Üniversite öğrencilerinin en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta yaşadıkları güçlükler, parasız eğitim taleplerinin boş olmadığını ortaya koyuyor.

 

Kimi öğrenciler karnını doyurmak için 1 TL’yi bile gözetmek zorunda kalırken, kimileri de yakacak odunu olmadığı için gece camide kalmak istiyor

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversite harçlarının kaldırılması için verdiği talimatın ardından başlayan tartışmalar, birçok üniversite öğrencisinin “okumak” için yaşadığı dramı ortaya çıkardı. Gençlerin, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekmesi, kimi zaman “yürek burkan” tecrübeler yaşaması, “parasız eğitim” için meydanları dolduran öğrencilerin taleplerinin boşuna olmadığını ortaya koyuyor. Devlet üniversitelerinde okuyan kimi öğrenciler karnını doyurmak için 1 TL’yi bile gözetmek zorunda kalırken, kimileri geceleri yakacak odunu olmadığı için camide kalmak istiyor. Kimi gençler, minibüse verecek para bulamadığı için evden okula kilometrelerce yolu yayan gidiyor; kimisi soğukta giyeceği kazağı olmadığı için okulda giyecek sırasına giriyor.

 

Başbakan Erdoğan’ın “parasız eğitim” isteyen binlerce öğrencinin yüzünü güldüren “harçları kaldıracağız” açıklaması, “öğrencilerin hayatını kolaylaştıracağı” için üniversite rektörlerinden de destek gördü. Rektörlerin üniversite kampüslerinde karşılaştığı yürek burkan hikayeler, öğrencilerin ne kadar ağır şartlarda okumak zorunda kaldıklarını gözler önüne serdi.

 

ARKADAŞLARINI ANLATTILAR

Üniversitelerin öğrenci temsilcileri de binbir zorlukla okumaya çalışan arkadaşlarının hikayelerini anlattı. Cebindeki 2 lirasını yemeğe vermek yerine, bir öğünü 50 kuruşluk poğaça ile geçirmeye çalışan öğrencilerden, 3 gündür doğru düzgün yemek yemediği için okul bahçesinde bayılanlara kadar üniversitelilerin yaşadıkları dinleyenin canını acıtıyor.

 

50 KURUŞA POĞAÇA

Hacettepe Üniversitesi Öğrenci Temsilciler Konseyi Başkanı Yavuz Sultan Selim Kavrık: Öğrenci temsilcileri olarak bu arkadaşlarımızın durumlarını en iyi biz biliyoruz. Çünkü bizim her bölümde her sınıfta temsilci arkadaşlarımız var. Bu bağlamda baktığımızda hafta sonları çalışmak için İstanbul’da iş bulabilmiş, o nedenle her cuma Ankara’dan otobüse binip, pazar günü otobüsle tekrar Ankara’ya dönmek zorunda kalan arkadaşlarımız var. Gündüz okula gelip, gece barlarda gece kulüplerinde çalışan arkadaşlarımızın yanı sıra hafta içi part time ya da hafta sonu gün boyu çalışan arkadaşlarımız cabası. Hastalansa dahi devamsızlık hakkını kullanmayan; bu hakkı bulduğu işte kullanmaya çabalayan arkadaşlarımız çok. Sadece devletten aldığı 260 TL’lik katkı kredisi ile geçinen arkadaşlarımız var. Mesela daha çok öğrenci faydalanabilsin diye yemekhanede fiyatları 1 TL düşürdük. Daha önceleri ‘Yemeğe 2 TL vermeyeyim. 50 kuruşluk poğaça ile de idare edebilirim’ diyen çok öğrenci vardı. Şimdi yemekler 1 TL’ye düşünce ‘poğaçaya 50 kuruş vereceğime, 4 çeşit yemeğe 1 TL verebilirim’ düşüncesi hakim olmaya başladı.

 

‘AÇLIKTAN BAYILAN BİLE VAR’

Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu: Üniversitelerde parası olmadığı için ciddi zorluklar yaşayan arkadaşlar olduğunu biliyoruz. Mesela 3 gündür yemek yemediği için açlıktan bayılan öğrenciler olduğunu öğreniyoruz. Ama onlara ulaşmakta güçlük çekiyoruz. Öğrenciler nelere ihtiyaç duyduğunu farklı sebeplerden dolayı arkadaşlarıyla ya da hocalarıyla paylaşmıyor genelde. Öyle ki biz Öğrenci Konseyi olarak geçtiğimiz yıl içinde Marmara Üniversitesi’nde yemek bursu verecek kimseyi bulamadık. Bu trajik bir olay. Böyle zorluk içinde olan arkadaşlarımıza ulaşmak istiyoruz; kaynak sıkıntısı da yaşamıyoruz. Önümüzdeki sene bu konuda bir çalışma yapacağız; gizli bir sistemle ihtiyaç sahibi arkadaşlara çeşitli burslar sağlamaya çalışacağız.

 

REKTÖRLER ANLATTI

Yemek yiyebilmek, mevsime uygun giyinebilmek, ısınabilmek için üniversitelerin desteğine ihtiyaç duyan öğrencilerin yaşadıklarını, üniversitelerin rektörleri anlattı.

 

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer: Yemek fiyatlarını 2 TL’den 1 TL’ye düşürdükten sonra okulda yemek yiyen öğrenci sayısının birden 4 bin kadar arttığını gördük. Öğrencilerden biri bana bir gün üniversitenin içindeki caminin akşamları neden kapalı olduğunu sordu. Ben de ‘Neden sordun? Geceleri de mi ibadet edeceksin?’ dedim. Çocuk bana, “Hayır hocam. Gecekonduda yaşıyorum. Mevsim kış. Geceleri yakacak odunum yok. Camide yatarsam üşümem’ diye cevap verdi.

 

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet: En çok dikkatimi çeken şey, öğrencilerin ‘yemeğe’ ulaşmakta yaşadığı güçlüktü. Yemekhanemizde ‘kartlı sistem’ uygulanıyor. Yemek 11.00-11.15 gibi başlıyor; 14.00’te sona eriyor. Bir süre kartlı sistem kayıtlarını inceledikten sonra çok sayıda öğrencinin bir kere saat 11.00’de, bir kere de 14.00’te yemek aldıklarını tespit ettik. Yani öğrencinin öğlen yemeğinin ardından, akşam yemeğini de bu yolla temin etmeye çalıştığını öğrendik. Hemen öğün sayısını 3’e çıkardık.

 

Hakkâri Üniversitesi Rektörü İbrahim Belenli: Ciddi maddi sıkıntıları olan öğrencilerimiz var. Bunu özellikle gelen burs taleplerinden tespit ediyoruz. Öğrencilerimize akşam saatlerinde 1 tas çorba veriyoruz. Her akşam yalnızca o çorba için 150 kadar öğrencimiz sıraya giriyor.

 

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Sabri Eyigün: Şehir merkezi okulumuza 6 kilometre uzaklıkta. 1 TL minibüs parası vermemek için 6 kilometre yolu her gün yayan gelen öğrencilerimiz var. (Milliyet)