Henüz yürümeye başlamadan önce bebeğin düz taban olup olmadığı konusundaki merak, yürüme çabaları başladıktan sonra giderek daha da artar. Anneler bu dönemde, görüp edindikleri izlenimleri değişik şekillerde yorumlamaya başlarlar. Anneler arasında olduğu kadar hekimler arasında da bu konuda farklı görüşler söz konusu olabilir. Bu yüzden de bebeklere ve çocuklara ayakkabı seçimi çelişik görüşlere ve tartışmalara sebep olur.

Hemen hemen bütün bebeklerde, özellikle ilk adımların başladığı aylarda ayak tabanlarının niteliği hakkında yanlış izlenimler edinmek son derece kolaydır. Zira bu dönemde yanlış yorumlara elverişli bir takım doğal koşullar söz konusudur. Bu dönemde, daha önce sözü edildiği gibi bacaklar kavislidir. Bu yüzden basış sırasında ayakların taban yüzeyleri tam dik olarak basmaz.

Bundan başka çocuklarda genellikle iki ya da üç yaşlarına kadar bacak alt kemiği veya alt segmenti hafifçe içe dönük olarak durur.

Bu da yeni yürüme döneminde ayak tabanının basış şeklini bir ölçüde etkiler. Ayrıca, ayakların İç kenarında, ayak bilek kemiği ile taban kavsi arasında bulunan bir yağ kitlesi, bu bölgede belirli bir dolgunluğa sebep olur. Bebekten bebeğe farklı hacimde olan bu yağ kitlesi genellikle çocuklarda iki buçuk üç yaşlarına kadar varlığını sürdürür. Böyle bir yağ fazlalığı, kavisleri normal olarak teşekkül etmiş ayaklarda bile, taban kavsini doldurarak, bu kavislerin açık seçik belirlenmesine imkan vermez. Ayrıca yine bu dönemde ayak bağ ve kasları yeteri kadar kuvvetli değildir ve aralarında, ahenkli bir işbirliği de henüz tam olarak gelişmemiştir. Vücut ağırlığının tam bu sırada bu durumdaki bir bağ ve kas gücü üzerine yüklenmesi ayak tabanındaki kavsin kolaylıkla çökmesine neden olur.

Bacaklardaki fizyolojik kavislenme ve bacak alt segmentinin içe dönüklüğü, bağ ve kasların nisbeten gevşek ve zayıf oluşu, ve ayak kavsini maskeleyen yağ dokusunun bulunuşu gibi yukardan beri sözü edilen çeşitli etkenler, bebeklerde, ayak tabanlarının kolaylıkla düz taban olarak yorumlanmasına sebep olur.

Kemik yapısında bir bozukluk olmadığı ve ayak bileğindeki kemiklerin birbirlerine göre konumlarının normal olduğu durumlarda, sırf kas ve bağ dokusunun zayıflığı veya bacaktaki fizyolojik duruşların bir sonucu olarak ortaya çıkan bu türlü aldatıcı düztabanlılık görüntüsüne "Düzeltilebilir Düz Taban", (Flexible flat foot) denir.

Ayak bileğinde, ayak kavsi üstünde toplanan yağ kitlesi nedeniyle düztaban izlenimini veren ayaklar da "Yağlı Ayak" (Fat Foot) olarak tanımlanır. Bu iki durumda da, ilk bakışta tabanlar düz gibi görünürse de bunları hakiki düztabanlardan ayırt etmek gerekir.

Flexible, yani "düzeltilebilir" düztabanlı çocuklarda, ayak kemiklerinde belirli bir anormallik olmadığı için ayak tabanı üstüne basma dışındaki duruş ve konumlarda taban kavsinin normal bir biçimde oluştuğu görülür. Yine ayak tabanı üzerine basıldığında belirgin olmayan taban kavsinin, çocuk ayaklarının ucuna bastırıldığı zaman rahatlıkla ortaya çıktığı dikkati çeker. Yağlı ayakta, yağ kitlesi iki buçuk yaşlarına kadar devam eder ve ondan sonra kaybolur. Bu yanıltıcı düztabanlılık izlenimi de yağ kitlesi azalıp kayboldukça kendiliğinden ortadan kalkar.

Normal ayaklarda topuk kirişi boyunca alt ayak segmenti üzerinde dik olarak çizilecek bir çizginin yere dik açı yaparak inmesi beklenirken, gerçek düztabanlarda bu çizgi çok belirgin olarak yerle kendisinin arasında açıklığı içe bakan bir açı yapar.

Bu açının çok belirgin olduğu, yani bacakların, ayak iç kenarı üzerine yatık olarak bastığı durumlar düztabanlılık yönünden dikkatle incelenmelidir. Kemik konumlarındaki bozukluklardan ileri gelen hakiki düz tabanlı kimselerde ayak hareketleri genellikle dirençli ve ağrılı olmaktadır. Hakiki düztabanlarda, ayak tabanının kavsinin oluşumunda yapısal bir kusur söz konusu olduğu için, aldatıcı düztabanlılıklarda olduğu gibi, bu kavis, ayağa verilen değişik konumlar sırasında görülüp kaybolmaz, kavsin çökük oluşu sabit ve sürekli bir nitelik gösterir.

Son yıllara kadar ayak tabanlarının görünüşünü etkileyen bu fizyolojik nedenler göz önüne alınmaksızın yere düz olarak bastığı görülen her bebeğe özel düzenlenmiş pabuçlar giydirilmesi önerilirdi. Son zamanlarda, yapısal olarak normal olan ayakların, şekillenmesinde pabuçların rolünün pek fazla olmadığı kabul edilmekte bağ ve kasları kuvvetlendirmeye yönelik hareket ve egzersizlere daha fazla önem verilmesi üzerinde durulmaktadır.