KYK yurtlara yerleştirme sonuçlarını açıkladı. Verilere göre üniversite öğrencilerinin yüzde 9'u yurtlara yerleşebilecek. Eğitim Sen’li Özgür Bozdoğan, tabloya tepki gösterdi. Bozdoğan, devlet yurtlarının yetersiz bırakılarak 15 yıldır eğitim alanında yürütülen tarikatlara ve cemaatlere öğrencileri yönlendirme politikasının devam ettiğini söyledi.

Birgün'den Çağlar Ballıktaş'ın haberi şöyle:

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) bu yılın yurt başvuru sonuçlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre bu yıl toplam 611 bin öğrencinin devlet yurtlarında barınma hizmeti alabileceği bildirildi. Üniversitelerdeki toplam öğrenci sayısı ise geçtiğimiz yıl açıklanan ve henüz mezun ile yeni kayıt yaptıran öğrencilerin açıklanmadığı verilere göre 6 milyon 629 bin 961.

Üniversitelerde kayıtlı bulunan 6 buçuk milyondan fazla öğrencinin yalnızca 611 bini bu yıl devlet yurtlarında barınma hakkı kazanırken, geriye kalan 6 milyondan fazla öğrenci tarikatlara ya da özel yurtların pençesine bırakıldı. Devlet yurtları, öğrencilerin sadece yüzde 9,2’sine barınma hizmeti verebilirken geriye kalan yüzde 90,8’i ise tarikatlarda, özel yurtlarda, varsa ailelerinin yanında ya da özel bir evde barınma sağlayacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu olan Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜRGEV) de resmi internet sitesi üzerinden çalışmalarına başladı. Büyük kentlerde reklam alanlarını da yurt afişleri ile dolduran, toplamda 32 ilde 65 kız öğrenci yurdu bulanan TÜRGEV, öğrencileri bünyesine katabilmek için lüks odaları uygun fiyattan sunarak, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının birinci uğrak noktası olmayı planlıyor. TÜRGEV öğrencilere burs imkânı da sağlamayı planlıyor.

TÜRGEV’in yanı sıra 46 çocuğun tecavüzü ile kamuoyu gündemine gelen Ensar Vakfı da yurt kayıtlarına başladığını duyurdu. Ensar Vakfı internet sitesinden yayımladığı bildiri ile bu yıl yurtlar için ön kayda başlandığını açıkladı. İl Milli Eğitim Müdürlüklerine de ziyaretlerde bulunduklarını belirten Ensar Vakfı, “Birlikte hareket etmenin yollarını aradığını” öne sürdü.

Her yıl üniversitelere stand kurarak öğrencileri kendi yurtlarına çekmeye çalışan Sosyal Doku Vakfı, Ahi ve İrfan Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve Nur Talebeleri gibi kuruluşlar ise kayıtlara başlamak için gerekli hazırlıkları tamamlamış durumda. Bu kuruluşlar, İstanbul’da özel yurtların sekizde biri gibi bir fiyata öğrenci barınması sağlayabiliyor. Tarikatlar, aylık 500 liralık fiyattan iki kişilik odalarda lüks barınma hizmetini öğrencilere sunuyor.

ÖZEL YURTLAR CEP YAKIYOR

Devlet yurtlarına yerleşemeyen ve tarikat yurtlarına da gitmek istemeyen öğrencilerin en çok tercih ettiği yer olan özel yurtlar ise cep yakmaya devam ediyor. Özel yurtlara giden öğrencilerin çoğu aile birikimleri sayesinde buraları tercih edebilirken İstanbul’da bir öğrencinin özel yurtlarda kalmasının aylık bedeli 4 bin liraya, 9 aylık ise 36 bin liraya kadar çıktı. Anadolu illerinde bu fiyat aylık 600-800 lira arasında değişirken, Ankara ve İzmir’de ise 900 liradan başlayan fiyatlarla barınma sağlanıyor. 

BirGün’e konuşan Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, devlet yurtlarının yetersiz bırakılarak 15 yıldır eğitim alanında yürütülen tarikatlara ve cemaatlere öğrencileri yönlendirme politikasının devam ettiğini söyledi.

Devletin asıl görevinin yurt yaparak öğrencilerin barınma sorununu çözmek olduğunu vurgulayan Bozdoğan, AKP’nin kamu kaynakları ile yurt yapmak yerine öğrencileri tarikatlara ve cemaatlere yönlendirmesiyle barınma sorunun çözülemeyeceğini savundu. AKP’nin devlet sorumluluğundan uzak bir şekilde hareket ettiğini belirten Bozdoğan “Öğrencilerin başka yerlerde barınmaya teşvik edilmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Bir sosyal devletin yapması gereken bir sorun varsa oradaki sorunu kamu kaynakları ile çözmektir” dedi.

Öğrencileri tarikatların dışında piyasacı bir tehlike altında olduğunu söyleyen Bozdoğan, “ Eğitimde yaşanan son gelişmeler öğrencilerin devlet okullarında uzaklaşarak özel eğitim kurumlarına gitmelerine neden olmuştu. Şimdi de devlet yurtlarının yetersizliğinden dolayı özel yurtlara büyük bir öğrenci kesiminin gitmesine neden olacaktır. Türkiye’de devlet üniversitesini kazanmış çocukların ailelerinin durumları dikkate alındığında ciddi bir problem doğuracağı ortadadır” diye konuştu