Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi (ADÖG) ve Praksis Müzik Kolektifi, ortak bir bildiri yayımlayarak, Charlie Hebdo katliamının ardından derginin karikatürlerini yayımlayan Cumhuriyet gazetesine yönelik baskı ve saldırıları protesto etti.

Aralarında avukat, yazar, insan hakları savunucusu, emekli büyükelçi ve öğretim görevlilerinin de bulunduğu 80 kişinin imzasını taşıyan ortak bildiride, “İslami hassasiyetlerin” bahane edilerek, “İç Güvenlik” yasa tasarısına zemin hazırlandığı ve ülkenin 12 Eylül faşizminin İslamcı versiyonuna sürüklenmek istendiği vurgulandı.

Cumhuriyet gazetesine baskın düzenlenmesiyle, gazetenin yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya’nın hedef seçildiğine dikkat çekilen bildiride, “Ülkemizdeki ifade özgürlüğünü iğdiş etme bahaneleri, “İslam’ın hassasiyetleri” bahanesinden çok önce sahneye konmuştur” denildi.

12 EYLÜL FAŞİZMİNİN İSLAMCI VERSİYONUNA DOĞRU


“Bu oyunun farkındayız ve izin vermeyeceğiz” başlığıyla yayımlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Erdoğan rejimi, ülkedeki ifade özgürlüğünü budama projesinin yeni aşaması olarak Charlie Hebdo katliamını kullanmak istiyor. Başbakan Davutoğlu ilan etti: “Hz. Peygamber’e hakaret ettirmeyiz!”

Tokadı, testiyi kırmadan atmak havası vermek için söylenen bu cümlenin asıl amacı, İslami hassasiyetleri bahane ederek, İç Güvenlik Yasa tasarısının hazırlığını yapmak ve sonuçta ülkeyi 12 Eylül faşizminin İslamcı versiyonuna fırlatmaktır.
Herkesin ama herkesin kendi kutsalı vardır. Sosyalistlerin, Ermenilerin, Rumların, Asuri-Süryanilerin, Alevilerin, Kürtlerin… İstisnasız herkesin. Kutsallara saygı gösterilecekse, istisnasız herkesinkine gösterilmesine varız. “Affedersin, Ermeni” diyen cumhurbaşkanlarını kabul edemeyiz.

İslamcı terörün Türkiye’de ve dünyada Charlie Hebdo katliamından çok önce başlamış olması gibi, ülkemizdeki ifade özgürlüğünü iğdiş etme bahaneleri de “İslam’ın hassasiyetleri” bahanesinden çok önce sahneye konmuştur: Mürteciler, eşkıyalar, turancılar, komünistler, anarşistler, Kürtçüler, bölücüler, teröristler, paraleller…
Yeni sahne, Cumhuriyet gazetesinin basılması, yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya’nın hedef seçilmesiyle açılmış bulunmaktadır.
Hakaret, zaten T.C. yasalarıyla cezalandırılan bir eylemdir. Şimdi çoğunluk değerlerinin Charlie Hebdo bahanesiyle öne çıkarılması, bu değerlerin hiçbir biçimde eleştirilememesine, mesela Evrim Teorisi’nin ağza alınamama noktasına kadar varacaktır, çünkü o da Yaradılış Teorisi’ne “hakaret” ilan edilecektir.
Bu oyunun fazlasıyla farkındayız ve izin vermeyeceğiz.
İlanen duyuruyoruz.”

Abud Can, Adil Okay, Ahmet Abakay, Ahmet İsvan, Ahmet Şekercioğlu, Ahmet Yunt, Anjel Dikme, Attila Tuygan, Aydın Engin, Aydın Ördek, Aysel Baytar Önsel, Ayşe Hür, Baskın Oran, Burak Çopur, Bülent Bilmez, Bülent Tekin, Candan Göksenin, Celal İnal, Ceyhan Suvari, Çetin Veysel, Dilaver Erbilgin, Doğan Özgüden, Eflan Topaloğlu, Ercan Kanar, Erdal Doğan, Erkan Metin, Ertuğrul Mavioğlu, Ertuğrul Gümüş, Fatime Akalın, Ferdan Ergut, Fikret Başkaya, Fusun Erdoğan, Günal Kurşun, Güngör Şenkal, Haldun Açıksözlü, İbrahim Seven, İnci Tuğsavul, İsmail Beşikçi, Kayuş Çalıkman Gavrilof, Kemal Yalçın, Mahmut Konuk, Meral Saraç Seven, Mesut Tufan, Murad Mıhçı, Mustafa Başol Saraç, Mustafa Elveren, Muzaffer Erdoğdu, Nadya Uygun, Nalan Temeltaş, Necati Abay, Necmiye Alpay, Nıvart Bakırcıoğlu, Nurhan Becidyan, Oktay Etiman, Pervin Erbil, Pınar Ömeroğlu, Ramazan Gezgin, Rüstem Ayral, Rüstem Batum, Sait Çetinoğlu, Salim Turgut, Sanlı Ateş, Sennur Baybuğa, Serdar Koçman, Serhat Oran, Serkan Engin, Sungur Savran, Suzan Samancı, Şanar Yurdatapan, Şiar Rişvanoğlu, Tamer Çilingir, Tarık Günersel, Taylan Koç, Temel İskit, Türkan Balaban, Yalçın Ergündoğan, Yusuf Polat, Zehra Arat, Zeynep Tozduman.