Ercan Jan Aktaş / Alper Kara

Koç Üniversitesi Yaşayan Kütüphane Topluluğu’nun organize ettiği  4. Yaşayan Kütüphane buluşmasında canlı ve de heyecanlı iki gün geride kaldı.

“Yaşayan Kütüphane” etkinliğinde her bir kişi bir kitap rolü oynuyor; kütüphaneye gelen birey de okumak istediği kitabı yani kişiyi seçiyor ve kitap ile okuyucu kişisel bir diyalog içine giriyor.

Bir yanda “öteki” olarak ifade edilen “kitap”lar kendi aralarında bir etkileşim ve paylaşım ile başka başka hayat hikâyelerini dinlediler, kendi hikâyelerini paylaştılar, öte yandan bu hikâyeleri gelen okuyucuları ile paylaştılar. Yaşayan Kütüphane Topluluğu’nun birkaç ayı bulan bir çalışması sonucunda Koç Üniversitesi Kampüsünde 23 “öteki” kitap yüzlerce okuyucusu ile buluştu.

Öğrencilerin birçoğu hayatlarında belki de ilk defa seks işçisi, lezbiyen, gay, trans, vicdani retçi, sapyoseksüel vb. kişiler ile bir araya geldi. Yaşayan Kütüphane deneyiminin canlı, heyecanlı, dolu dolu iki günlük etkinliğinde bilgi ve de yaşam deneyimleri paylaşıldı.



KİTAP ROLÜNÜ ALAN “ÖTEKİ”LER:

Yaşayan Kütüphane etkinliğine bu yıl çok yeni “kitaplar” da eklenmiş.

Evli gay çift, sapyoseksüel, panseksüel, Tecavüz Mağduru, Gender-Fluid (Akışkan Cinsiyet)

Diğer kitaplar; Eski Seks İşçisi, Quir, LİSTAG, Kürt, HIV, Başörtülü, Gay, Trans Kadın, Lezbiyen, Eşcinsel Aile Çocuğu, Vicdani Retçi, Ateist, Eski Siyasi Hükümlü, Trans Erkek, Kadın Biseksüel, Erkek Biseksüel, Çocuk İstismarı Mağduru.

Aylardır bu buluşmanın çalışmasını yürütenlerin heyecanlarına kitapların ve öğrencilerin heyecanlarının da katılmasıyla interaktif bir ortamda güzel iki gün geride kaldı. Bizler de hem bu buluşmayı organize eden hem de kitap olarak burada bulunanlarla söyleşiler gerçekleştirdik:



Gülce Önal:

“Yaşayan Kütüphane, tam anlamıyla alışılagelmiş bir kütüphane gibi hizmet vermekte. Okuyucular gelir ve kütüphane kataloğundan seçtikleri bir kitabı belirli bir zaman süresi için ödünç alır. Kitabı okuduktan sonra kütüphaneye iade ederler ya da isterlerse kitabın süresini uzatabilirler ya da başka bir kitap ödünç alabilirler. Yaşayan Kütüphane ile alışılagelmiş bir kütüphane arasında önemli bir fark vardır: Yaşayan Kütüphane’de kitaplar insanlardır ve kitaplar ile okuyucular bir diyalog içerisine girerler.

Bu benim ikinci deneyimim, geçen yıl da bu çalışmada yer aldım. Heyecanım artarak devam ediyor. Bu buluşmada çok şey öğreniyorum, keyif alıyorum ve kendimi daha iyi hissediyorum. Bu çalışma içerisinde olmaya devam edeceğim. Benim bu etkinlikten beklentim çok daha fazla insanla bir araya gelmek ve ‘Hakkında değil kendisiyle konuş’ sloganımızı daha çok hayatın içerisine yaymak.”



Uğur Tosun:

“Yaşayan Kütüphane’de bulunan “kitaplar” sıklıkla kendilerine karşı önyargı beslenen gruplardan ve sistematik bir şekilde ayrımcılık ve sosyal dışlanmaya maruz kalan gruplardan belirlenir. Kütüphanenin “okuyucusu” kendi önyargıları ve bilmedikleri ile ilgili konuşmak isteyen ve bu deneyim için zamanını ayırabilecek olan herkes olabilir. Yaşayan Kütüphane’de kitaplar sadece konuşmakla kalmayıp, okuyucunun sorularını da cevaplayabilir ve kitaplar da soru sorarak kendilerine yeni öğrenme noktaları çıkarabilir.

Elektrik-elektronik mühendisliği 2. Sınıf öğrencisiyim, benim de içinde yer aldığım ikinci etkinliğim. Aylardır devam eden bir emek paylaşımımız var. Alt üst ilişkilerini kullanmıyoruz. Tamamen iç içe ve bir arada bu çalışmaları yürüttük. Geçen yıl etkinlik sonrasında çok olumlu tepkiler aldık. Bu sene ise daha çok insanı bu etkinliğin bir parçası haline getirmek istiyoruz. Heyecanlıyım ben de gelenlerle tanışarak onların hayat hikâyelerini okuyarak çok şey öğreniyorum.”

Fatma Ezgi Oğulmuş:


“Dün Koç Üniversitesi’ndeki 4. Yaşayan Kütüphaneyi tamamladık. Benim de 2 yıldır gittikçe güzelleştiğine tanık olduğum etkinlik umuyoruz ki bu sene de Koç Üniversitesi öğrencilerinin, öğretim üyelerinin ve personelinin toplumun her kesiminden bireylerin hayatlarını tanımasına, onlarla empati kurmasına ve önyargılarını yıkmasına yardımcı olmuştur.”

Not: “Öteki” kitaplar ile yaptığımız söyleşi teknik bir arızadan dolayı kayba uğradı. Kendileri ile daha geniş bir röportaj yaparak bu haberi ileride tamamlayacağız.