları söyledi:

"Toplumsal muhalif tabanı hedef alan ve herkesi baskılayan sistemli bir kalkışma var. Önce gazeteciler, sonra akademisyenler şimdi de sıra sivil toplum kuruluşlarında. Baskıların medya dışına taştığı gidişatı bir süredir gözüküyordu. Eşime soruşturmam olduğu gün söyledim, 'Bize, korumasız insanlara koca bir gözdağı veriyorlar.' 

"Türkiye’de bundan sonra her şey beklenebilir. Bizler sorunların özüne inip tartışmak istedikçe muhalefet zemini daha da daraltılıyor. Bizim gibi bilinen insanlar alınarak muhalif kesime açık bir gözdağı veriliyor. Bakın biz kimlere ne yapıyoruz mesajı vermek istiyorlar. Bu tutuklamalar sembolik, alınan insanlar da sembol."
 
ŞEBNEM KORUR FİNCANCI: BURADA HAK İHLALLERİ VAR
 
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise, cezaevine girdiği günden bu yana havalandırmaya çıkarılmadığını belirterek şunları söyledi: 

"Yeni bir şey öğrenmek beni heyecanlandırıyor. Özgeçmişimde böyle bir eksik vardı o da tamamlanıyor. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan mahkumlarla aynı koşullarda kalıyorum. Burada hak ihlalleri var. Tek kişilik hücreler en üst katta olduğundan, havalandırma için 3 kat aşağı indirilmem gerekiyor. Havalandırma saat 2-3 arası, avukat görüşü olduğu için henüz havalandırmaya çıkmadım. 
 
"30 Mayıs’ta Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptım. Dört haberi gerekçe gösteriyorlar. Haberlerin tamamı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında. Lağım medyası bunu terörizm olarak gördü. Tutuklanma gerekçemde, “Tutuklanmaya engel hali yok” deniliyor. Bu 78 milyon insanın tutuklanmasına yol açar. Reşit ve sağlıklı olmak tutuklanmaya yol açabilir.
 
"YANIK ET KOKUSU CİZRE'YE SİNMİŞTİ"
 
"Ben ifade özgürlüğü için oradaydım. Esas Cizre Raporu onların canını sıktı. Savcıyı görünce anladım zaten, bana nefretle bakıyordu. Ben Bosna’da toplu mezarlarda bulundum. Yanık et kokusu Cizre’nin üzerine sinmişti. Kim yaktı bilmiyorum ama etkili ve hızlı bir soruşturma olmadığı için hükümet sorumludur.
 
"En çok sevindiğim şey, tüm alanlardan ve değişik görüşteki insanlar bir araya geldi. Tutuklanmamız bilinçli ve dünyaya bizim üzerimizden mesaj veriyor. Evet ben bu tutuklamaların bilinçli olduğunu düşünüyorum ama bu bilincin “yetkin bir bilinç” olmadığını da düşünüyorum."
 
AHMET NESİN: TUTUKLANACAĞIMIN FARKINDAYDIM
 
Gazeteci, yazar Ahmet Nesin, 7 Haziran’da Özgür Gündem'de Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığını ve Ebu Leyla ile ilgili iki haberin propaganda sayıldığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Ebu Leyla Kobani’de savaşıyor. O örgüt IŞİD’e karşı savaşıyor ve Türkiye ile ilgisi yok. 7 kişi ifade verdik, 3 kişi tutuklu, dava açılan da 6 kişi.
 
"1978’den beri gazeteciyim. 2006’dan beri kendi sitemde yazıyorum ahmetnesin.com.tr’de. Bizim yerimize başka bir grup bulununcaya kadar biz buradayız. Bundan sonra belki AKP içinden tutuklama veya soruşturma olabilir. HDP’li belediyelere ardından başka insanlara uzar bu iş. Ben tutuklanacağımın farkındaydım. 
 
"AKP İÇİNDEKİ MUHALİF SESLERİ DE CEZAEVİNE GÖNDERECEKLER"
 
"2008’de Fettullah Türkiye’ye gelemez diye yazdım. Gelirse tutuklanır dedim. Yine 2012’de Erdoğan Suriye üzerinden Kürtleri bombalayacak yazdım. Ben bunların ne yapacağını tahmin ettim. Bizden sonra sıra belediye başkanlarına gelecek. Ondan sonra belki de AKP içindeki muhalif sesleri cezaevine gönderecekler. Ben AKP’lileri de bekliyorum.
 
"Tek kişilik bir hücrede kalıyorum. Akşam 8’e kadar dışardayız. Sıcak su benim odada yok. Daha önce de Ruhi Su’nun cenazesine katıldığım için 163 kişi 15 gün gözaltında kaldık. Eşim ve çocuklarım ziyarete geliyor."