BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MİT'çileri ifadeye çağıran savcılar için "Onları ben görevlendirdim, gelin beni alın" diyen Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Demirtaş, "Talimat ver bak nasıl gelip seni alırlar" dedi.

 

Halkların Demokratik Kongresi Gençlik Meclisi, Gençler Meydana İnisiyatifi, Tüm İlerici Gençlik Derneği, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi ve Devrimci İşçi Partisi tarafından Kadıköy İskele Meydanı'nda "Tutuklu Öğrencilere Özgürlük" mitingi düzenlendi. Miting öncesi Tepe Naitulius Alışveriş Merkezi önünde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, trafiğe kapatılan Rıhtım Caddesi'nden yürüyüş miting alanına doğru yürüyüşe geçti. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de yürüyüşe katılarak gruba destek verdi. Grubun en önünde yürüyen gençler ise cezaevlerini simgeleyen parmaklık taşıdı.

 

Yürüyüşün ardından iskele meydanına gelen grup, polisin arama noktasında üstleri arandıktan sonra miting alanına alındı. Miting alanını dolduran kalabalığa seslenen BDP'li Demirtaş, "Üniversite kendi kendini yönetebilecek özerkliğe de sahip olmalı, parasız olmalı, ana dilde eğitimleri olmalı ve üniversite öğrencilerde fikir, örgütlenme özgürlüklerini, gösteri ve protesto haklarını sınırsız bir şekilde kullanabilmeli. Buna tahammülünüz, inancınız yoksa, üniversite öğrencilerinden bu kadar korkuyorsanız kabusunuz olmaya devam edecekler" diye konuştu.

 

Demirtaş, üniversite öğrencilerinin idari, hukuki, yargısal her türlü baskı mekanizmasını kullanılarak önlerinin kesilmeye çalışıldığını savunarak, şunları söyledi:

 

"Bu her şeyden önce vicdansızca, ahlaksızca bir yaklaşımdır. Bu ülkede bin bir zorlukla üniversiteye girmeyi başarmış, sizin engellerinize rağmen okuma konusunda, kendini yetiştirme konusunda, bilinçlenme konusunda politik duruş sahibi olmuş herkesten rahatsız olmaya devam ederseniz sizin iktidarınızı üniversite öğrencileri sonlandıracak. Bilin ki bunlar sadece üniversite öğrencileri olarak kalmıyorlar kalmayacaklar."

 

MİT'çileri ifadeye çağıran savcılar için "Onları ben görevlendirdim, gelin beni alın" diyen Başbakan Erdoğan'ı eleştiren BDP'li Demirtaş, "Başbakan, 'özel yetkili mahkemelerin yetkilerini sınırlandıracağız, bunlar devlet içinde devlet olmaya başladılar, benim müsteşarıma dokunacak kadar pervasızlaştı, gelin beni alın' diyor. Fakat bunu talimat olarak söylemiyor. 'Gelin beni alın' derken talimat vermiyor. Yiyorsa talimat ver. Bizler için yaptığın gibi talimat ver ve de ki 'gelin beni alın.' Bak nasıl gelip seni alırlar. Şimdi paçaları tutuşmaya başladı ya biliyorlar artık bu hukuksuzluğun eninde sonunda kendilerini bulacağının da farkındalar. Özel yetkili mahkemelerin yetkilerini kısacaklar. Hangi yetkilerini? Onlara dokunacak olan yetkileri. Bizimle ilgili hiçbir değişiklik yok" dedi.

 

Özel yetkili mahkemelerin tamamiyle ortadan kalması gerektiğini savunan Demirtaş, "Değişiklik, düzeltme, reform olmaz. Özel yetkili mahkeme tümden kalkmalıdır. Bunun dışındaki herhangi bir değişiklik bizim derdimize deva olmaz" şeklinde konuştu.

 

Demirtaş, "Ama içerideki arkadaşlarımız özgür kalana kadar, tutuklu öğrenciler, okuldan atılan, uzaklaştırılan, eğitim hakkı elinden alınan bütün öğrenciler haklarına ve özgür lüklerine kavuşuncaya kadar bizler sizin yanınızda omuz omuza yürümeye, sizleri birlikte omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

 

TUNCEL: GENÇLER KORKU DUVARINI YIKTI

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise "Gençlerin tutuklanmasından, okuldan atılmasından, faşist saldırılara uğramasından rahatsız olan çok geniş bir kesim var. Egemenler korku salarak mücadele etmemizi engellemeye çalışıyor. Unuttukları bir şey var, korku duvarını yıkan gençler var. Direnenlere selam olsun" dedi.

 

HEPİNİZ EREM’SİNİZ

Tutuklu öğrenci Deniz Küçükbumin'in annesi Emine Küçükbumin de mitingde bir konuşma yaptı. Anne Küçükbumin, "Merhaba sevgili çocuklarım, sadece Deniz'in değil o 700 çocuğun da annesiyim. 100 kadar gazeteci, 700 çocuk, binlerce Kürt cezaevinde. Çocuklarımız neden tutuklandı? Pankart tuttukları için, yumurta attıkları için, sosyalist oldukları, Kürt oldukları için içerideler. Sizleri gördüğüm zaman benim umudum çok artıyor, arkadaşlarınıza destek olun" dedi.

 

Eren Yurt'un annesi Sultan Yurt da, oğlunun Newroz'a katıldığı için tutuklandığını belirterek, "Ben oğlumla gurur duyuyorum. Onun hep yanındaydım, bugün bir adım daha yanındayım. Hepiniz benim Eren'imsiniz, hepiniz benim çocuğumsunuz" diye konuştu.

 

'TERBİYE EDEMEYİNCE TASFİYE EDİYORLAR'

Öğrencime Dokunma İnisiyatifi adına konuşan Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Verda İrtiş, şöyle konuştu: "Vicdani rahatsızlığımızı ifade etmek, tutuklu öğrencilerimizin serbest bırakılmasını istemek için buradayız. Gittikçe daha fazla terbiye edilmeye çalışılan, terbiye edilemedikçe tasfiye edilen gençlerle karşı karşıyayız. Düşünce ve ifade özgürlüğünün tehlike altında olduğunu düşünüyoruz."

 

Mitingde konuşan yeni tahliye olmuş öğrenci Cebrail Günebakan, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nden selam getirdiğini söyleyerek, "Sözün bittiği yerdeyiz, baskının olduğu yerde direniş vardır. Direnişimiz devam edecek" dedi.

 

Gençlik örgütlerinin konuşmalarının ardından, Bandista konseriyle miting sona erdi. (Haberler.com, ANF)