Okulların başlamasına az bir süre kala, velileri hazırlık telaşı sardı. İlköğretime yeni başlayan bir öğrencinin masrafı 1000 lirayı buluyor.

Yenikent İlköğretim Okulu'na kayıt yaptırmaya giden bir veli, “Okulların açılmasıyla harcamalar artıyor, temizlik parası adı altında ilk dönem için 50, ikinci dönem için 50 TL olmak üzere toplam 100 TL istendi. Bunlar yetmezmiş gibi bir de bizden havlu, peçete, sabun gibi temizlik ürünleri de isteniyor” diye konuştu.

Evrensel’de Eylem Nazlıer ve Eren Ergine imzasıyla yayımlanan haber şöyle:

Esenyurt’ta bulunan farklı okulları gezdik, velilerle okul öncesi alışverişi konuştuk. Okullar farklı olsa da dertler aynı. Katkı payları, okul kaydında istenilen pul parası, öğrencinin 1 yıllık kullanacağı A4 kağıdı gibi velinin sırtına yüklenen masraflar ekonomik olarak aileleri zorluyor. Okul kıyafetleri en düşük 140 TL’den başlıyor, buna ayakkabı, kırtasiye ürünleri ve okuldan istenen araç gereçler de eklenince bu masraflar 1000 TL’yi buluyor.

Öğrenci velilerinin aktardığına göre okulun yıl içindeki bütün giderleri öğrenci ailelerinin sırtına bindiriliyor. Yenikent İlköğretim Okuluna kayıt yaptırmaya giden bir veli durumu şöyle anlatıyor. “Okulların açılmasıyla harcamalar artıyor, temizlik parası adı altında ilk dönem için 50, ikinci dönem için 50 TL olmak üzere toplam 100 TL istendi. Bunlar yetmezmiş gibi bir de bizden havlu, peçete, sabun gibi temizlik ürünleri de isteniyor.”

‘ANLAŞMALI KIRTASİYELERE GİDİLİYOR’

Velilerin yaşadığı geçim sıkıntısını en iyi gözlemleyenlerden biri de kırtasiye sahipleri. Nedeni ise alışveriş sırasında dinlenen dertler, veresiye yazdırılan okul araç gereçleri… Konuştuğumuz bir kırtasiye sahibi geçen yıla oranla kırtasiye ürünlerine yüzde 30 zam yapıldığını, velilerin bu dönem maddi olarak daha fazla zorlandığını ifade ediyor.

Okul kayıt işlemleri sırasında velilerden istenilen pulun bulunmaması halinde okul idaresi tarafından öğrenci velilerinden pul parası alındığını belirten kırtasiyeci, kayıt sırasında velilerden istenen A4 kağıtlarının yıl içerisinde anlaşmalı kırtasiyelere satılarak paraya dönüştürüldüğünü iddia etti. “Veliler bazen bir kalemi bile yazdırıyor” diyen kırtasiye sahibi hem kırtasiyecilerin hem de velilerin mağdur olduğunu söyledi.

‘BU NASIL BAĞIŞ?’

Asgari ücretle geçinmeye çalışan ailelerin durumu ise daha kötü. Asgari ücretle geçinmeye çalıştıklarını söyleyen bir veli, kayıt sırasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “3 çocuğum var. En küçük oğlumu kayıt ettirmeye götürdüm. 100 TL istediler. Elimize okul ihtiyaç listesini verdiler. Bir sürü şey yazıyor. Biz asgari ücretle ay sonunu zar zor getiren insanlarız. Adı üstünde devlet okulu. Bizi bu duruma düşürüyorlar, biz de çocuklarımıza mahcup oluyoruz. Adına bağış diyorlar ama bunu zorunlu kılıyorlar. Bu nasıl bağış?”