Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

6-7 Eylül Pogromu'nun 60. yıldönümünde İstanbul Yeniköy’deki Ayia Yorgi Rum Kilisesi’nde ilk kez anma ayini düzenlendi. Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı’nın düzenlediği ayin, 6-7 Eylül saldırılarında tahrip edilen, Kudüs Rum Patrikliği’ne bağlı, Ayia Yorgi Kilisesi’nde düzenlendi.

Anma ayininde kiliseye adı verilen Aziz Yorgi’nin tasvir edildiği ve 6-7 Eylül 1955’te saldırıya uğrayarak tahrip edilen ikonanın beyaz karanfillerle bezenmiş olması dikkat çekti.

Kudüs Rum Patrikliği İstanbul Temsilcisi Metropolit Nektarios’un riyaset ettiği ayine Yeniköy Panayia Rum Kilisesi ve Mektebi Vakfı Başkanı Laki Vingas, İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu temsilcisi Nikolaos Uzunoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, Vakıflar Genel Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Toros Alcan, Beyoğlu Süryani Kadim Meryem Ana Vakfı Başkanı Sait Susin, Süryani Katolik Cemaati Temsilcisi Münir Üçkardeş, Türkiye Musevi Cemaati Başkan Vekili Moris Levi, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyeleri, çok sayıda Rum ve Ermeni toplumu mensupları katıldı.

Yapılan Pazar ayininin ardından, 6-7 Eylül 1955 Pogromu’nda öldürülenler okunan dualarla anıldı. Ayine riyaset eden Başepiskopos Nektarios, hayatını kaybedenler için Ortodoks geleneklerine göre dağıtılan Koliva’yı takdis etti.   

“6-7 EYLÜL, TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİSİNE BÜYÜK BİR DARBEDİR”

Anma ayininde konuşan Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Başkanı Laki Vingas, 6-7 Eylül’ün artık Türkiye’nin felaketler sayfasında ve herkesin vicdanında örgütlü bir kitlesel şiddet olayı olarak yerini aldığını söyledi.

Vingas, konuşmasında şunları dile getirdi:

“Bu saldırı, yağmalama ve adaletsizlikle, İstanbul’un kadim Rum toplumunun canına, malına, tarihine, ibadethanesine, mezarlarına, kutsalına ve umutlarına kastedilmiştir. Rum toplumu memleketinden sürülmüştür. Ancak kaybedilen saldırıya uğratılan çok önemli bir temel daha vardır. O da vatandaşlık fikridir.

Toplumun bir parçasını yalnızlaştırarak onu dış politikada hamle malzemesi yaparak değiş tokuş anlayışı ile rehin alınmıştır. Bu anlayış Türkiye’nin demokrasisi için büyük darbedir.

Bugün az sayıda kalmamıza rağmen geniş toplumun özellikle genç nesillerin ilgi ve hassasiyetleriyle destek buluyoruz. Geleceğimizi ve kurumlarımızı yeniden düzenlemeye gayret ediyoruz. 6-7 Eylül gecesi çoğu anonim kalmış, yardım eli açan ve koruyan dost ve komşularımızı da bugün burada yad etmek istiyoruz. Birçok ev ve kilise tahribat ve yağmalardan kurtulmuşsa, bunu onların cesaretine ve dostluğuna borçluyuz.”

VATANDAŞLIK HAKKININ İADESİ İSTENİYOR

Anma ayinin ardından Demokrat Haber’in sorularını yanıtlayan Atina merkezli İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu’nun temsilcisi Nikolaos Uzunoğlu, 6-7 Eylül Pogromu’na dair hafızanın hâlâ canlı olduğunu, fakat yaşananların temel sebebinin çeşitli siyasi gerekçelerle uzun yıllar boyunca Türkiye kamuoyuna açıklanmamış olmasına dikkat çekti.

İstanbul kökenli Rumların, çeşitli tarihlerde zorunlu göçe tabi tutulduklarını hatırlatan Uzunoğlu, “Bugün çok sayıda Rum, Türkiye’ye dönmeyi ve vatandaşlık hakkının iade edilmesini istiyor. Ebeveyni İstanbullu olan yeni kuşak gençlere bu imkân tanınmalı. Geçmişteki hataların telafisi ancak bu tür girişimlerle telafi edilebilir” dedi.

Türkiyeli resmi ve hükümet temsilcileriyle de görüşmeler yaptıklarını ifade eden Uzunoğlu, çifte vatandaşlık uygulaması ile geçmişte göç etmek zorunda kalan Rumların yeniden memleketlerine dönebileceklerini söyledi.