Marmara Üniversitesi Rektörü Mehmet Emin Arat, görevlerinden ihraç edilen akademisyenlerin tek kritere göre belirlendiğini söyledi: ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bildiri.

Protestoların hala devam ettiği Marmara Üniversitesi'nde, 7 Şubat'ta ihraç edilen ve tamamı imzacı olan 23 akademisyenlerle birlikte OHAL'de çıkarılan KHK'larla 80'den fazla akademisyen ihraç edildi.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, üniversiteden ihraç edilen akademisyenlerin nasıl belirlendiğini ve değerlendirme sürecini anlattı.

Arat, imzacı hocaları ihraç etme konusunda tüm inisiyatifin Marmara Üniversitesi'nde olduğunu ve bu konuda rektörlüğün üzerinde herhangi bir baskı olmadığını vurguladı ve "karar tamamen bize ait" dedi.

 Arat ayrıca Marmara'daki imzacı akademisyenlere ihraç edilmemeleri için bildiriden imzalarını çekmelerini söylediklerini ama hiçbir akademisyenin imzasını geri çekmediğini söyledi.

Arat'ın aktardıklarına göre, Marmara Üniversitesi bünyesinde Fethullah Gülen yapılanmasıyla ilişiği olanlar ve Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenler için olmak üzere üniversitede iki farklı inceleme komisyonu kuruldu.

Arat, esas olarak Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenlerin ihraç edildiğini ve bildiri metninin değerlendirmede tek kriter olduğunu söylüyor:

"Marmara Üniversitesi olarak imzacı olan arkadaşları listeden seçtik. Yani isim belirlemek için özel bir çaba gösterilmedi. Listede adları açıkça var zaten. "Bu kişiler için hepsi hukuk profesörlerinden oluşan beş kişilik bir soruşturma kurulu oluşturduk. İmzacıların savunmaları alındı. Kurulun yaptığı soruşturma sonucu karar verildi ve biz de isimleri YÖK'e ilettik.

Sonuçta ortada bir metin var ve o metin uzman hukukçularımız tarafından içinde suç unsuru olup olmadığı hususunda değerlendirildi. Burada metnin kendisi bir kriterdir. Hukukçu olmadığım için daha detaylı açıklayamam."

Arat, üniversite bünyesinde imzacı akademisyenlerin ihraçlarına itirazları için henüz bir başvuru sistemi kurulmadığını anlatıyor: "Bu hususta disiplin amirimiz YÖK'ün bu noktadaki tavsiyelerini bekliyoruz. Biz kendi başımıza karar veremeyiz. Olay artık bizden çıktı. Burada hükümetimiz ve YÖK'ün çizeceği yol haritasına göre hareket edeceğiz."

HABERİN TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ