(ŞIRNAK / ANF) Roboskî Katliamı'nda kardeşi ve 11 yakın akrabasını kaybeden Veli Encü hakkında "kamu görevlisine basın yoluyla hakaret ettiği" gerekçesiyle hazırlanan iddianameye sert tepki göstererek, “Bizi bir kaç kere daha katledebilirsiniz ya da kisvesi ne olursa olsun davalarınız bizi kaç kere daha katledebilir. Bunun adına birileri barışmak diyorsa, bu kocaman yalandır. Sesimizi duyun artık" dedi.

Şırnak'ın Uludere ilçesi Roboskî (Ortasu) köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde TSK uçaklarının gerçekleştirdiği bombardımanda kardeşini ve 11 yakın akrabasını kaybeden Veli Encü hakkında Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "kamu görevlisine basın yoluyla hakaret ettiği" iddiasıyla iddianame hazırlandı.

İddianameyle ilgili yazılı bir açıklamada bulunan Veli encü, “Devlet bizi savcılık yoluyla taciz etmeye ve acımızı her gün bine katlamaya devam ediyor” dedi.

“Barış süreci başka coğrafyalarda nasıl işliyor bilemiyorum. Fakat bizde nasıl işlediğine baktığımızda insan dehşete düşüyor” diyen Encü, barış süreci dendiğinde tek taraflı işlemeyen bir sürecin düşünüldüğünü belirterek şunları kaydetti:

“Bizim böylesi bir sürece girdiğimiz algısı yaratılmaya çalışılırken, bizim yaşadıklarımızı nereye koyacağız bunu anlamış değiliz. Bizim burada yaşadığımız katliamın üzerinden tam 15 ay geçti ve yaşadığımız katliamla tek bir adım bile yol alamaz iken, başından itibaren istikrarlı izledikleri bir yol var o da nasıl bizi yıldırabilirler, nasıl bizi sindirebilirler, hak arayışımızı sona erdirirler, bunun derdindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir kere daha deklere ediyoruz asla katliam açığa çıkmadan bize nefes bile almak lüks.”

“BU NASIL BİR BARIŞ SÜRECİ”

“Bu nasıl bir barış sürecidir açıkça anlayamadığımızı ifade ediyoruz” diyen Encü, “Bu katliamla yüzleşilmedikçe ve bizden özür dilenmedikçe, barış sürecinde bir adım bile yol alınamayacağını söylüyoruz” dedi.

Uludere Savcılığının kendilerinden ne istediğini anlamakta güçlük çektiğini belirten Veli Encü devamla şunları kaydetti:

“Geçmişi köyümüzde düzenlediğimiz bir yürüyüş ile ilgili, bir pankartın bizden istenmesiyle başlayan ve telefonlarımızın dinlenmesi, kullandığım sosyal medyanın takip edilmesiyle devam eden bir süreç ki, tüm bunları yapması savcılığın kendisini haklı göstermek, “örgüt propagandası soruşturması “ kisvesi de tamamen bizi yıldırmak amaçlı.

Daha önce savcılığa çağrılmamda iki şekilde ifademe başvuruldu. Birinde sadece sözlü şekilde ifademe başvurulurken, ikinci sefer kameralı şekilde ifadem alındı. Bu şekilde ifadenin alınması hukuki midir değil midir, inanın bunu bile bilmiyorum. Unutmadan dilekçeyle başvurduğum halde telefonumun dinlenme gerekçesini de hala  öğrenemedim.

Benim daha çok dikkatimi çeken, savcılık çağrılma nedeni olan pankartla ilgilenmekten daha çok, basına yaptığım değerlendirmelerle ilgilendi. Bunu o gün de reddetmedim, bugün de etmiyorum. Savcılık o gün ve sonrasında söylediğim paylaştığım şeylerden gücenmiş olacak ki hakkımda TCK 267/1 ve 125/2-3a, 53, 58.maddelerden dava açılması üzerine şikâyette bulunmuş.”

Katliamın faillerinin ortadan kaldırmak için nasıl bir çaba içerisine girildiği hep beraber takip ettiklerini belirten Encü, “Bir taraftan hükümetin komisyonu, diğer taraftan savcılıklar marifetiyle elimiz kolumuz kırılmaya çalışılmaktadır” dedi.

Encü, “Hakkımızı aramaktan başka derdi olmayan bizler için bu kadar mesaisini harcayan savcılar ve devlet kurumları keşke aynı ayrıntılı çalışmayı bizim kardeşlerimizi öldürenler için de kullanabilselerdi ve katliamda yaşamını yitiren canlarımızın failleri ortaya çıksa ve yargılansaydı, işte o zaman ben bu kovuşturmayı isteyen savcının niyetinden şüphe etmezdim” dedi.

“Katliamı yapanlar için bu süreç işlemez iken, mesela en son bu mekanizmanın en tepesindeki bizim  iki numara diyebileceğimiz sorumlulardan biri Necdet Özel için yaptığımız suç duyurusu, Necdet Özel’in lehine takipsizlikle sonuçlanabiliyor, yaptığı açıklamalar ifade özgürlüğü olabiliyor. Fakat her ne hikmetse başından beri, kafasına bizi takmış olan yargı-yasama-yürütme erkinin belimizi kırmak için yapmadığı şey kalmadı.”

“Ben anlamış değilim bizi kaç kere daha katledebilirsiniz, ya da açtığınız ve kisvesi ne olursa olsun davalarınız bizi kaç kere daha katledebilir. Bunun adına birileri barışmak diyorsa, bu kocaman yalandır” diyen Encü, açıklamanın sonunda şunları belirtti:

“Barış ancak yukarıda bahsettiğimiz süreçlerin işletilebildiği dönemde gelecektir. Yoksa barış falan bu coğrafyaya gelmeyecektir.”