Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Semih Baskan, kadavranın tıp eğitiminde şart olduğunu ancak Türkiye’de hiçbir şekilde kadavra bağışlanmadığını söyledi. Baskan, Diyanet’in bu konuda fetva verebileceğini hatırlattı.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, kadavra, tıp eğitiminde yüzyıllardır kullanılıyor ve henüz hiçbir teknolojik gelişme bu uygulamanın yerini almaya aday görünmüyor. Türkiye’de kadavra bağışı çok az. Bağış olması halinde bile yakınların izin vermemesiyle beden kullanımı mümkün olmuyor. Son yıllarda tıp fakültelerinin sayısının artması, ihtiyacı daha da büyüttü ve yurtdışından kadavra ithali gündeme geldi.

Tüm dünyada kadavra ihraç eden iki ülke bulunuyor; ABD ve Çin. Yurtdışından ithal edilen kadavraların bedelleri ise 15 bin dolardan başlıyor. Türkiye’deki özel tıp fakültelerinin çoğu aracı şirketler kanalıyla ABD’den kadavra getirtiyor. Bunların arasında sağlık sigortası karşılığında bedenini bağışlayan da olabiliyor, kimsesizler de. Bağış beden öldükten sonra 6 saat içerisinde -20 derecede donduruluyor.

Türkiye’ye getirildiğinde öğrenciler, 6 saat önce ölmüş bir beden ile karşılaşıyor. Anatomi için gelen bedenler 1-3 yıl arası kullanılabiliyor. Anatomi dersleri için damarlardan bir ilaç veriliyor ve beden sertleşiyor. Kadavra seçime göre geliyor. Bütün beden olarak da istenebiliyor ya da parça parça da gelebiliyor. Tam, parça ya da örneğin iç organları alınmış bir şekilde de sipariş etmek mümkün. Ekstra seçimlere ekstra ücret ödeniyor. Tüm işlemler bitince, beden ya gömülüyor ya da yakılıyor.

İstanbul ve İzmir’de bulunan vakıf üniversiteleri bünyesindeki tıp fakülteleri arasında yaptığımız küçük araştırmaya göre, sadece birinde yurtiçinden sağlanmış kadavra kullanılıyor. Fakültelerin çoğunda ABD’den getirtilen kadvralarla ders yapılıyor.

Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semih Baskan, Türkiye’de 65’i devlet, 27’si vakıf üniversitelerine ait toplam 92 tıp fakültesi bulunduğunu belirterek birkaç yıl öncesine kadar anatomi anabilim dallarının kadavra ihtiyacının büyük oranlarda Adli Tıp kurumlarındaki sahibi olmayan naaşlar ile karşılandığını hatırlattı.

Prof. Baskan şöyle devam etti: “Tıp fakültelerinin kadavra ihtiyaçları çağdaş dünyada halkın gönüllü bağışları ile karşılanmaktadır. Bizde bu uygulama ise maalesef hiç gerçekleşmemektedir. İthal kadavraların bedelleri ise 15 bin dolardan başlamakta ve giderek artmaktadır. Bu bedel oldukça yüksek olup her fakültenin ödeyebileceği bir meblağ değildir. Yurt dışından getirilecek kadavraların sadece tıp fakülteleri ve sağlık bilimleri fakülteleri anatomi anabilim dallarındaki eğitim amaçlı getirilmeleri konusunda yeni düzenlemeler bazı etik olmayan uygulamaları önlemek açısından çok yararlı olacaktır.”

Prof. Semih Baskan, geçmiş dönemlerde olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanı’nın beden bağışı için fetva vermesinin, Adalet ve Sağlık Bakanlığı’nın birlikte çalışmalarının önemine dikkat çekerek, “Anatomi eğitiminin olmazsa olmaz koşulu olarak ülke içindeki sahipsiz cenazelerin ve gönüllü bağışçıların sayılarını arttırmamızın çağdaş ülkeler düzeyine çıkmamız açısından son derece önemli olduğu görüşündeyim” dedi.

Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi 2015 yılında ABD’den 15’er bin dolara iki adet kadavra getirmiş. Kadavraların kullanım süresi sona erince yenileri getirtilecek. Sahibi olmayan naaşların tıp fakültelerine verilmesi konusu 29 Mayıs 1979 tarihinde yürürlüğe giren “Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında” diye tanımlanan 2238 sayılı kanuna göre uygun olmasına karşın adli otoriteler bu konuda çok çekinceli davranıyor.

Cumhuriyet savcıları tarafından yerel yönetimlere teslim edilen cenazeler defnediliyor. Tıp fakültelerine eğitim amaçlı verilen sahipsiz cenazeler koruma altına alınıyor, yasal sürenin sonunda sahibi çıkmaması durumunda savcılık bilgisinin dahilinde eğitim amaçlı kullanılabiliyor. Tamamlanan eğitimin sonunda ise cenazeler belediyeye teslim edilerek dini vecibelere uygun olarak defnediliyor.

Tıp fakültelerinin kadavra ihtiyacının yurtdışından sağlanabilmesi amacıyla 2238 sayılı kanuna 2 Ocak 2014 tarihinde “Tıp eğitimi için gerekli olan kadavranın yurt içinden yeteri kadar temin edilememesi halinde, kadavra veya kadavra parçası, soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar yoluyla ölmüş kimselerden temin edilmemiş olması kaydı ile yurt dışından temin edilebilir. Kadavra veya kadavra parçası temini ile yurt dışından kadavra temin edecek kişi veya kuruluşların yetkilendirilmesine dair usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı’nca belirlenir” biçiminde bir ek madde eklenmiş.