Uluslararası Af Örgütü aktivistleri bugün Karaköy’deki Üsküdar-Haliç iskelesi önünde toplanarak Türkiye’deki insan haklarının gündelik yaşamımızın merkezinde olması ve bu hakların hükümetler tarafından güvence altına alınması gerektiğini dile getirdi.

Ellerinde pankartlarla "İfade Özgürlüğü, Şimdi!" bannerı arkasında toplanan aktivistlerden Evren Emre Çakmak, talepleri ve kampanyanın kapsamını anlatan aşağıdaki açıklamayı okudu:

İfade özgürlüğü hakkı, uluslararası standartlara uymayan yasalar tarafından adil olmayan bir şekilde kısıtlanmaya devam ediyor. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, aktivistler, sanatçılar ve diğer birçok kişi sadece görüşlerini barışçıl şekilde ifade ettikleri için Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Kanunu (TMK) maddeleri uyarınca yargılanıyor. Birçoğu uzun yargılanma süreleri boyunca cezaevinde tutuluyor.

Türkiye Hükümeti, Mart 2013’te, “Dördüncü Yargı Paketi”ni ülkenin yargı sistemini uluslararası standartlarla ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla uyumlu hale getirmek amacıyla Meclis’e sundu. Bizler, hükümetin bu amacı dile getirmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak, şu anki haliyle, reform paketinin bu amaca ulaşmak için yeterli olmadığını görüyoruz. Bu nedenle, hükümeti, sunulan yargı reformu programını, ifade özgürlüğü hakkını koruyan uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesini sağlamaya davet ediyoruz. Ayrıca, programın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin koşullarını yerine getirmesini talep ediyoruz.

Bu amaçla:

Türk Ceza Kanunu’nun,

-  Türk milletini aşağılama” başlıklı 301. Maddesi, “Halkı askerlikten soğutmak” başlıklı 318. Maddesi ve “Suçu ve suçluyu övme” başlıklı 215. Maddesi’nin tümüyle kaldırılmasını,

-  125. Maddesi’nde belirtildiği şekliyle, “hakaret suçu”nun Ceza Kanunu’ndan çıkarılarak, medeni hukuk davalarının konusu haline getirilmesini,

-  Sadece şiddet teşkil eden nefret kışkırtıcılığının savunulmasının yargılanmasını garanti altına alması için, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” başlıklı 216. Maddesi’nin 2. ve 3. bentlerinin yürürlükten kaldırılması yoluyla değiştirilmesini,

Terörle mücadele mevzuatının,

-  İçeriğindeki geniş ve belirsiz terörizm tanımının, terörle mücadelede insan haklarının ve temel özgürlüklerin korunması noktasına vurgu yapan Birleşmiş Milletler Özel Raportörü’nün tanımıyla uyumlu hale getirilmesini,

-  Türk Ceza Kanunu’nun “Örgüt adına suç işlemek” konusunda düzenleme yapan 220/6. Maddesi’nin yürürlükten kaldırılmasını,

-  Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan “Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basmak veya yayınlamak” konusunda düzenleme yapan 6/2. Maddesi’nin yürürlükten kaldırılmasını,

-  “Terör örgütü propagandası yapmak” konusunda düzenleme yapan 7/2. Maddesi’nin sadece şiddet kışkırtıcılığını savunmanın yasaklanmasını garanti altına alacak şekilde değiştirilmesini,

Ve Anayasa’nın

-  Halihazırdaki birçok kısıtlama içeren 26. Maddesi’nin, ifade özgürlüğü hakkının korunmasını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirerek güvence altına alacak şekilde değiştirilmesini talep ediyoruz. (Kaos GL)