Eğitim Sen'in 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi 5 bine yakın kişiyle yaptığı anketin sonuçlarına göre öğretmenlerin yüzde 90.6'sı ülkenin ve eğitimin geleceğine güvenle bakamıyor. Öğretmenlerin yarısından fazlası angaryadan şikayet ederken, eğitim politikalarının sürekli değişmesi, ücretlerin yetersizliği, siyasi kadrolaşma ve artan baskı eğitimcileri en çok rahatsız eden konuların başını çekiyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, öğretmenliğin itibarının tarihte hiçbir zaman 13 yıllık AKP iktidarında olduğu kadar zedelenmediğini dile getirdi.

Eğitim Sen 9 - 20 Kasım 2015 tarihleri arasında 40 ilde tüm okul türlerinde ve 26 farklı branşta çalışan toplam 4952 öğretmenle yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını dün sendika genel merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu.

YÜZDE 42'Sİ MUTSUZ

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 42'si mesleğini yaparken kendisini mutlu ve huzurlu hissetmediğini söyledi. Mutsuz olmalarının gerekçesi sorulan öğretmenler "mesleki saygınlığın zedelenmesi, ekonomik şartların yetersizliği, fiziki koşullar, veli ve öğrenci profilindeki değişiklik, eğitimin değerini yitirmesi, velilerin baskısı, ayrımcılık ve mobbing, adaletsiz yönetici atamaları, kalabalık sınıflar, not sistemi, akademik ve ekonomik tatminsizlik ve öğrencilerden para toplamalarının istenmesi" gibi yanıtlar verdi.

EĞİTİM YAP-BOZ, MAAŞLAR DÜŞÜK

Anket sonuçlarına göre öğretmenleri meslek hayatlarında en çok rahatsız eden dört konu ise sırasıyla şunlar:
* Maddi koşulların zorlaşması ve maaşların yetersizliği
* Mesleki saygınlığın olmaması
* Eğitim politikalarının sürekli değişmesi
* Siyası kadrolaşma ve artan baskılar

Öğretmenlerin üçte biri en büyük sorun olarak ücret yetersizliğini, üçte biri ise mesleki saygınlığın olmamasını ifade ediyor. Mesleki saygınlığın olmaması yanıtı verenlerin büyük kısmının 16 yıl ve üzerinde çalışan öğretmenler olması dikkat çekiyor.

ANGARYADAN YAKINDILAR

Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 51.2'si meslek ile ilgisi olmayan angarya işlerle meşgul oldukları görüşünde. Öğretmenler angarya çalışmaya örnek olarak başta nöbet olmak üzere, "evrak işleri, performans, sınav analizleri, MEB'in öğrenci-veli anketleri, formlar, İKS, TKY, Ölçme Değerlendirme işleri, fotokopi, e-okul, toplantılar, keyfi görevlendirmeler, kermes ve para toplama işleri" gibi işleri kendileri açısından angarya olarak değerlendiriyor.

EĞİTİMDE DE, ÜLKEDE DE GİDİŞAT KÖTÜ

Öğretmenlerin yüzde 74.5'i çalışma koşullarının giderek kötüye gittiği görüşünde. Koşullardan memnun olanların sayısı sadece yüzde 4.9. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 7.3'ü ise koşulların iyiye gittiği görüşünde.

Ülkenin ve eğitimin geleceğine için öğretmenler umutsuz. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 90.6'sı "Ülkenin ve eğitimin geleceğine güvenle bakabiliyor musunuz?" sorusuna "Hayır" yanıtı verdi. Gelecekten umutlu olan öğretmenlerin oranı ise yüzde 8.4'te kaldı.
Umutsuzluğun gerekçesi olarak öğretmenlerin ortaklaştığı en büyük neden eğitim sisteminde yaşanan sürekli değişim geliyor. İkinci umutsuzluk gerekçesi ise bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşılması. Bunu, "Eğitimin dinselleşmesi", "Tek tip öğrenci yetiştirilmesi", "4+4+4 sisteminin yarattığı tahribat", "özel okullar ve dini eğitim veren kurumlara verilen destek", "siyasi kadrolaşma" ve "iş güvencesinin tehdit altında olması" gibi yanıtlar takip ediyor.

KARACA: 'AKP ÖĞRETMENLİĞİ İTİBARSIZLAŞTIRIYOR'

Anket sonuçlarını değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, "Gerçekten de öğretmenler, tarihin hiçbir döneminde AKP iktidarı döneminde olduğu kadar haksız ithamlara, hakaretlere maruz kalmamış, öğretmenlik mesleği hiç bu kadar büyük bir itibar kaybına uğramamıştır. Göreve gelen her bakan fırsat buldukça öğretmenlerin az çalıştığı, uzun tatil yaptığını iddia etmiş, her fırsatta öğretmenlik mesleğini 'itibarsızlaştıran' ifadeler kullanmıştır" diye konuştu.

"13 yıldır tek başına iktidarda olan AKP’nin öğretmenlerin giderek ağırlaşan çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, artan iş yükünü azaltmak, insan onuruna yaraşır bir ücret almasını sağlamak ve eğitimin niteliğini en azından OECD ülkeleri ortalamasına taşımak gibi bir hedefi olmamıştır" diyen Karaca, 4+4+4 dayatmasıyla zaten sorunlu olan eğitim sisteminde büyük bir alt-üst oluş yaşandığını söyledi. Karaca, "Çalışma koşullarımızın giderek esnek, kuralsız ve güvencesiz hale getirilmesi, angarya çalışma uygulamalarının artması ve son olarak iş güvencemize göz dikilmesi, eğitim emekçilerini büyük bir tedirginlik ve karamsarlık içine itmektedir" dedi.

"Her 24 Kasım’da öğretmenliğin kutsallığından, onurlu bir meslek' olduğundan söz edilerek bildik ezber cümlelerin kullanılması, eğitim emekçilerini ciddi anlamda rahatsız etmektedir" diye konuşan Karaca, Öğretmenler Günü olarak 12 Eylül ürünü 24 Kasımı değil, Dünya Öğretmenler Günü olan 5 Ekim'in esas alınması gerektiğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

EĞİTİM-BİR-SEN: HER BEŞ ÖĞRETMENDEN BİRİ YILDIRMA STRESİ YAŞIYOR

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanvekili Latif Selvi, hem amirlerinden hem de meslektaşlarından kaynaklı psikolojik olarak yıldırmaya maruz kalan her dört öğretmenden birinin meslek hayatının olumsuz yönde etkilendiğini, her beş öğretmenden birinin ise yıldırmaya bağlı stres yaşadığını beyan ettiğini söyledi. Selvi, "Bu sonuçların bir toplumun sürdürülebilirliği ve gelişimi için olmazsa olmaz kurumlardan biri olan eğitim kurumunun çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun işaretidir." dedi.