Geçen hafta Dikey Geçiş Sınavı (DGS) kılavuzu ÖSYM tarafından yayımlandı. DGS, iki yıllık yani ön lisans programlarından lisans programlarına geçiş için yapılan bir sınav. DGS, hem Meslek Yüksekokulları (MYO’lar) hem de açıköğretim ön lisans programlarını kapsıyor. 

DGS, lisans eğitimi almak isteyen ön lisans öğrencilerini yeniden üniversite giriş sınavına mecbur bırakmaması açısından, oldukça iyi bir fırsat. Son yıllarda üniversite kontenjanlarının artırılmasına paralel olarak DGS’nin kontenjanları da artırıldı.

DGS kontenjanlarının artırılması, zaten katı olan Türkiye yükseköğretim sistemindeki en esnek uygulamalardan biri. Ancak geçen hafta yayımlanan kılavuz, YÖK’ün mevcut esnekliği de azalttığını gösteriyor.

AÇIKÖĞRETİME HAKSIZLIK

2014 DGS kılavuzunda geçmiş yıllara göre bir değişiklik yapıldı ve açıköğretimlilerin hukuk fakülteleri kontenjanları sınırlandırıldı. Buna göre, devlet üniversitelerinin hukuk fakültesi kontenjanları ikiye ayrıldı. Bu kontenjanların yarısına sadece, yüz yüze (örgün) öğrenciler başvurabilecek. Diğer yarısına ise, hem yüz yüze hem de açıköğretimliler başvurabilecek.

Yani, iki farklı öğretim biçimi kullanan ancak içeriği bizzat YÖK tarafından onaylanan programlar arasında bir ayrımcılık yapılıyor.

YÖK’ün açıköğretimlilere karşı, -orijinaline kıyasla insaflı ama yeni- bir katsayı kararıyla karşı karşıyayız. Çünkü bu uygulama, notu ve DGS puanı yüksek olanı değil, nereden mezun olunduğunu esas alıyor. Tıpkı üniversite girişteki yıllarca uygulanan orijinal katsayı kararı gibi. Yani bireysel liyakat değil, mezun olunan okul belirleyici oluyor.  

Açıköğretim (adalet) tercih edip halen okuyan veya oradan mezun olanların çoğu zaten hukuk fakültesine DGS ile geçiş imkânından dolayı bu tercihi yapmışlardı. Bu öngörülemez karar, onların geçmişteki tercihlerine saygı duymuyor.

MECLİSE TAŞINDI

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Faik Tunay, 19 Temmuz 2014 tarihinde yapılacak olan Dikey Geçiş Sınavı’nda Açıköğretim Adalet mezunlarının mağduriyet yaşayacağını dile getirerek bir soru önergesiyle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya şu soruları yöneltti:

1- Örgün/uzaktan eğitim adalet ön lisans programından mezun olanlar ile Açıköğretim adalet ön lisans programından mezun olanlar arasında, hakkaniyete aykırı olan ve Açık Yükseköğretim Yönetmeliği Madde:13’le de çelişen bu düzenlemenin iptal edilmesi konusunda bir çalışmanız olacak mıdır?

2- Anayasa’nın kanun önünde eşitlik başlıklı 10.maddesine aykırılık gösteren bu düzenlemenin gerekçeleri nelerdir? “

İMZA KAMPANYASI

ÖSYM'nin AÖF öğrencilerine yaptığı kontenjan kısıtlamasını ve 900’lü yeni kontenjanlara AÖF öğrencilerinin girişinin engellenmesi yönündeki kararını kaldırması amacıyla bir de imza kampanyası başlatıldı.

“Bu karar DGS’ye girecek AÖF öğrencileri için örgüne göre eşitsizlik yaratıyor ve örgün öğrencilere haksız bir avantaj sağlıyor” denilen kampanyada ÖSYM'nin bu kararını kaldırması isteniyor.

İmza kampanyası linki:

Kaynaklar: Sabah, Gerçek Gündem vd.