BURCU KARAKAŞ / Milliyet

 

İzmir Dikili’de 30 Haziran-6 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Öğrenci Kolektifleri Yaz Kampı’na katılan bazı öğrencilerin evlerinin aranarak “Çocuğunuz siyasi işlere karışıyor” denildiği iddia edildi. Telefonda “Ben çocuğunuzun bir arkadaşıyım. Kendisi örgüt kampında, ona sahip çıkın” sözlerini duyan aileler şaşkına döndü. Evi telefonla aranan bazı öğrenciler ailelerini sakinleştirmek için kampı terk etti.

 

Bursa Uludağ Üniversitesi son sınıf öğrencilerinden E.G.Y.’nin annesi H.Y., 4 Mayıs’ta kendisini kızının yakın arkadaşı olarak tanıtan bir kişinin ev telefonundan arayarak, “E. siyasi işlere karışıyor” dediğini ifade etti. Anne H.Y. olayı Milliyet’e şöyle anlattı:

 

‘OĞLUNUZUN BEYNİ YIKANIYOR’

“Çarşamba günü eve bir telefon gelmiş. Kimin aradığını bilmiyorum. Müthiş şekilde moralimizi bozdu. Ben o esnada bahçedeydim. Telefonu gelinim açmış. ‘Kızınız nerede biliyor musunuz?’ demiş. Gelinim de ‘İzmir’de kampta’ demiş. Telefondaki de ‘Ben yakın bir arkadaşıyım, kampa falan gitmedi. Siyasi işlere karışıyor. Haberiniz olsun diye aradım. Anne ya da babasıyla da görüşmek istiyorum’ demiş.

 

Eşim kalp hastası, o bu söylenenleri duysa kalpten gider. Kim olduğunu söylemeden sadece kızımın yakın arkadaşı olduğunu, 15 dakika sonra tekrar arayacağını belirterek kapatmış. Gelinim beni çağırınca eve döndüm. O gün akşama kadar evde bekledim ama arayan olmadı. Kızımı aradım. Kampta olduğunu söyledi. Arkadaşlarıyla gittiğini biliyorum. Üzüntü çekiyorum. Arayanı ilk başta arkadaşıdır diye düşünmüştüm ama kim olduğunu, numarayı nereden bulduğunu bilmiyoruz.”

 

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliği’nde okuyan ve soyadını söylemek istemeyen Murat (23), annesinin cep numarasından arandığını belirterek, “Annemi Çarşamba günü aramışlar. Arayan kişi ‘Ben Emre. Murat’ın arkadaşıyım. Oğlunuz gittiği kampta siyasi işlere karışıyor’ demiş. Dün de ablamı aramışlar” dedi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Mustafa Doğruoğlu (20) ise telefon üzerine kampı terk etmek zorunda kalmış:

 

“Ailem Samsun’da oturuyor. Annemi cep numarasından sabit hattan arayan bir kişi, ‘Mustafa’yı severim. Oğlunuz örgüt kampında. Orada beynini yıkıyorlar’ demiş. Kampta siyasi çalışma bile yapılmadı. Annemi yatıştırmak için Samsun’a dönmek zorunda kaldım” diye konuştu.

 

‘JANDARMADAN GBT UYGULAMASI’

Öğrenci Kolektifleri basın sözcüsü Neval Kösedağı, kampın ikinci gününden itibaren ailesi Bursa, Eskişehir, Samsun ve Kocaeli’nde yaşayan öğrencilerin evlerinin arandığını iddia ederek, şunları söyledi: “Arayan kişilerin ‘Bu kampa katılanları tutukluyorlar. İçeriden daha yeni çıkanlar oldu’ dediklerini duyduk. Aralık ayında Hopa davasından tahliye edilen arkadaşlarımız olmuştu. Aileleri korkutmaya çalışmışlar. Kocaeli’nde polis kapısını çaldığı bir aileyi emniyete götürerek çocuklarının son bir yılda katıldığı eylemlerden fotoğraflar göstermiş. Kocaeli Üniversitesi’nde yapılan Abdullah Gül protestosundan fotoğraflar da varmış.”

 

Kösedağı, kamp öncesinde jandarmayla görüşme yaptıklarını ifade ederek, “Geçen sene kollukla bazı problemler olmuştu. Bu sene sadece rutin GBT uygulaması yapıldı, sorun yaşanmadı” diye konuştu.

 

ATÖLYE ÇALIŞMALARI YAPILDI

Bu yıl yedincisi düzenlenen, duyurusu birçok ilde yapılan yaz kampının afişleri İstanbul’da metro ve tramvaylarda da asılmıştı. İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan Sotes Tatil Köyü’nde bir araya gelen Öğrenci Kolektifleri üyesi, 800’den fazla üniversite ve lise öğrencisinden oluşan gençler, kamp boyunca sinema, gazetecilik, fotoğrafçılık gibi yirmiden fazla atölye çalışması yapıldı.

 

Kampa katılan ünlü simalar arasında oyuncu Altan Gördüm, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu da yer alıyor. Ezginin Günlüğü’nün de konser verdiği kampta, Can Dündar’ın Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anlattığı “Delikanlım İyi Bak Yıldızlara” adlı belgeselinin de özel gösterimi yapıldı.

 

Kampa katılan öğrenciler çeşitli etkinliklerle zaman geçirdiklerini söyledi. Bunlar arasında bazı atölye çalışmaları da var.