Şırnak'ın Cizre ilçesinde 6 Ocak'ta çıkan olaylarda 14 yaşındaki Ümit Kurt'u göğsünden vuran polis M.Ş.'nin Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesinde, Kurt'un uzun namlulu silahla kendilerine ateş ettiğini iddia etti. M.Ş., Kurt'u hedef gözeterek vurduğunu söyledi. M.Ş. ifadesi alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İdris Emen’in Radikal’de yer alan haberine göre, Cizre'de 6 Ocak’ta yolları kapatan hendekler kaldırıldıktan kısa bir süre sonra Cudi mahallesinde çıkan olaylarda boyacılık yapan 14 yaşındaki Ümit Kurt zırhlı araçtan açılan ateş sonucu göğsünden vurularak hayatını kaybetmişti. Ümit Kurt için yürütülen soruşturma kapsamında 12 Şubat 2015 tarihinde Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren iki polis memuru ifadeleri alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Olay günü Ümit Kurt’u vuran polis M.Ş. ifadesinde, 6 Ocak 2015 tarihinde Kurt’un polisle silahlı çatışmaya girdiğini iddia ederek Ümit Kurt’u zırhlı araçtan ateş ederek vurduğunu söyledi.

‘GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ELİNDE SİLAH VARDI’

M.Ş. ifadesinde 6 Ocak 2015 tarihinde yüzleri kapalı silahlı bir grubun yol kapatarak trafik kontrolü yaptığı ihbarı üzerine zırhlı araçla olay yerine intikal ettiklerini söyledi. Olay yerine gittiklerinde ise elektriklerin kesildiğini ve yüzü kapalı silahlı kişilerin kendilerine ateş açması üzerine havaya uyarı ateşi açtığını iddia eden M.Ş., Kurt’u vurma anını, "Elinde uzun namlulu silah bulunan bir şahıs karşıdan karşıya koşarak geçti. Ara sokaktan bizim bulunduğumuz tarafa doğru çıkıp baktı. Ben de bu şahsı fark ettiğim için olay yerini görebilmek amacıyla aracın silah sistemi ile şahsın bulunduğu yeri yakınlaştırdım. Bu şahsın elinde görebildiğim kadarıyla uzun namlulu silah vardı. Ben ateş etmesi ihtimaline binaen ve karşılık verebilmek için ve karşılık verdiğimde de hedef sapması olmasın, başkaları zarar görmesin diye aradaki mesafeyi ölçtüm. Hatırladığım kadarıyla 160-165 metre civarındaydı. Bu şahıs tekrar dışarıya çıktı, bize karşı elindeki uzun namlulu silahı doğrulttu, bize ateş etmeye başladı. Ben termal kameradan ateş ettiği anda çıkan barutu dahi görebiliyordum. Yine görevim gereği meydana gelebilecek olumsuzlukları engellemek amacıyla bu şahsa karşılık vermek ve faaliyetini engellemek için bir el ateş ettim. Şahıs isabet aldı ve yere düştü, bu sırada elindeki uzun namlulu silah da yere düştü" sözleriyle anlattı. M.Ş. ifadesinde vurduğu kişiyi gidip almak istediklerini ancak olay yerine gidemeden vurulan kişinin başka şahıslar tarafından götürüldüğünü söyledi. M.Ş. ayrıca vurduğu kişinin Ümit Kurt olduğunu sonradan basından öğrendiğini söyledi.

‘SORUŞTURMA ETKİN VE ADİL YAPILMALI’


Ümit Kurt’un ölümü ile ilgili yapılan soruşturmanın etkin ve adil bir şekilde yürütülmediğini söyleyen Cizre Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı, "Muhakkak ki her sanık lehinde savunma yapar ve kimse 'ben yaptım' demez. Etkin bir soruşturma için Ümit Kurt’un şüphelileri tutuklu yargılanmalı. Çünkü ortada ciddi bir suçlama var. Olaylarda bir kişi vurulmuş ve iki kişi yaralanmış. Buna rağmen polislerin tutuksuz yargılanması soruşturmanın etkin ve adil yapılmadığını gösteriyor. Olayın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen henüz kriminal inceleme raporu çıkmadı. Bunlar ivedilikle çıkması gereken raporlar. Şu ana kadar kriminal inceleme raporunun çıkmaması düşündürücüdür.’’

Ümit Kurt ölümünden 4 ay önce, 8 Ekim 2014 tarihinde polisin kullandığı biber gazı kapsülüyle sırtından vurulmuş, Kurt bu olaydan üç gün sonra Cizre Çocuk Büro Amirliği’ne ‘mağdur’ sıfatıyla ifade vererek kendisini vuran polislerden şikâyetçi de olmuştu.