Meclis Genel Kurulu'nda, Türkiye Maarif Vakfı'na dair kanun tasarısı kabul edilerek yasalaştı.

Kabul edilen maddelere göre; merkezi İstanbul’da olan “Türkiye Maarif Vakfı” adıyla bir vakıf kurulacak.

Yurt içinde ve yurt dışında ilkokuldan üniversiteye okul açma hakkı verilen vakıf, burs verecek, okul ve yurt gibi tesisler açabilecek.

Vakıf, eğitmen yetiştirme, yayın yapma, bilimsel araştırma ve geliştirme dahil eğitimin tüm alanlarında geniş yetkiyle donatılacak.

Vakfın 12 üyeli mütevelli heyetini Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve bakanlıklar atayacak.

Vakıfta Eğitim, Maliye Bakanlığı gibi ilgili kurumların da temsilcisi yer alacak.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden vakfa 1 milyon lira aktarılacak.

MUHALEFET PARTİLERİ TEPKİ GÖSTERDİ

Hükümet tarafından yurtdışında Fethullah Gülen okullarına karşı bir çözüm olarak gösterilen 8 maddelik Maarif Vakfı Kanunu’na muhalefet partileri şerh koydu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tasarının yasalaşmasıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın devre dışı bırakılacağını ve eğitimin planlanmasının da AKP’ye yakınlığıyla bilinen dini vakıfların güdümüne ve yönlendirmesine bırakılacağını vurgulayarak tasarıya itiraz etti. CHP tasarının Tevhidi Tedrisat Kanunu ihlal ettiğini vurguladı.

HDP de kamusal ve parasız hizmet olarak MEB tarafından yerine getirilmesi gereken eğitimin özel şirket gibi hareket edecek bir vakıfa devredilmek istendiğini vurgulayarak tasarının anayasanın “eğitim öğretim devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır” ilkesine aykırı olduğunu belirtti.

Öğrencileri parası kadar eğitim alabilen müşteri haline getireceğini ifade ettiği tasarı için HDP, “AKP iktidarının eğitimde oluşturmak istediği neoliberal dönüşümün en çıplak hali bu vakfın kuruluşunda kendini dışa vurmuş durumdadır” dedi.

Mütevelli heyetinin yapısına da itiraz eden HDP ideolojik olarak doğrudan Saraya bağlı bir mütevelli heyeti ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çekiyor.

MHP ise muhalefet şerhinde, Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti’ni oluşturacak kişilerin Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurulu’ndan bağımsız olarak seçilmesi gerektiğini ve merkezinin İstanbul değil Ankara’da olması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Evrensel