Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin kurmak istediği güvenli bölge için anlaşmaya varıldığına dair sözlerinin ABD tarafından yalanlanması üzerine Dışişleri geri adım attı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun, "Türkiye ve ABD'nin, Suriye sınırında güvenli bölge konusunda anlaştığı" şeklindeki açıklamasını yalanladı. Yapılan açıklamada, böyle bir anlaşmanın olmadığı belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, güvenli bölge konusunda anlaşmanın söz konusu olmadığını dile getirdi. Toner, gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna, “Herhangi bir çeşit güvenlik bölgesi anlaşması söz konusu değil” cevabını verdi.

Türkiye ile varılan tek anlaşmanın IŞİD’e hava operasyonları yürütmek adına Türkiye’deki hava üslerinin koalisyon uçaklarının kullanıma açılmasıyla sınırlı olduğuna dikkat çeken Toner, “Bu podyumda ve diğer açıklamalarımızda çok açık olduk ki herhangi bir alan veya güvenlik bölgesi yok” dedi.



'TÜRKLER NİYE BÖYLE YAPIYOR?'

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner’ın, Sinirlioğlu’nun iddialarını yalanlamasının ardından bir gazeteci, “Türk hükümet yetkililerinin böylesi iddialarda bulunmaları yararlı mı? Neye ulaşmayı amaçlıyorlar?” şeklinde bir soru sordu. Soruya bir yorum yapmaktan kaçınan Toner, sadece ABD’nin bu konudaki anlayışını aktarabileceğini dile getirdi.

Mark Toner, YPG ile ilgili bir soruya ise ABD’nin, YPG’nin bölgedeki mücadelesini ‘kesinlikle’ desteklediklerini ve işbirliğini sürdüreceklerini cevabını verdi.

Sözcü Toner, 15 gün kadar önce temmuz ayı sonunda Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in, “YPG güçlerine hava desteği verilmesi hususu ABD ile varılan mutabakatımızın unsurlarından biri değildir” açıklamasını yalanlamış ve koalisyon güçlerinin YPG’ye yardım yapacağını dile getirmişti.

Ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz mayıs ayında, “Suriyeli muhaliflere havadan yardım etmek için ABD ile prensipte anlaşıldığı” şeklindeki iddiaları da o dönemde bizzat ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü James B. Brindle tarafından yalanlanmıştı.